11. Ceza Dairesi 2017/17433 E. , 2018/285 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında; ret
Sanık ... hakkında; mahkumiyet
Sanık ... hakkında 2005 yılında “sahte fatura düzenlemek” suçundan açılan kamu davası hakkında karar verilmemiş ise de mahkemece ayrıca karar verilmesi mümkün görülmüştür.
A)Sanık ... hakkında 2006 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan açılan kamu davasının reddine ilişkin kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelemesinde;
Temyize konu davanın, ... Metal San.Tic.Ltd.Şti. adına 2006 takvim yılında sahte fatura düzenlenlenmesine ilişkin olduğu, davanın reddedilmesine sebep olarak gösterilen İstanbul Anadolu 20.Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/375 Esas, 2013/563 Karar sayılı davasının ise, ...Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. adına 2006 takvim yılında sahte fatura düzenlemesi suçuna ilişkin olduğu, bu haliyle davaların farklı olduğu gözetilmeden, davanın reddine hükmolunması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA,
B)Sanık ... hakkında 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1)Sanık hakkında 2006 ve 2007 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan açılan kamu davasında;sahte fatura düzenlemek suçunda, suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanununun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, 2006 ve 2007 takvim yılında düzenlendiği iddia olunan faturaların dosya içine konulmadığının anlaşılması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından; 2006 ve 2007 takvim yılına ait fatura asıl ya da onaylı örneklerinden kanaat oluşturacak sayıda temin edilip dosya arasına konulması, incelenerek kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi,
2)Unsurları tamam ise; faturaların sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması; kendisine ait olmadığını ve ..."ya ait olduğunu söylediği taktirde, faturalardaki yazı ve imzaların sanığa veya ..."ya ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
3)Faturalardaki yazı ve imzaların ..."ya ait olduğunun belirlenmesi halinde bu kişi hakkında suç duyurusunda bulunulması,dava açıldığı taktirde bu dava ile birleştirilmesi,
4)Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ve ..."ya ait olmadığının belirlenmesi halinde ise; sanığın suçlamaları kabul etmediği, suça konu faturaları düzenleyen şirketin ortağı olduğunu ancak yetkilisinin ... olduğunu, bütün işlemleri ..."nın yaptığını, sahte fatura düzenlenmesi konusunda bilgisinin olmadığını savunması; sanık hakkında düzenlenen vergi denetim raporundaki tespitin aksine dosyaya getirtilen Ticaret Sicil Gazetesinin 03.01.2006 tarihli sayfasında ilan edilen 09.11.2005 tarih ve 4 sayılı ortaklar kurulu kararına göre suça konu yıllarda yetkili müdürün ... olarak görünmesi dikkate alınarak, suça konu faturaları kullandığı belirlenen şirket ya da şahıslar hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin araştırılması ile düzenlendiğinin tespiti halinde haklarında dava açılmış ise bu dava dosyalarının getirtilip incelenmesi ve ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya intikal ettirilmesi, gerektiğinde faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişiler de dinlenerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak aldıkları ve sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulması, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, bedelinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun, kanıtlama yeterliliği olan banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler, faturaları kullananların yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığı da dikkate alınarak faturaları kullanan şirketler ile sanığın ticari defter ve belgeleri üzerinde gerekli görülmesi halinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
5- Kabule göre de;
a)5237 sayılı TCK"nın 43. maddesine göre "bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi" halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği; sanığın 2006 ve 2007 takvim yılı içinde farklı tarihlerde birden fazla sahte fatura düzenlediğinin tespiti halinde hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b)- 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 15.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.