Esas No: 2020/2109
Karar No: 2022/2837
Karar Tarihi: 09.06.2022
Danıştay 3. Daire 2020/2109 Esas 2022/2837 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2020/2109 E. , 2022/2837 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/2109
Karar No : 2022/2837
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) ... Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
2- (DAVACI) ... Bina Yapı İnşaat Malzemeleri Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : .... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurularına ilişkin ... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:.. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, komisyon karşılığında sahte fatura düzenlediği yolunda saptamalar içeren vergi tekniği raporunun done alındığı takdir komisyonu kararına dayanılarak 2017 yılının Ekim-Aralık dönemleri için aranmayan geçici vergi üzerinden tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle artırılarak kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması ve sözü edilen takdir komisyonu kararının iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu vergi ziyaı cezasının üzerinden hesaplandığı geçici verginin matrahı yönünden bağlı olduğu kurumlar vergisi tarhiyatına karşı açılan davanın, Mahkemelerinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla reddedildiği ancak yıllık vergiye mahsuben peşin alınan geçici vergi üzerinden bir kat vergi ziyaı cezası kesilebileceği, 2012 yılına ilişkin olup 2015 yılı içinde kesinleşen cezanın tekerrüre esas alınabileceği, takdir komisyonu kararı kesin ve yürütülebilir nitelikte bir işlem olmadığından davanın bu bakımdan esasının incelenemeyeceği gerekçesiyle üç kat vergi ziyaı cezası bir kata indirilmiş, dava; vergi ziyaı cezasının tekerrüre isabet eden kısmı yönünden esası incelenmek suretiyle, takdir komisyonu kararı yönünden ise incelenmeksizin reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurularının, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davalı idare tarafından, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesinde yazılı fiillerle vergi ziyaına sebebiyet verildiğinden, vergi ziyaı cezasının üç kat kesilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
Davacı tarafından, tarhiyatın dayanağı vergi tekniği raporunun eksik inceleme ve varsayıma dayandığı, incelemenin usulüne uygun yapılmadığı, bahsi geçen rapor kendilerine tebliğ edilmediğinden savunma haklarının kısıtlandığı, takdir komisyonu kararı ihbarnamenin dayanağı olduğundan incelenmesinin zorunlu olduğu, 2015 yılından devreden indirilecek katma değer vergisinin idarece dikkate alınmamasının hukuka aykırı düştüğü kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'İN DÜŞÜNCESİ : Davacı temyiz isteminin kısmen kabulüyle kararın vergi ziyaı cezasının artırım uygulanan bölümünün esas alınan ceza miktarını aşan hüküm fıkrasının bozulması; davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına, komisyon karşılığında sahte fatura düzenlediği yolunda saptamalar içeren vergi tekniği raporunun done alındığı takdir komisyonu kararına dayanılarak 2017 yılının Ekim-Aralık dönemleri için aranmayan geçici vergi üzerinden tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle artırılarak üç kat vergi ziyaı cezasının kesildiği anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 339. maddesinin, 7338 sayılı Kanun'un 38. maddesiyle değişen ve 26/10/2021 tarihinde yürürlüğe giren 1. fıkrasında, vergi ziyaına sebebiyet vermekten veya usulsüzlükten dolayı ceza kesilen ve cezası kesinleşenlere, vergi ziyaı cezasında cezanın kesinleştiği tarihi izleyen günden itibaren beşinci yılın isabet ettiği takvim yılının sonuna kadar, usulsüzlükte cezanın kesinleştiği tarihi izleyen günden itibaren ikinci yılın isabet ettiği takvim yılının sonuna kadar tekrar ceza kesilmesi durumunda, vergi ziyaı cezası yüzde elli, usulsüzlük cezası yüzde yirmibeş oranında artırılmak suretiyle uygulanacağı, artırım tutarının kesinleşen cezadan (kesinleşen birden fazla ceza olması durumunda bunlardan tutar itibarıyla en yükseğinden) fazla olamayacağı, 2. fıkrasında, birinci fıkrada yer alan beş ve iki yıllık sürelerin hesabında, artırıma esas alınan cezaların kesinleşme tarihinin dikkate alınacağı hüküm altına alınmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyiz istemlerine konu edilen Vergi Dava Dairesi kararının; üç kat vergi ziyaı cezası ile vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle artırılan bölümünün, tekerrüre esas alınan vergi ziyaı cezası tutarına isabet eden kısmı ve takdir komisyonu kararına ilişkin hüküm fıkraları aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Dairemizce de uygun bulunmuştur.
Ceza hukukunun genel ilkelerinden olan lehe kanun ilkesi gereğince faile ceza öngören bir kanunda sonradan yapılan bir değişiklikle, eski cezaya nazaran daha hafif bir ceza kesilmesi öngörülmüşse, faile daha hafif olan ceza uygulanacağından vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle artırılan bölümünün, tekerrüre esas alınan ceza tutarını aşan kısmı hukuka aykırı düşmüş olup Vergi Mahkemesince yazılı gerekçeyle vergi ziyaı cezasının sözü edilen kısmı yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen davacı istinaf başvurusunun reddine dair hüküm fıkrasının bozulması gerekmiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacı temyiz isteminin kısmen reddine,
2.Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının; bir kat vergi ziyaı cezası ile vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle artırılan bölümünün, tekerrüre esas alınan vergi ziyaı cezası tutarına isabet eden kısmı ve takdir komisyonu kararına ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3.Davacı temyiz isteminin kısmen kabulüne,
4.Kararın; vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle artırılan bölümünün, tekerrüre esas alınan vergi ziyaı cezası tutarını aşan kısmına ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA,
5.Davalı idare temyiz isteminin reddine,
6.Kararın; aranmayan geçici vergi üzerinden kesilen vergi ziyaı cezasının bir katı aşan kısmına ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
7.Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca nispi harç alınmasına, 09/06/2022 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X)-KARŞI OY :
2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 23. maddesinde, Danıştayın temyiz mercii olarak görevinin, bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması şeklinde ortaya çıkan hukuka aykırılıkların denetimini yapmakla sınırlı olduğu kurala bağlanmıştır.
İdari işlemlerin yargısal denetiminin hukuka uygunluk denetimi ile sınırlı olması karşısında bu denetimin maddi olayı da kapsadığının kabulü gerekir. Şöyle ki idari davaya konu işlemler, dayandığı, düzenlediği olaydan soyutlanmış olarak yargılamaya konu edilemez. Birçok idari uyuşmazlıkta maddi olanla hukuki olan arasında bir ayrım yapmak mümkün olmayabilir.
İdari davalarda inceleme konusu olan hukuki işlem niteliğindeki bir idari işlemdir. Hukuki işlemin incelenmesi, işlemin dayanağı durumunda bulunan maddi olaydan bağımsız bir inceleme değildir.
Adli yargıda maddi olay incelemesi yapılırken nasıl ki olayın subuta erip ermediği incelenerek bir sonuca ulaşılıyor ise idari yargıda da idarelerce tesis edilen işlemlerin dayanağını teşkil eden maddi olayın irdelenerek sonuca ulaşılması esastır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesinde, sahte belge "gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge" olarak tanımlanmaktadır.
Davacı şirket adına, komisyon karşılığında sahte fatura düzenlediği yolunda saptamalar içeren vergi tekniği raporunun done alındığı takdir komisyonu kararına dayanılarak 2017 yılının Ekim-Aralık dönemleri için aranmayan geçici vergi üzerinden tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle artırılarak kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı sonuçlandıran Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurularına ilişkin Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesi kararına yöneltilen temyiz istemlerinin, davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitler değerlendirilmek suretiyle karara bağlanması gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyoruz.