7. Hukuk Dairesi 2013/15935 E. , 2014/3569 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Sungurlu Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)
Tarihi : 18/10/2012
Numarası : 2011/480-2012/370
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1.Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
2.Davacı, İtfaiye Müdürlüğünde çalıştığını, fazla çalışma ücretlerinin ödenmediği iddia ederek tahsilini talep etmiştir.
Davalı işyerinde 24-48 saat esası ile çalışıldığını, fazla mesai yapılmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. .../..
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda, davacının 30.06.2009 tarihinde araç sevk amirliğinde görevlendirildiğine, yıllık izin belgelerinin bu tarih öncesi itfaiye müdürü tarafından imzalanırken bu tarihten sonra araç sevk amiri tarafından imzalandığına ilişkin resmi kayıtlar karşısında, davalı itirazına rağmen davacının itfaiye müdürlüğünde görevli olduğu tarihler belirlenmeksizin hesaplama yapılması hatalıdır.
Dosyada 01.01.2007 öncesi Toplu İş Sözleşmesine rastlanmamıştır. Toplu İş Sözleşmesi getirilmeden 01.01.2007 öncesi çalışmalarının %100 zamlı ücret üzerinden hesaplanması da doğru değildir.
Davacı işçi itfaiyeci olarak çalıştığı dönemlerde 24 saat çalışmış ve 48 saat dinlenmiştir. Bu çalışma şeklinde bilirkişi raporunda 1,5 saat ara dinlenme düşülerek hesaplama yapılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Dairemiz uygulamasına göre günde 24 saat çalışma düzeninde işçinin, fiili mesaisi 14 saat, ara dinlenme süresi ise 10 saat olarak kabul edilmektedir. Böyle olunca davacı işçinin 24 saat çalıştığı ve 48 saat dinlendiği çalışma döneminde fiilen çalışılan günlerde 14 saati mesaide geçmiş sayılmalı ve günlük çalışma sınırı olan 11 saati aşan 3’er saat için fazla çalışma hesabı yapılmalıdır. Usulü kazanılmış hak gereği davacının üç gün çalıştığı haftaların yukarıdaki ilkeler .../..
uyarınca yeniden hesaplanması gerekmektedir. Yargıtay uygulamalarına aykırı hesaplama içeren rapora itibarla hüküm kurulması da isabetsiz olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine 11.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.