4. Ceza Dairesi 2016/9545 E. , 2020/9983 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Şantaj ve bu suça azmettirme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresive kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi,
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre; Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2015/16-873 Esas ve 2018/145 Karar sayılı 03.04.2018 tarihli kararında, sanıklar hakkında kurulan hükümlerde, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine ilişkin ihtaratın ileriye yönelik ve takdir yetkisini sınırlamayan bir bildirim niteliği taşıdığı, bu sebeple "TCK 52/4. maddesi gereği ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine" şeklinde infazda tereddüte yol açacak ve infazı kısıtlayacak şekilde hüküm kurulmadığı takdirde, yalnızca ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği ihtaratına hükümde yer verilmesinin usul ve yasaya aykırı olmadığının belirtilmesi karşısında, bu hususlar bozma sebebi yapılmamış ve tebliğnamedeki bu yönde düzeltilerek onama ve bozma isteyen görüşe ve sanıklar ..., ... ve ... hakkında TCK’nın 231.maddesinin uygulanmamasına ilişkin bozma isteyen görüşe iştirak edilmeyerek yapılan incelemede;
1-Sanık ...’e yükletilen şantaj eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararının ve TCK 53/1-c maddesinde düzenlenen hak yoksunluğunun uygulanma süresi ve şeklinin Kanunda öngörülen biçimde infaz aşamasında gözetilebileceği,
Anlaşıldığından sanık ... müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında şantaja azmettirme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyizine gelince;
Başkaca hususlar yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a-Katılan ... ile gayrimeşru ilişkisi bulunan ...’in, sanık ...’in eşi, sanık ..."nin babası ve sanık ...’nin kayınpederi olması ve sanıkların bu ilişkinin bitirilmesi amacıyla şantaja azmettirme suçunu işlediklerinin anlaşılması karşısında, TCK’nın 29 maddesindeki haksız tahrik hükümlerinin bu sanıklar hakkında uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
b-Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 günü, Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ...’nin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 14/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.