Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/24499 Esas 2019/20221 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/24499
Karar No: 2019/20221
Karar Tarihi: 05.11.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/24499 Esas 2019/20221 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/24499 E.  ,  2019/20221 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ: ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan ... A.Ş vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, davalı iş yerinde 10/02/2006-15/10/2014 tarihleri arasında elektrikçi olarak çalıştığını, iş akdinin haklı bir gerekçe gösterilmeden haksız olarak sona erdirildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, ulusal bayram genel tatil, hafta tatili, yıllık ücretli izin alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar süresi içinde davalı ... A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı ... A.Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu "eksik bir borç" haline dönüştürür ve alacağın dava edilebilme özelliğini ortadan kaldırır.Uygulamada, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması, dava açma tekniği bakımından, tümü ihlal ya da inkâr olunan hakkın ancak bir bölümünün dava edilmesi, diğer bölümüne ait dava ve talep hakkının bazı nedenlerle geleceğe bırakılması anlamına gelir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ilkeye göre, kısmi davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olması, saklı tutulan kesim için zamanaşımını kesmez, zamanaşımı alacağın yalnız kısmi dava konusu yapılan miktarı için kesilir.Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulandığı dönemde, ıslah dilekçesinin tebliğini izleyen ilk oturuma kadar ya da ilk oturumda yapılan zamanaşımı defi de ıslaha konu alacaklar yönünden hüküm ifade eder. Ancak Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamada, 371/2 ve 319. maddeler uyarınca ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliği üzerine iki haftalık süre içinde ıslaha konu kısımlar için zamanaşımı definde bulunulabileceği kabul edilmelidir.Somut olayda; davanın kısmi alacak davası olarak açıldığında bir şüphe bulunmamaktadır. Davacı tarafça bilirkişi raporu sonrasında 20.01.2016 tarihinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 176. maddesi gereği davanın ıslah edildiği belirtmiş, davalı ... A.Ş. vekili tarafından da süresinde verilen dilekçe ile ıslaha karşı zamanaşımı def’inde bulunulmuş olup, bu husus değerlendirilerek zamanaşımına uğramayan alacak tutarları belirlenerek dava ve ıslah tarihine göre faize hükmedilmesi gerekir iken, davalının zamanaşımı def’i dikkate alınmaksızın taleplerin tamamına dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi suretiyle davanın belirsiz alacak davası şeklinde hükme bağlanması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.