22. Hukuk Dairesi 2016/22457 E. , 2019/20238 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili davacının iş sözleşmesini fazla mesai alacaklarının ödenmemesi nedeniyle haklı nedenle feshettiğini belirterek kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının hizmet alımı yapılan ...’nun işçisi olduğunu, bankaların merkezde olması nedeniyle yönetimin ücretleri bankaya ödemek yerine davacıya elden ödediğini, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının 07.30-20.00 saatleri arasında 1,5 saat ara dinlenmesi ile günlük 11 saat fiilen çalıştığı, 6 gün çalışmasının 66 saat olup yasal haftalık çalışma süresinin düşülmesiyle 21 saat haftalık fazla çalışma yaptığı değerlendirilerek hesaplama yapılmıştır. Davacı ile yapılan sözleşmede günlük çalışma süresi 8 saat olarak düzenlenmiştir. İşverence günlük yapılacak işler ve saatleri gösterilmek suretiyle çalışma çizelgesi dosyaya sunulmuştur. 07.30 işe başlama ve 20.00 işlerin bitiş saati gösterilmiştir. Aralarda boş zamanlar da gösterilmiştir. Kapıcılık çalışması kendine özgü çalışma şartları olan, serbest zaman kullanma imkanı bulunan, ara dinlenme süresi fazla olan ve çalıştığı sitenin kapıcı dairesinde ikamet edilmesi sebebiyle özel hayat ve iş hayatının iç içe geçtiği bir çalışma biçimidir. Davacının kapıcı dairesinde aynı sitede ikamet ettiği hususu tarafların kabulündedir. Davacı tanıkları beyanlarında 07.30-20.00,20.30 arasında çalışıldığını belirtmişler ancak hangi işe ne kadar zaman ayırdığını belirtmemişlerdir. İşverence sunulan çizelgedeki işlerin fiilen ne kadar sürdüğü, çizelgede belirtilen saatlerden fazla zaman alıp almadığı tespit edilerek fazla mesai alacağının değerlendirilmesi gerekirken haftalık 21 saat fazla çalışma yaptığının kabulü ile sonuca gidilmesi hatalı olup bozmamyı gerektirmiştir.SONUÇ: Bu nedenlerle mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.11.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.