Esas No: 2019/8872
Karar No: 2019/14080
Karar Tarihi: 08.10.2019
Hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/8872 Esas 2019/14080 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Yargıtay 18. Ceza Dairesi, bir davada iddianamenin hakaret suçu yönünden uzlaştırma işlemleri yapılmaksızın düzenlenmesi nedeniyle iadesine dair mahkeme kararını incelemiştir. İddianamedeki diğer suçların uzlaştırmaya tabi olmadığı dikkate alınmaksızın itirazın kabul edilmesi hukuka aykırıdır. Bu nedenle mahkeme kararı bozulmuştur. Kanunlar: 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 174/1, 253/3, 253/4-a ve TCK'nın 86/2,3-a.
18. Ceza Dairesi 2019/8872 E. , 2019/14080 K.
"İçtihat Metni"
KARAR
Hakaret suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 19/02/2019 tarihli ve 2018/22605 soruşturma, 2019/1684 esas, 2019/1595 sayılı iddianamenin, hakaret suçunun uzlaştırmaya tabi suç kapsamında olmasına rağmen uzlaştırma işlemleri yapılmaksızın düzenlenmesi nedeniyle iadesine dair Büyükçekmece 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/02/2019 tarihli ve 2019/135 iddianame değerlendirme sayılı kararına yönelik itirazın kabulü ile iddianamenin iadesi kararının kaldırılmasına ilişkin Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 13/03/2019 tarihli ve 2019/248 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 02/08/2019 gün ve 2019/80677 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 18/12/2017 tarihli ve 2017/4321 esas, 2017/14993 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere uzlaştırma işleminin her bir mağdur ve şüpheli yönünden ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği, zira 5271 sayılı Kanun"un 253/3. maddesinin 2. cümlesine göre; "Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz" şeklindeki hükmünün aynı mağdura yönelik işlenen suçlarda uygulama imkanının bulunduğu, aynı Kanun"un 253/7 ve 255. maddeleri de dikkate alındığında farklı mağdura yönelik işlenen suçlarda uygulama imkanı bulunmadığı nazara alındığında, somut olayda, şüpheli ..."ın mağdur ..."e karşı işlemiş olduğu hakaret suçunun uzlaştırmaya tabi olduğu, aynı olayda Bilgen"in üzerine atılı ..."a yönelik kasten yaralama suçunun ise uzlaştırmaya tabi olmadığı, dolayısıyla aynı mağdura karşı uzlaşma kapsamına giren ve girmeyen suçların birlikte işlenmesi hususunun somut olayda bulunmadığı anlaşıldığından, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 174/1-c maddesinde yer alan "Önödemeye veya uzlaşmaya tâbi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde önödeme veya uzlaşma usulü uygulanmaksızın düzenlenen....iddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir" şeklindeki düzenleme gereğince şüphelinin üzerine atılı hakaret suçu yönünden uzlaştırma işlemleri yapıldıktan sonra sonucuna göre iddianame düzenlenmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 174/1. maddesinde; "Mahkeme tarafından, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra, eksik veya hatalı noktalar belirtilmek suretiyle;
a) 170. maddeye aykırı olarak düzenlenen,
b) Suçun sübutuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut delil toplanmadan düzenlenen,
c) Önödemeye veya uzlaşmaya tabi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde önödeme veya uzlaşma usulü uygulanmaksızın düzenlenen iddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir." hükümlerine yer verilmiştir.
Aynı Kanunun “Uzlaşma” başlıklı 253/4. maddesinde;
“Soruşturma konusu suçun uzlaşmaya tâbi olması ve kamu davası açılması için yeterli şüphenin bulunması hâlinde, dosya uzlaştırma bürosuna gönderilir. Büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur. Şüphelinin, mağdurun veya suçtan zarar görenin reşit olmaması halinde, uzlaşma teklifi kanunî temsilcilerine yapılır. Uzlaştırmacı uzlaşma teklifini açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla da yapabilir. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar gören, kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren üç gün içinde kararını bildirmediği takdirde, teklifi reddetmiş sayılır.” hükmü bulunmaktadır.
CMK"nın 253/3. maddesinin 2. cümlesine göre; "Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz" belirtilmektedir.
İncelenen somut olayda, iddianamenin müşteki şüpheli ..."nin müşteki ..."ye yönelik işlediği iddia olunan hakaret suçunun uzlaştırma kapsamında bulunması nedeniyle iade edildiği, diğer müşteki şüpheli ... ve şüpheli ..."nin üzerine atılı müşteki şüpheli ..."ye karşı TCK"nın 86/2,3-a maddesinde düzenlenen kasten yaralama suçunun uzlaşmaya tabi olmadığı, müşteki şüpheli ... ve şüpheli ... tarafından işlendiği iddia olunan kasten yaralama suçunun, müşteki şüpheli ..."nin işlendiği iddia olunan ve uzlaşmaya tabi olan hakaret suçu açısından uzlaşma hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmediği gözetilmeden, yazılı şekilde itirazın kabulüne karar verilmesi hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 13/03/2019 tarihli ve 2019/248 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- CMK"nın 309/4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 08/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.