Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/1238 Esas 2018/844 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1238
Karar No: 2018/844
Karar Tarihi: 06.02.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/1238 Esas 2018/844 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2016/1238 E.  ,  2018/844 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.05.2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle duruşma talebinin değerden reddi ile süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin paydaşı olduğu dava konusu 164 ada 5 parsel sayılı taşınmazda 10.10.2013 tarihli satış ile davalıya satılan hissenin önalım hakkı nedeni ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, fiili taksim savunmasında bulunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası 14.2.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
    Somut olaya gelince; mahallinde yapılan keşifte dinlenen tanık ..., yapılan özel parselasyona göre dava konusu taşınmazdan hisse satın aldığını; duruşmada dinlenen tanık ..., dava konusu taşınmazın yirmi bir parsele bölündüğünü, kura çekilmek suretiyle herkesin yerinin belirlendiğini ve kura sonuçlarının e-mail adreslerine gönderildiğini beyan etmiştir. Bununla birlikte dosya kapsamında şahit beyanlarını doğrular mahiyette paydaşlar arasında düzenlenmiş fiili taksim krokisi bulunduğu da görülmüştür.
    Bu durumda; davaya konu taşınmazın tüm paydaşları bağlayacak şekilde parselasyona tabi tutulduğu ve bu özel parselasyona göre payların satıldığı dosyada mevcut fiili taksim krokisinden ve tanık beyanlarından anlaşıldığından önalım hakkına dayanarak açılan davanın fiili taksimin varlığı kabul edilerek reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
    06.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.