11. Ceza Dairesi 2017/4128 E. , 2018/262 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
1- Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan açılan kamu davasında; sanığın aşamalardaki savunmalarında “ atılı sahtecilik suçunu kabul etmediğini, kendilerine ait iki kooperatif ile ilgili aynı büroda işlem yaptıklarını, diğer kooperatifin başında da kardeşi ...’in olduğunu, her iki kooperatifin bu tür işlemlerini ve yönetim kurulu kararlarına kardeşi ...’ın baktığını, çoğu zaman yönetim kurulu olarak karar aldıktan sonra tüm üyeler bir arada olmadığı için zamanla ve dolaştırılarak imzaların tekemmül ettirildiğini, ...’nın imzasını kendisine ait mi yoksa başkası tarafından mı atılmış olduğunu bilmediğini, gösterilen kararlardaki ... ismi altındaki imzaların kendisine ait olduğunu, ancak imza tamamlama işlemlerine kardeşi ...’in baktığını, kararlardaki yazıların kardeşi ...’e ait olduğunu” savunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından ...’in CMK"nın 48. maddesi dikkate alınıp tanık sıfatıyla dinlenerek beyanlarının tespit edilmesi gerekirse karar defterinde ... adına atılan imzaların sanığa veya ...’e aidiyeti yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tespit edilmesi gerekirken, eksik araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de;
a) 29.11.2005 tarihli eylem ile 27.02.2009 tarihli eylem arasında olan zaman aralığı göz önünde bulundurulduğunda, sanığın fiillerinin her biri yenilenen kastla işlenmiş ayrı suçları oluşturduğu gözetilmeden, sanık hakkında zincirleme tek bir suçtan hüküm kurulması,
b) Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olan TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, Başkan vekili ..."nın ek gerekçesi ve oybirliği ile 15.01.2018 tarihinde karar verildi.
EK GEREKÇE
A) TARTIŞMANIN KONUSU:
Konut yapı kooperatifine ait "belge" resmi belge mi yoksa özel belge midir?
B) OLAY VE İDDİA:
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı"nca düzenlenen 07.02.2013 tarihli iddianame ile, sanığın yönetim kurulu başkanı olduğu ... Konut Yapı Kooperatifi"nin karar defterinde yer alan 29.11.2005 ve 27.02.2009 tarihli kararların altına, şikâyetçi adına sahte imzalar atarak iki kez resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia edilerek, sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçlarından kamu davası açılmış ve sanığın TCK"nın 204/2. maddesi gereğince iki kez cezalandırılması istenmiştir.
C) YARGILAMA SÜRECİ:
Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucu, sanığın TCK"nın 204/2, 43 ve 62. maddeleri gereğince 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Hükmün sanık tarafından temyizi üzerine Dairemizce; eksik araştırma ile hüküm kurulması, kabule göre de sanığın fiillerinin zincirleme değil iki ayrı suç oluşturduğunun gözetilmemesi ve sanık hakkında TCK"nın 53. maddesinin uygulanmaması yasaya aykırı görülerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Böylece Dairemiz çoğunluğu tarafından, sanığın fiillerinin sabit olması halinde "resmi belgede sahtecilik suçlarının oluşacağı" dolaylı olarak kabul edilmiştir.
D) KONUYA İLİŞKİN YASAL DÜZENLEME:
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 62. maddesinin 3. fıkrasında, "Yönetim Kurulu üyeleri ve kooperatif memurları, kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumludurlar. Bunların suç teşkil eden fiil ve hareketlerinden ve özellikle kooperatifin para ve malları bilanço, tutanak, rapor ve başka evrak, defter ve belgeleri üzerinde işledikleri suçlardan dolayı kamu görevlisi gibi cezalandırılır." hükmüne yer verilmiştir.
E) KONUNUN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ:
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 62. maddesinin 3. fıkrasında "... kamu görevlisi gibi cezalandırılır" hükmü yer almakta ise de; gerek bu kanunda gerekse başka kanunda kooperatifin belgelerinin "resmi belge" sayılacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır.
Oysa bazı özel kanunlarda, örneğin 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu"nun 66. maddesinde "Bankanın her türlü evrak, kayıt, defter ve senetleriyle bunlara dayanan hesap özetleri resmi belge sayılır." hükmüne yer verilmiştir.
Kooperatifin yönetim kurulu üyeleri ile memurlarının, belirtilen belgeler üzerinde işledikleri suçlardan dolayı kamu görevlisi gibi cezalandırılmaları, düzenledikleri belgelerin resmi belge sayılmasını gerektirmez.
TCK"nın 2. maddesinin 3. fıkrasına göre, kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılmaz; suç ve ceza içeren hükümler, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamaz.
"Kamu görevlisi gibi cezalandırılır" hükmü gereğince, kooperatif görevlileri "görevi kötüye kullanma" suçunun faili olabilirler; ancak düzenledikleri belgeler resmi belge sayılamaz.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 07.02.2012 tarihli ve 2011/350- 2012/27 sayılı kararında da kooperatife ait tahsilat fişlerinin özel belge olduğu kabul edilmiştir.
Bu durumlar karşısında, sanığın düzenlediği iddia olunan belgeler özel belge niteliğindedir.
F) SONUÇ: Açıkladığım nedenlerle; kabule göre yapılan bozma nedenlerine "Sanığın düzenlediği belgelerin özel belge niteliğinde olduğu gözetilmeden, resmi belgede sahtecilik suçlarından hüküm kurulması" ibaresinin eklenmesi gerektiği kanısındayım. 15.01.2018