14. Hukuk Dairesi 2015/7326 E. , 2018/814 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 26.05.2014 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, TMK"nın 747 maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davacı, maliki bulunduğu 38 parsel sayılı taşınmaz yararına davalıya ait 34 parsel sayılı taşınmazdan genel yola çıkabilmek için geçit hakkı kurulmasını istemiştir.
Davalı, cevap dilekçesi vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Mahkemece, davacıya ait 38 parsel sayılı taşınmaz yararına davalıya ait 34 parsel sayılı taşınmazda, bilirkişi rapor ve krokisinde (C) harfi ile gösterilen 388,99 m2"lik kısımdan geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş ve reddi gerekmiştir.
2-Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine "mutlak geçit ihtiyacı" veya "geçit yoksunluğu", ikincisine de "nispi geçit ihtiyacı" ya da "geçit yetersizliği" denilmektedir.
TMK"nın 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle tarım alanlarında, nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
Geçit hakkı kurulması davalarında amaç, genel yola bağlantısı olmayan taşınmazların yolla bağlantısının sağlanmasıdır. Bundan dolayı, geçit kurulurken ihtiyaç içinde olan taşınmazdan genel yola ulaşıncaya kadar aradaki bütün taşınmazlar üzerinden ve taşınmazların leh ve aleyhine geçit kurulacak şekilde kesintisiz olarak genel yola bağlanması sağlanmalıdır. Buna uygulamada "kesintisizlik ilkesi" denilir.
Somut olaya gelince; Mahkemece geçit ihtiyacı olan davacıya ait 38 sayılı parsel için 34 sayılı parsel aleyhine bilirkişi krokisinde (C) harfi ile gösterilen yerden 4 metre genişiliğnde ve yine davacıya ait 36 sayılı parsele gelinceye kadar geçit kurulmuştur. Geçit davalarında kesintisizlik ilkesi gereği, geçit ihtiyacında olan taşınmazın genel yolla kesintisiz biçimde bağlantısı sağlanmalıdır. Bu şekilde kurulan hükümle, 38 sayılı parsel genel yola bağlanmadığından kesintisizlik ilkesi ihlal edilmiştir.
Mahkemece yapılması gereken iş, 38 ve 36 sayılı parseller aynı kişilere ait olduğundan ana yola ulaşmak için geçilmesi gereken 36 sayılı parselden akti irtifak tesisi için davacıya süre vermek, dava konusu geçit hakkında bundan sonra bir hüküm kurmak olmalıdır.
Kabule göre de; Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle tarım alanlarında, nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu nedenle somut olayda; geçit eninin 4 metre olarak saptanması da yerinde görülmemiş, hükmün b u nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2.) bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.