Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/19997 Esas 2019/20198 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/19997
Karar No: 2019/20198
Karar Tarihi: 05.11.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/19997 Esas 2019/20198 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/19997 E.  ,  2019/20198 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ: ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının 04.09.2002 tarihinde davalı işveren nezdinde Almanca öğretmeni olarak çalışmaya başladığını, ücret alacaklarının ödenmemesi sebebiyle iş akdini haklı nedene dayalı olarak 25.07.2013 tarihinde feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, hafta sonu çalışma ücreti, zümre başkanlığı ücret farkı, eğitim öğretim ödeneği ve yabancı dil tazminatı alacaklarının davalıdan tahsiline hükmedilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı, alacak taleplerinin haksız bulunduğunu, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Somut olayda; davacı tarafından kısmi dava şeklinde açılan alacak davasında, 05.11.2015 tarihli bilirkişi raporu taraflara 09.11.2015 tarihli duruşmada tebliğ edilmiş ve rapora yönelik beyanda bulunulması için iki haftalık süre verilmiştir. Davacı vekili tarafından rapora karşı itirazda bulunularak 17.02.2016 tarihli duruşmada itirazları doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınması talebinde bulunulmuş, ancak Mahkemece davacı vekiline varsa usulü işlemlerini tamamlaması için iki haftalık süre verilerek duruşma 20.04.2016 tarihine bırakılmıştır. 20.04.2016 tarihinde gerçekleşen son celsede ise davacı vekilinin ek rapor talebini yineleyerek, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde davanın kısmen ıslahı için süre verilmesini istemesine karşın, mahkeme tarafından usulü işlemler için süre verildiği belirtilerek dava dilekçesinde talep edilen tutarlara göre karar verilmiştir. Oysa, davacı vekilinin 05.11.2015 tarihli rapora karşı itirazları doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınması yönündeki talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmeksizin, davacı tarafça talep edilmemesine rağmen usulü işlemler bakımından süre verilmesi, üstelik bu sürenin neye dair verildiğinin de açıklıkla belirtilmemesi ve davacının ıslah için süre talebinin gereğinin yerine getirilmemesi isabetsiz olup, bozmayı yapması için imkan tanınması gerekir. Her ne kadar bozma sonrası ıslah işlemi yapılamamaktaysa da, davacının bozma öncesi ıslah işlemini yapabilmesi mahkemenin hatalı uygulaması nedeniyle mümkün olamadığından, davacıya bozma sonrası ıslah işlemini yapması için imkan tanınması gerekir. Mahkemece yapılması gereken, davacının ek rapor alınması yönündeki istemi hususunda bir karar verilerek, davacının talebi gereği ıslah işleminin yapılabilmesi için gerekli sürenin verilmesi şeklinde olmalıdır. Aksi yönde yazılı biçimde verilen karar hatalıdır.Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 05.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.