23. Hukuk Dairesi 2014/5858 E. , 2016/389 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki iflas davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiştir.
Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilince davalıya 27.04.2005 tarihli sözleşme uyarınca teslim edilen 450 kg. altının iade edilmediği gibi bedelinin de ödenmemesi üzerine başlattıkları, ... İcra Müdürlüğü"nün 2009/1311 sayılı dosyası ile İİK"nın 154. maddesine göre iflas yolu ile takip başlattıklarını, davalının haksız ve kötüniyetli olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının itirazının kaldırılmasına ve çıkartılacak depo emrine rağmen ödeme yapılmadığı takdirde iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince İngiliz Yüksek Mahkemesi"nin yetkili kılındığını, MÖHUK"nın 47. maddesine göre Türk icra daireleri ve Mahkemelerinin yetkisiz olduğunu, iflas davasında da alacağın varlık ve miktarının belirlenmesi gerektiğini, bu doğrultuda İngiliz Mahkemesinde açılmış bir dava bulunduğunu, sözleşmedeki yetki hükmü aşılmak amacıyla kötüniyetle iflâs takibi yapılarak davanın açıldığını, cevabi ihtarnamelerle de davacı faturalarının iade edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalının itirazının kaldırılmasına ve iflasına dair verilen kararın davalı vekilince temyizi üzerine Dairemizin 12.01.2013 tarih ve 2012/4732 E., 2013/255 K. sayılı ilamıyla bozulmuş, taraf vekillerinin karar düzeltme talebi üzerine Dairemizin 14.11.2013 tarih ve 2013/4914 E., 2013/7094 K. sayılı ilamıyla davacı taraflar arasında imzalanan 27.04.2005 tarihli sözleşmenin 14/e maddesinde taraflarca alacak borç miktarının belirlenmesi bakımından İngiliz Hukuk ve Mahkemelerinin yetkili kılındığı tarafların kabulünde olduğundan davacı, alacaklı olduğunu ve miktarını somut olayda İngiliz Mahkemesinde açacağı alacak davası ile MÖHUK"nın 47. maddesi uyarınca net olarak belirlemeli ve kesinleştirdikten sonra iflas yollarından birisiyle alacağının tahsili yoluna gitmesi gerektiği, bu nedenle davacının öncelikle anılan yargı yerlerinde alacağının varlığını ispatlayacak bir karar alması ve bununla Türkiye’de borçlu aleyhine iflas yolu ile takip yapması ve iflas davası açması gerekirken, taraflar arası hukuk ve yetkili yargı yeri seçimini ortadan kaldıracak ve özellikle alacağın başka bir yer hukukuna tabi kılınması sonucunu doğuracak şekilde doğrudan iflas takibi yapması ve bunu dayanak göstererek iflas davası açması doğru olmadığından, davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu bozma ilamının 3. bendinde yazılı şekilde bozma kararı verilmesi doğru görülmediğinden, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile, Dairemizin 12.01.2013 tarih 2012/4732 Esas, 2013/255 Karar sayılı bozma ilamının 6. bendi çıkarılarak karar yukarıda açıklanan değişik gerekçeyle davalı yararına bozulmuştur.
Mahkemece uyulan bozma ilamı ve dosya kapsamına göre davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.