1. Hukuk Dairesi 2016/4296 E. , 2018/1727 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil, olmazsa ... davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı-birleştirilen davada davalı ... vekilince duruşma istekli, davacı-birleştirilen davada davalı ... vekili ve birleştirilen davada davalı ... vekili tarafından ise yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 13.02.2018 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Avukat ..., davalı ... ile temyiz edilen davacı ... ve vekili Avukat ..., davacı ... vekili Avukat... ... Kaplan geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz ...çesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Asıl dava inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava ise inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde ... istemine ilişkindir.
Asıl davanın davacısı ..., ekonomik sıkıntı yaşaması ve kredi temin edememesi sebebiyle maliki olduğu 2885 parseldeki 51 no"lu bağımsız bölümü ... olan dava dışı ..."a satış göstermek suretiyle devrettiğini, davalı tarafından alınacak kredinin kendisine verileceği hususunda anlaşmalarına rağmen ..."ın kredi çekmediği gibi taşınmazı da iade etmediğini, temlikin hile ile sağlandığını, daha sonra taşınmazın davalı ..."e muvazaalı olarak devredildiğini öğrendiğini, davalının kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ve tescile karar verilmesini istemiştir.
Birleştirilen davanın dosya davacısı ..., maliki olduğu 2885 parseldeki 51 no"lu bağımsız bölümü eşi ile arasında görülmekte olan ... davası nedeniyle emaneten davalı ..."e satış göstermek suretiyle temlik ettiğini, bilahare taşınmazın diğer davalılar ... ve ..."e devredildiğini öğrendiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescilini, olmadığı takdirde bedelin davalılardan müteselsilen tahsilini istemiştir.
Asıl ve birleştirilen davaların davalısı ..., hak düşürücü sürenin geçtiğini, iyiniyetli alıcı konumunda olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Birleştirilen davanın davalısı ..., davayı kabul etmiştir.
Birleştirilen davanın davalısı ... ise iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, asıl dava yönünden; asıl dava davacısı ve birleştirilen davanın davalısı ..."in birleştirilen davayı kabul etmesi ve taşınmazı muvazaalı olarak temlik etmesi nedeniyle asıl davanın reddine, birleştirilen dava bakımından temlik alan davalıların iyiniyetli olmadıkları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; birleştirilen davanın davacısı ..."in maliki olduğu 2885 parselde kayıtlı 51 nolu bağımsız bölümü inançlı işlem gereği 14.04.2009 tarihinde asıl davada davacı - birleştirilen davada davalı ..."e temlik ettiği, ..."in de çekişme konusu yeri yine inançlı işlem ile 09.07.2009 tarihinde birleştiril dava davalısı ..."a devrettiği, ..."ın da 27.07.2009 tarihinde asıl ve birleştirilen dava davalısı ..."a temlik ettiği anlaşılmaktadır.
Gerçektende ..."in kabul beyanından, çekişmeli 51 nolu bağımsız bölümün birleştirilen dava davacısı ... ile asıl dava davacısı ve birleştirilen davanın davalısı ... arasındaki inançlı işlem gereği ... tarafından ..."e temlik edildiği sonucuna varılmaktadır.
Ne var ki, 51 nolu bağımsız bölümün birleştirilen davanın davalısı ... tarafından sonradan birleştirilen davanın davalısı ..."a devrinin ... ile ... arasındaki hukuki ilişkiden bağımsız ikinci bir hukuki ilişkiye (inançlı işleme) dayandığı, bu ikinci hukuki ilişkinin ilkinden ayrı şekilde değerlendirilmesi gerekeceği açıktır.
Diğer taraftan, 5.2.1947 tarihli ve 20/6 sayılı ... ... Kararı ile, inançlı işleme dayalı olup dinlenilirliği kabul edilen iddiaların isbatının şekle bağlı olmayan yazılı delil olduğu da yargısal uygulama ile kararlılık kazanmıştır.
Somut olayda, çekişmeli 51 nolu bağımsız bölümün inançlı işlem gereği ..."a devredildiği hususu yazılı bir delille kanıtlanmadığı gözetilerek asıl davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Asıl davanın davacısı ..."in bu yönlere ilişkin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün bu yönden ONANMASINA.
Birleştirilen dosya davalıları ... ve ..."ın temyiz itirazlarına gelince;
Çekişmeli 51 nolu bağımsız bölümün inançlı işlem gereği ... tarafından davalı ..."e temlik edildiği ..."in kabulünde olup ... tarafından ilkinden bağımsız yapılan inançlı temlik ile davalı ..."a devredildiği hususu yazılı bir delille kanıtlanmış değildir.
Hal böyle olunca, birleştirilen dava davacısının terditli ... talebi gözetilerek birleştirilen dava davalısı ... yönünden ...a hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Birleştirilen davanın davalıları ... ve ..."ın yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 30.12.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davalı ... vekili için 1.630.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenlerden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.