Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/816
Karar No: 2019/9342
Karar Tarihi: 14.10.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/816 Esas 2019/9342 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2017/816 E.  ,  2019/9342 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Asıl dosyada davacı vekili; müvekkilinin davalı ... şirketine 26149001 Dask Poliçe numarası ile ... Mah. ... Mevkii Cad. No:35 .../... adresinde bulunan iki katlı kerpiç yığma evini 106.250,00.-TL sigorta bedeli ile sigorta ettirdiğini, 22.09.2011 tarihinde ... ili ... ilçesinde meydana gelen deprem sonucunda müvekkilinin evinin orta derecede hasar görerek oturulmaz hale gelmiş bulunduğunu, yapılan teknik incelemeler sonucunda evin güvenlik tedbiri alınarak yıkılmasının gerektiği sonucuna varıldığını, müvekkilinin belediyeye, ... Valiliği Afet ve Acil Durum Müdürlüğü"ne müracaat ettiğini, ancak netice alamadığını, davalı ... şirketine yapmış olduğu müracaatın ise reddedilmiş bulunduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00.-TL alacağının 22.09.2011 tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen dosyada davacı vekili; asıl dava dosyasındaki taleplerini aynen tekrar ederek 22.09.2011 tarihinde ... meydana gelen depremde müvekkilinin davalı tarafından
    sigortalı bulunan evinde meydana gelen toplam 60.375,00.-TL miktarındaki zararın faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Asıl dosyada davalı vekili; DASK poliçesinin müvekkili şirketin acentesi tarafından düzenlenmesinin kanundan kaynaklı olduğunu ve davada müvekkili şirketin sorumluluğuna gidilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Birleşen dosyada davalı vekili; Afet Sigortaları Kanunu"na göre bir hasarın DASK tarafından karşılanabilmesi için bu hasara depremin doğrudan neden olması ve deprem sonucu meydana gelmesinin gerektiğini, dava konusu evin mühendislik hizmeti görmemiş, kerpiç bir yapı olduğunu ve evin afet etkililik sınırları içinde olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davacı vekilinin davalı ... aleyhine açtığı davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle 6100 sayılı HMK"nın 114/1-d ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine, davalı ... aleyhine açtığı davanın meydana gelen zararın zorunlu deprem sigortası teminatı kapsamında olmadığından reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, zorunlu deprem sigortasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
    Somut uyuşmazlıkta, davacının ... Mah. ... Mevkii Cad. No:35 .../... adresinde bulunan iki katlı kerpiç yığma evinin davalı ... AŞ tarafından davalı DASK hesabına zorunlu deprem sigortası ile sigortalandığı anlaşılmaktadır. Davacı vekili; sigortalı evinin 22.09.2011 tarihinde Erzincan ili Kemah ilçesinde meydana gelen deprem sonucunda orta derecede hasar görerek oturulamaz hale geldiğini belirterek deprem nedeniyle meydana gelen zararının giderilmesini talep etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre; hasara yol açtığı iddia edilen depremin 22.09.2011 tarihinde Refahiye ilçesi Cengerli köyü yakınlarında olduğu, depremin büyüklüğünün 5.6 olup şiddetinin ise 6 olduğu, depremin merkez üssünün Kemah’a uzaklığının yaklaşık 30 km. olduğundan 5.6 büyüklüğündeki bir depremin 30 km uzaklıktaki binalarda hasar meydana getirme ihtimalinin çok düşük bulunduğu, binadaki hasarların depremden ziyade zemindeki oturmalardan ve binanın eski ve zemin inşaat ilişkisi teknik olarak birleştirilmediği için oluştuğu, bu nedenle söz konusu zararın teminat kapsamında
    olmadığı belirtilmişse de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir. Dosya kapsamında yer alan; ... Valiliği İl ... ve Acil Durum Müdürlüğü"nün 02.12.2011 tarihli yazısında dava konusu evin 22.09.2011 tarihinde meydana gelen depremde orta derecede hasar gördüğü ancak afete etkili sınırlar içerisinde olmadığından yapılacak bir işlem bulunmadığı şeklinde çelişkili ifadeler kullandığı anlaşılmıştır. Yine dosya kapsamında yer alan Belediye yazısında; evin bazı yerlerinde zemin oturmasına bağlı olarak ayrılmalar ve çatlamalar meydana geldiği, Bu binanın eski olmasından dolayı binada oturulmasının sakıncalı olduğu, boşaltılması ve gerekli güvenlik önlemleri alınarak yıkılması gerektiği belirtilmiş olup her ne kadar bilirkişi raporunda; 5.6 büyüklüğündeki bir depremin 30 km uzaklıktaki binalarda hasar meydana getirme ihtimalinin çok düşük bulunduğu, binadaki hasarların depremden ziyade zemindeki oturmalardan ve binanın eski ve zemin inşaat ilişkisi teknik olarak birleştirilmediği için oluştuğu belirtilmişse de; sonuçta deprem olmasaydı da dava konusu sigortalı evin zarar görüp görmeyeceği netleştirilmemiştir. Sigorta poliçesindeki deprem rizikosunun amacı deprem nedeniyle meydana gelen hasarın yani riziko nedeniyle oluşan gerçek zararın giderilmesi olup, sözü edilen deprem gerçekleşmeseydi de sigortalı evde zarar meydana gelip gelmeyeceği hususunun yeniden alanında uzman bilirkişi heyetinden rapor alınıp netleştirilerek binada deprem sonucunda meydana gelen gerçek zararın belirlenmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 14/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi