12. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/28988 Karar No: 2013/5342 Karar Tarihi: 21.02.2013
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/28988 Esas 2013/5342 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2012/28988 E. , 2013/5342 K.
"İçtihat Metni"
ESAS NO : 2012/28988 KARAR NO : 2013/5342
MAHKEMESİ : İstanbul 11. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 06/09/2012 NUMARASI : 2012/1108-2012/1084
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklının borçlu aleyhine genel haciz yoluyla takip başlattığı, örnek 7 ödeme emrinin 04.05.2012 tarihinde firma sekreteri ..... imzasına tebliğ edildiği, borçlunun 24.07.2012 tarihinde icra mahkemesine başvurarak, Kamer Erdek isminde şirkette çalışan birinin olmadığını, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek tebliğ tarihinin 13.07.2011 olarak düzeltilmesini istediği anlaşılmaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 32.maddesi gereğince tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Hukuk Genel Kurulu"nun 05.06.1991 tarih ve 1991/112-258 Esas-1991/1344 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, seçilen takip şekline göre borçlunun icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak (7) günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması da zorunludur. Bir diğer anlatımla, borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması "şikayet" niteliğindedir. İİK.nun 16/l.maddesi gereğince şikayetin, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. İcra müdürünün, borçluya çıkarılan ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilip edilmediğini tespit yönünde bir takdir yetkisi bulunmamaktadır. Somut olayda, borçlu 13.07.2011 tarihinde takip dosyasından haberdar olduğunu beyan ettiğine göre, usulsüz tebligatı bu tarih itibariyle öğrendiğinin kabulü gerekir. Bu durumda borçlunun, usulsüz tebliğ işlemini öğrendiği 13.07.2011 tarihinden itibaren İİK.nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süre geçtikten sonra 24.07.2012 tarihinde icra mahkemesine başvurmuş olması karşısında, mahkemece şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, işin esasının incelenerek istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan HMK’nun 297. maddesinin (1). fıkrası gereği hükümde “Türk Milleti Adına” ibaresinin yazılması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.