23. Hukuk Dairesi 2015/4188 E. , 2016/406 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiştir. 5219 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu HUMK"nun 438/I. maddesindeki parasal sınır, 5236 sayılı Kanunun 19. maddesiyle HUMK’na eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2016 yılı için 22.400,00 TL’dir.
Temyize konu 02.03.2015 tarihli kararda dava değerinin 8.389,77 TL olması nedeniyle, duruşma isteğinin miktar yönünden reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan güvenlik ve koruma sözleşmesinin davalı yanca 28.02.2011 tarihi itibariyle haksız olarak feshedildiğini, bu tarihe kadar tahakkuk eden hizmet bedelinin ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için başlatılan icra takibine kısmen itiraz edildiğini ileri sürerek, alacağın 8.389.77 TL"lik kısmına vaki kısmi itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, icra takibine dayanak olan faturalara müvekkili tarafından itiraz edilerek iade edildiği halde davacı tarafça kötüniyetle icra takibine konulduğunu savunarak, davanın reddi ile %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalı tarafça icra dairesinde Ocak ayı bedeli üzerinden artış oranları uygulanarak alacağın kabul edilip ödendiği, daha önce uygulanmamış olmasının bu artış haklarından vazgeçmiş olarak yorumlanamayacağı, davacı alacağının 60.562,16 TL olduğu, davalının ödediği 56.037,09 TL"nin mahsubu ile bakiye 4.804,00 TL"lik ücret alacağının sübut bulduğu, davalının bu miktara yönelik itirazının haksız olduğu gerekçesiyle, davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulüne dair verilen kararın Dairemizin 13.05.2014 tarih ve 2014/198 esas, 2014/3763 karar sayılı ilamıyla uyuşmazlık konusu Ocak 2011 ayına ilişkin hizmet fiyatları belirlenirken, önceki dönem olan ve taraflarca kabul edilen Aralık 2010 ayındaki hizmet fiyatları esas alınarak, bu fiyatlar üzerinden arttırım yapılarak, sözleşme hükümlerine göre hizmet bedeline ilişkin 2011 Ocak ayı alacağının hesaplanması gerekirken, artışa ilişkin hükmün geçmişe yönelik uygulanması suretiyle sözleşme tarihinden Ocak 2011 ayına kadar geçen altı aylık dönemlerde taraflar arasında geçmiş dönemlerde uygulanmayan hükmün uygulanması suretiyle takip konusu dönem alacağın hesaplanması doğru olmadığından bahisle bozulmasına karar verildiği, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada Ocak ayı faturasının sözleşmedeki artış oranları da dikkate alınarak ödenmiş olduğu, ihtilaflı kısmın daha evvel uygulanmamış artış oranlarına ilişkin kısımdan kaynaklandığı hususunda ihtilaf bulunmadığı, daha önce uygulanmayan hükümlerin davacı tarafça talep edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine ve özellikle yargılama aşamasında ileri sürülmeyen hususların temyiz aşamasında ileri sürülemeyeceğine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.