10. Ceza Dairesi 2014/4196 E. , 2019/6289 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : İSTANBUL (Kapatılan) 12. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK 250. madde ile görevli)
Suçlar : 1- Uyuşturucu madde ihraç etme
2- Uyuşturucu madde ticareti yapma
3- Suç işlemek amacıyla örgüt kurma
4- Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A-Sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
5237 sayılı TCK’nın 220. maddesinde düzenlenen “suç işlemek için örgüt kurmak” suçunun işlendiğinin ve örgütün varlığının kabul edilebilmesi için; üye sayısının en az üç kişi olması, üyeler arasında soyut bir birleşme değil gevşek de olsa hiyerarşik bir ilişkinin bulunması, suç işlenmese bile suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşmenin olması, niteliği itibarıyla devamlılık göstermesi; oluşumun yapısı ve üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaçlanan suçları işlemeye elverişli olması; üyeleri üzerinde hâkimiyet tesis eden bir güç kaynağı niteliğini kazanması gerekir. Örgüt yapılanmasında işlenmesi amaçlanan suçların konu ve mağdur bakımından somutlaştırılması mümkün, ancak zorunlu değildir.
Soyut olarak sanık sayısının üç kişiden fazla olması örgütün varlığının kabulü için yeterli olmayıp bu durumda iştirak ilişkisinden söz edilebilir.
Somut olaylarda, sanıklar arasında hiyerarşik ilişki bulunduğu ve yapılanmanın üyeleri üzerinde hâkimiyet tesis eden bir güç kaynağı niteliğini kazandığı konusunda yeterli ve kesin delil bulunmadığı, TCK"nın 220. maddesinde düzenlenen “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanık hakkında beraat yerine mahkûmiyet hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
B- Sanık ... hakkında suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ihraç etme suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, 06/04/2006 tarihli eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenlerin dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanığın biri 01/11/2005 tarihinde uyuşturucu madde ihraç etme, diğeri 06/04/2006 tarihinde suç işlemek amacıyla teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarından cezalandırılması için iki ayrı dava açıldığı, iki eylem arasında geçen süre dikkate alındığında sanığa isnat edilen bu iki eylemin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, her iki eylemin bir bütün halinde uyuşturucu madde ihraç etme olarak nitelendirilmesi,
2- Bu bentte yer alan (1) numaralı bozma nedenine göre sanığa isnat edilen 01/11/2005 tarihli eylem yönünden; kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın savunmasının aksine, 01/11/2005 tarihinde ele geçirilen uyuşturucu madde ile ilgisi olduğuna veya temyiz dışı sanık ....’ın eylemine iştirak ettiğine ilişkin kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı anlaşıldığından, 01/11/2005 tarihli eylemden dolayı sanığın beraati yönünde hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Sanığın sübuta eren 06/04/2006 tarihli eyleminde ele geçirilen uyuşturucu maddelerin yurt içinde yakalanması nedeniyle, eylemin TCK’nın 188/3. maddesinde belirtilen uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu oluşturduğu gözetilmeden sanığın TCK’nın 188/1. maddesine göre mahkûmiyetine karar verilmesi,
4- Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu ile ilgili yukarıda (A) bendinde belirtilen bozma nedenine göre, koşulları bulunmadığı halde, sanığın cezasının TCK’nın 188. maddesinin 5. fıkrası uyarınca artırılması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
C- Sanıklar ...,...,...,ve ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde:
Suç tarihinden temyiz incelemesinin yapıldığı tarihe kadar 5237 sayılı TCK’nın 66. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendi ve 67. maddesinin 4. fıkrası nazara alındığında öngörülen 12 yıllık uzatmalı dava zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından, diğer yönleri incelenmeksizin hükümlerin BOZULMASINA; bozma sebebine göre 5320 sayılı Kanunun 8. maddesinin 1. fıkrası ve 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası gereğince sanıklar hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
D- Sanıklar ...,...,ve... hakkında suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenlerin dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu ile ilgili yukarıda (A) bendinde belirtilen bozma nedenine göre, koşulları bulunmadığı halde, sanıkların cezasının TCK’nın 188. maddesinin 5. fıkrası uyarınca artırılması,
Yasaya aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
E- Sanık ... hakkında suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Dosya içindeki sanıktan ele geçirilen maddeye ilişkin olarak verilen Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuvarları Dairesi Başkanlığı İstanbul Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünün 09/04/2006 tarih ve KİM: 2006/2369 uzmanlık numaralı raporuna göre 1951 gram ağırlığındaki maddenin; uyarıcı özelliğe sahip kafein içerdiği belirtildiğinden;
1- Kafeinin 5237 sayılı TCK’nın 188. maddesinin 4. fıkrasında, 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanun’da, 3298 sayılı Uyuşturucu Maddelerle İlgili Kanun’da, Uyuşturucu Maddelere Dair 1961 Tek Sözleşmesi’nin 1 ve 2 numaralı cetvellerinde, 2313 ve 3298 sayılı Kanunların verdiği yetki uyarınca çıkarılan Bakanlar Kurulu kararlarında sayılan uyuşturucu ve uyarıcı maddeler arasında yer almaması nedeniyle uyuşturucu veya uyarıcı madde olarak kabul edilmesine olanak bulunmadığı dikkate alınarak, üretiminin resmi makamların iznine veya satışının yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olup olmadığının, Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü"nden sorulması,
Sonucuna göre eylemin TCK"nın 188. maddesinin 6. fıkrasında düzenlenen “uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran maddenin ticaretini yapma” suçunu oluşturup oluşturmadığının tartışılarak, sanığın hukukî durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
2- Kabule göre; suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu ile ilgili yukarıda (A) bendinde belirtilen bozma nedenine göre, koşulları bulunmadığı halde, sanığın cezasının TCK’nın 188. maddesinin 5. fıkrası uyarınca artırılması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
F- Sanıklar ... ve ... hakkında suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
Olay tutanağı, sanıkların savunmaları ve tüm dosya kapsamına göre; kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanıkların savunmalarının aksine, ele geçirilen uyuşturucu maddeler ile ilgileri olduğuna veya diğer sanıkların eylemlerine iştirak ettiklerine ilişkin kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, sanıkların beraati yerine mahkûmiyetlerine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
14/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.