Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/2008 Esas 2020/7839 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2008
Karar No: 2020/7839
Karar Tarihi: 01.10.2020

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/2008 Esas 2020/7839 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2020/2008 E.  ,  2020/7839 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün ve tavzih talebine ilişkin ek kararın Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
    K A R A R –
    Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece uyulan bozma karar gereğince inceleme ve işlem yapılarak karar verilmiş, hüküm ve tavzih talebine ilişkin 03.01.2020 tarihli ek karar davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
    Arsa niteliğindeki ... mahallesi 718 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve 7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince, bozma sonrası artan fark bedelin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılarak karar kesinleştiğinde davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;Tashih kurumunu tanımlayan HMK"nun 304. maddesinde, tashihle sadece yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların düzeltilebileceği, tavzih kurumunu düzenleyen HMK"nun 305. maddesinde ise "hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa ....hükmün açıklanmasının veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesinin" istenebileceği belirtildikten sonra, aynı maddenin 2. fıkrasında "Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez." hükmü düzenlenmiştir.Bu durumda, davanın niteliği gereği yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı idare üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, davalıdan tahsiline karar verildikten sonra, tavzih talebinin kabulü ile 03.01.2020 tarihli ek karar ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesinin mümkün olamayacağı düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi,Doğru görülmemiştir.Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 01/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.



















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.