Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1824
Karar No: 2022/13298
Karar Tarihi: 04.10.2022

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/1824 Esas 2022/13298 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2022/1824 E.  ,  2022/13298 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ : Eskişehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

    Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Eskişehir İli, Odunpazarı İlçesi, Şarkiye Mahallesi 12769 ada 24 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın kamulaştırma kararı alınmadan dört ay öncesine kadar 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planında ticaret alanında kaldığını, kamulaştırma kararından dört ay öncesinde davalı idarenin hiçbir kamu yararı ve ihtiyacı olmadığı halde dava konusu taşınmazı park alanı olarak yeniden düzenlediğini, hemen ardında kamulaştırma kararı alındığını, bu durumun davalı idarenin dava konusu taşınmazın bedelini çok daha düşük değerde kamulaştırma amacını taşıdığını gösterdiğini, kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelin taşınmazın gerçek değerinin oldukça altında olduğunu, dava konusu taşınmazın kıymetini etkileyen bütün nitelik ve unsurların ayrı ayrı değerlendirilerek taşınmazın hakkaniyete uygun gerçek karşılığının tespit edilerek, kamulaştırma bedeli olarak hükmedilmesini istemiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin; idarenin Kıymet Takdir Komisyonu tarafından belirlenen kısmının hükmün kesinleşmesi beklenmeksizin davalı tarafa ödenmesine, geri kalan miktarın ise karar kesinleştiğinde davalı tarafa ödenmek üzere bankada üçer aylık vadeli hesapta tutulmasına, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu taşınmaz bedelinin yüksek tespit edildiğini, bedele faiz uygulanmaması gerektiğini, davacı lehine de vekalet ücretine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

    2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde; taşınmaz bedelinin az belirlendiğini, emsal incelemesinin doğru olmadığını, dava konusu taşınmazda yapılan imar planı değişikliğinin iptali için idare mahkemesinde açılan dava sonucunun beklenmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin doğru olduğunu, aynı kamulaştırma projesi kapsamında kamulaştırılan civar taşınmazlar için açılan davalar sonunda tespit edilen bedellerin denetimden geçtiğini, bu bedellerin dava konusu taşınmaz için belirlenen bedel ile uyumlu olduğunu bu itibarla; davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, İlk Derece Mahkemesi kararından sonra yürürlüğe giren 7139 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesiyle 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin değiştirilen sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesi, 27.11.2020 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile iptal edildiğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu bakımdan kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve üçer aylık vadeli hesaba bloke edilen ve karar kesinleştiğinde ödenmesine karar verilen kamulaştırma bedelinin işlemiş nemalarıyla birlikte davalıya ödenmesine ilişkin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; tespit edilen bedelin fahiş olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda emsal incelemesinin yasanın öngördüğü şekliyle yapılmadığını, genel ve soyut ifadelerle raporun hazırlandığını, yargılamanın uzun sürmesinin idarenin kusurundan kaynaklanmadığını, bu nedenle tespit edilen kamulaştırma bedeline dava tarihinin dört ay sonrasından başlamak üzere yasal faiz yürütülmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

    2.Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazın 1/1000 ölçekli uygulama imar planında ticaret alanında kalmakta iken, değiştirilen uygulama imar planında park alanına isabet etmesi nedeniyle kamulaştırıldığını, imar planında ticaret alanında kalan dava konusu taşınmazın idare tarafından kamulaştırma bedelini düşük belirlemek amacıyla önce park alanına ayrıldığını ve sonra kamulaştırıldığını, 1/1000 ölçekli Uygulama İmar planı değişikliğinin iptali amacıyla Eskişehir 2. İdare Mahkemesinin 2019/683 Esas sayılı dosyasında iptal davası açtıklarını, mahkemece son yapılan park ve yeşil alana alınma işleminin iptal edildiğini, ancak kararın henüz kesinleşmediğini, Bölge Adliye Mahkemesince idare mahkemesinde açılan iptal davasının kamulaştırma işlemine değil, bundan önceki imar planı değişikliğine ilişkin olduğundan, bu iptalin kamulaştırma işlemini geçersiz hale getirmeyeceği kabul edilmiş ise de müvekkili tarafından kamulaştırmanın geçersizliğinin ileri sürülmediğini, bu hususun yalnızca taşınmazın bedelinin belirlenmesinde göz önüne alınması gerektiğini, tespit edilen bedelin çok düşük olduğunu, iptal edilen imar planı gereğince artık ticari alan olarak değerlendirilerek bedel tespiti ile bedelin daha yüksek olması gerektiğini ve Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulduğundan, vekalet ücretinin 2021 yılı Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesi uyarınca tespit edilmesini gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
    Uyuşmazlık, 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

    2. İlgili Hukuk
    1. 2942 sayılı Kanun'un "Kamulaştırma bedelinin mahkemece tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili" kenar başlıklı 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının ilgili bölümü şöyledir:
    "... Tarafların bedelde anlaşamamaları halinde gerektiğinde hâkim tarafından onbeş gün içinde sonuçlandırılmak üzere yeni bir bilirkişi kurulu tayin edilir ve hâkim, tarafların ve bilirkişilerin rapor veya raporları ile beyanlarından yararlanarak adil ve hakkaniyete uygun bir kamulaştırma bedeli tespit eder. Mahkemece tespit edilen bu bedel, taşınmaz mal, kaynak veya irtifak hakkının kamulaştırılma bedelidir (...) İdarece, kamulaştırma bedelinin hak sahibi adına yatırıldığına, hâkim tarafından kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen bedelin (…) veya hak sahibinin tespit edilemediği durumlarda ise ileride ortaya çıkacak hak sahibine verilmek üzere bloke edildiğine dair makbuzun ibrazı halinde mahkemece, taşınmaz malın idare adına tesciline ve kamulaştırma bedelinin hak sahibine ödenmesine karar verilir ve bu karar, tapu dairesine ve paranın yatırıldığı bankaya bildirilir. Tescil hükmü kesin olup, tarafların bedele ilişkin istinaf veya temyiz hakları saklıdır ..."

    2. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun "Kamulaştırma bedelinin tespiti esasları" kenar başlıklı 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarının ilgili bölümleri şöyledir:
    "15'inci madde uyarınca oluşturulacak bilirkişi kurulu, kamulaştırılacak taşınmaz mal veya kaynağın bulunduğu yere mahkeme heyeti ile birlikte giderek, hazır bulunan ilgilileri de dinledikten sonra taşınmaz mal veya kaynağın;
    a) Cins ve nevini,
    b) Yüzölçümünü.
    c) Kıymetini ektileyebilecek bütün nitelik ve unsarlarını ve her unsurun ayrı ayrı değerini,
    (...)
    e) Kamulaştırma tarihindeki resmi makamlarca yapılmış kıymet takdirlerini,
    (...)
    g) Arsalarda, kamulaştırılma gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerini,
    (...)
    ı) (...) her bir ölçünün etkisi açıklanmak kaydıyla bedelin tespitinde etkili olacak diğer objektif ölçüleri,
    Esas tutarak düzenleyecekleri raporda bütün bu unsurların cevaplarını ayrı ayrı belirtmek suretiyle ve ilgililerin beyanını da dikkate alarak Sermaye Piyasası Kurulu tarafından kabul edilen değerleme standartlarına uygun, gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak taşınmaz malın değerini tespit ederler. "

    3. Değerlendirme
    1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

    2. Arsa niteliğindeki Odunpazarı İlçesi, Şarkiye Mahallesi, 12769 ada 24 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi uygundur.

    3. Dava konusu taşınmazın imar planındaki özgülenme amacı, değerinin tespit edilmesinde bir ölçüt olamayacağından, İdare Mahkemesinde dava konusu taşınmazın ticaret alanı fonksiyonunun park alanına dönüştürülmesine ilişkin işlemin iptaline karar verilmiş olması eldeki davayı etkilemeyecektir.

    4. Dava konusu taşınmaz için tespit edilen bedel; aynı kamulaştırma kapsamında dava konusu taşınmaz ile aynı konumda bulunan taşınmazlar için belirlenen ve Dairemiz denetiminden geçen bedeller ile uyumlu (Dairemizin 2021/2691 Esas, 2021/8961 Karar ve 2021/3468 Esas, 2021/11602 Karar sayılı ilamları) olup davalılar vekilinin bu husustaki temyiz itirazları yerinde değildir.

    5. Üçer aylık vadeli hesaba bloke edilen mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli ile idare tarafından takdir edilen bedel arasındaki fark bedelin derhal ödenmesi ve bu bedele Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi yerindedir.

    6. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davacı idare vekilinin tüm, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Şöyle ki;

    7. Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalılar lehine 5.100,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesi karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan tarifeye göre vekalet ücreti belirlenmesi bozmayı gerektirir.
    Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    1. Davacı idare vekilinin tüm, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının (7) numaralı bendinde yer alan "3.400,00 TL" sayısının çıkartılmasına, yerine " 5.100,00 TL" sayısının yazılmasına, hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
    Davacı idareden alınan temyiz harcının Hazineye irad kaydedilmesine, davalıdan alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
    04.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi