23. Hukuk Dairesi 2015/745 E. , 2016/380 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen alacak davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 15.10.2014 gün ve 2405 Esas, 6289 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekili ile katılma yoluyla davacı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkilinin ..."nın vermiş olduğu üretim lisansları kapsamında iki santralı ile doğalgazdan elektrik üreten bir kuruluş olduğunu, üretilen elektriğin yine müvekkili tarafından inşa edilen ... ve dağıtım tesisleri vasıtası ile fakat davalının kontrol ve denetiminde 14.02.2005 tarihinden itibaren davalıya ait enerji nakil hatlarına verilmeye başlanıldığını, davacının elektrik kesinti ve benzeri sorunların yaşanmaması amacıyla yapılan direk ve bağlantı hatlarından elektrik verilebilmesi hususunda davalıya ve üst kuruluşu olan ..."a 16.06.2004 tarihinde başvuruda bulunduklarını, taleplerinin reddedilmesi nedeniyle ..."ya başvurduklarını, bu arada gereken iznin verilmemesi nedeni ile mecburen kendileri tarafından üretilen elektriğin yine bedelleri kendileri tarafından ödenmek sureti ile inşa ettirilen dağıtım hat tesisleri üzerinden sistem kullanım ücreti ödemeleri şartı ile davalı şirket hatları vasıtası ile müşterilerine elektrik verildiğini, hatların kullanımı için talep edilen toplam 1.905.715,00 TL"nin davalı şirkete ödendiğini, ... tarafından davalı ve ..."a bedelleri ödenmek suretiyle davacının hat ve tesislerinin devralınması gerektiğinin bildirdiğini, ancak davalının tesisleri devir alamayacağını ve davacının üretim ve tüketim dağıtım sistemi kullanım bedeli ödemesi gerektiğini bildirdiğini ileri sürerek, müvekkilinden tahsil edilen 1.905.715,00 TL"nin şimdilik 100.000,00 TL"sinin reeskont faizi ile tahsiline, davacının kendi imkânları ile yapmış olduğu elektrik iletim hat ve tesisleri toplam bedeli olarak 5.776.994,00 TL"nin Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 38. maddesine göre 04.11.2004’ten dava tarihine kadar oluşmuş (1.905.715,00 TL düşüldükten sonra kalacak miktarın ) ve bundan böyle oluşacak sistem kullanım bedellerine mahsubu sureti ile tasfiyesine karar verilmesini dava ve talep etmiş; ıslah dilekçesi ile de, talep edilen 1.905.715,00 TL"nin şimdilik 100.000,00 TL"sinin reeskont faizi ile tahsili talebini atiye terk ettiklerini, müvekkilinin yaptığı elektrik iletim hat ve tesislerinin bedeli olan ve bilirkişi raporunda belirtilen toplam asıl alacak bedeli olan 1.366.848,90 TL ve bu bedele 01.03.2005 - 13.05.2009 tarihleri arasında işlemiş faiz tutarı olan 1.817.909,04 TL olmak üzere toplam 3.184.757,94 TL"nin dava tarihinden itibaren 6183 sayılı Kanun gereği yürütülecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, ... işleminin iptali için açılan davanın kesinleşmesinin beklenilmesi gerektiğini, davalı firma ila yapılan bağlantı antlaşmasının, yapılacak ... ve sisteme bağlantı ..."larının kullanım hakkı/mülkiyetinin davalıya devredilmesi şartıyla düzenlendiğini, davacının tek yanlı tasarrufu olarak tesis etmiş olduğu davalı tarafın kullanımında olmayacak ve sadece müşteri branşman hattı olarak davacıya ait müşteriyi besleyecek olan söz konusu bağlantı hatlarının davalının genişleme yatırımı olarak adlandırılması ve bu tanımdan hareketle Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği"nin 38. maddesine göre işlem görmesinin mümkün olmadığını, davaya konu ..."nın ve ..."nin maliyet bedellerinin iadesi talebinin davacı ile ... arasında imzalanmış olan tesis sözleşmelerine göre uygun olmadığını, davacının iddialarının tamamen asılsız ve dayanağı olmayan iddialar olduğunu, öncelikle Danıştay 13. Dairesi"nin 2007/10173 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini savunarak, davasının reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 1.366.848,90 TL asıl alacak ve 1.817.909,04 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.184.757,94 TL"nin, asıl alacağa 13.05.2009 dava tarihinden itibaren amme alacaklarına uygulanan faiz oranı uygulamak suretiyle davalıdan tahsiline dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 15.10.2014 tarih ve 2405 E., 6289 K. sayılı ilamıyla, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile, taraflar arasındaki sözleşmelerden “Sistem Kullanım Anlaşmasının”, “Karşılıklı Yükümlülükler” başlığını taşıyan 3-A-1 maddesinde, davalı şirketin alacakları ile ilgili olarak, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun"un 51. maddesinde öngörülen gecikme zammının uygulanacağı kararlaştırılmış olup, davacının alacağına uygulanacak temerrüt faizine ilişkin olarak ise taraflar arasındaki sözleşmelerde herhangi bir hüküm bulunmadığı, tarafların tacir olduğu, davaya konu alacağın ise tacirler arası sözleşmeden kaynaklandığı, davalı tacirin borcunun dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK"nın 21/1. madde hükmü uyarınca ticari nitelik gösterdiği, bu davanın aynı Kanun"un 4/1. madde hükmü uyarınca nispi ticari dava olduğu, tacirler arası bu sözleşmenin aynı Kanun"un 3. maddesi uyarınca ticari iş niteliğinde bulunduğu, tacirin ticari işlerde temerrüt faizi oranını düzenleyen 3095 sayılı Kanun"un 2/2. madde hükmü uyarınca avans oranında faiz isteme hakkını haiz olduğu gözetilerek, davacı alacağına da işlemiş ve işleyecek temerrüt faizi bakımından ticari işler için geçerli olan temerrüt faizi oranının uygulanması gerektiği sonucuna varılması gerektiği, bu durumda, mahkemece bilirkişi raporunda işlemiş temerrüt faizi miktarı hesaplanırken esas alınan oranların, o tarihlerdeki avans oranından daha yüksek olduğu da gözetilerek, davacının dava sonunda belirlenen ve hükmedilen asıl alacağına, avans oranı üzerinden işlemiş temerrüt faizi hesabı için bilirkişiden ek rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi, asıl alacağa dava tarihinden itibaren avans oranında temerrüt faizi uygulanması gerektiği belirtilerek, davalı yararına bozulmuştur.
Davalı vekili ile katılma yoluyla davacı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekili ile katılma yoluyla davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 08,40"ar TL harç ve takdiren 261,00"er TL para cezasının karar düzeltme isteyenlerden alınarak ..."ye gelir kaydedilmesine, 26.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.