8. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/1151 Karar No: 2010/2968 Karar Tarihi: 03.06.2010
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/1151 Esas 2010/2968 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2010/1151 E. , 2010/2968 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Sorgun Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 01.07.2009 gün ve 223/414 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R
Davacı vekili, kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle kadastro çalışmalarında davalı Hazine adına tespit edilen 110 ada 27 parselin tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 110 ada 27 parselin teknik bilirkişinin 17.6.2009 tarihli rapor ve krokisinde A harfi ile gösterilen 771,77 m2 ve yine aynı krokide 110 ada 57 parselin C harfi ile işeretlenen 747,89 m2 yüzölçümlü taşınmazlara ilişkin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu 110 ada 27 nolu parsel, 1173 m2 olarak, ham toprak niteliğiyle ve edinme sebebinde Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu açıklanarak 24.6.2003 tarihinde Hazine adına tespit görmüş olup itirazsız olarak 01.09.2003 tarihinde kesinleştirilerek sicil oluşturulmuştur. Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi gereğince açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Toplanan kanıtlar, tüm dosya içeriği, özellikle yerel bilirkişi ve tanıklar mahallinde yapılan keşifte sınırları gösterilen dava konusu taşınmaz bölümünün, otuz yıl önce satın alınmak suretiyle davacının zilyetliğinde olduğunu, buğday ekilmek ve ağaç yetiştirilmek suretiyle tarla ve bahçe olarak tasarruf edildiğini; ziraatçı uzman bilirkişi tarım arazisi niteliğinde bulunduğunu açıklamış olduğuna; teknik bilirkişi tarafından 27 nolu parselin dava konusu edilen bölümü ölçekli krokide gösterildiğine; uyuşmazlığın niteliğine göre yasal araştırma ve incelemeler yapılmış bulunduğuna göre; davalı Hazine vekilinin 110 ada 27 parsele ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün buna ilişkin bölümünün ONANMASINA,Davalı Hazine vekilinin 110 ada 57 parsele ilişkin temyiz itirazlarına gelince; davacı, dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazın 110 ada 27 parsel olarak tespit edildiğini açıklamış, mahallinde yapılan keşif üzerine teknik bilirkişinin dosya içinde mevcut rapor ve ölçekli krokisinde keşifde gösterilen ve davaya konu edilen kısımların 110 ada 27 ve 57 nolu parseller dahilinde bulunduğunun belirtilmesi üzerine yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. HUMK.nun 74.maddesine göre “...Hakim kural olarak iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlı olup, talepten fazlasına veya başka bir şeye hüküm veremez....” . İptal ve tesciline karar verilen 110 ada 57 parsel bakımından davacı tarafından dava dilekçesinde açıkça ileri sürülmüş bir istek ya da usule uygun şekilde açılmış bir dava bulunmamaktadır. İstek dışına çıkılarak hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulü ile usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün 110 ada 57 parsele ilişkin bölümünün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 03.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.