8. Hukuk Dairesi 2018/9807 E. , 2021/1607 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacılar vekili, dava konusu 5777 ada 28 parsel, 1823 ada 85, 95, 96 parsel sayılı taşınmazların 1/3 paylı olarak davacıların murisleri ..., ... ve ... adlarına tapuda kayıtlı olduğunu, davalı Belediyenin bu taşınmazlara yola katmak suretiyle fiilen el attığını belirterek, 08/05/2012 tarihinden geriye dönük 5 yıllık 10.000 TL ecrimisilin kademeli yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 02.03.2015 tr dilekçesi ile talebini 71.160 TL olarak güncellemiştir.
Davalı vekili, öncelikle görev yönünden, aksi takdirde esastan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı vekilinin aşağıda belirtilen hususlar dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalı vekilinin faize yönelik temyiz itirazlarına gelince; HMK"nin 297/2. maddesi (HUMK"un 389. maddesi) gereğince; mahkemece verilen hüküm ile taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu maddeye göre; hüküm fıkrasının çok açık olması, infazı sırasında tereddüt yaratmayacak şekilde taraflara yüklenen borç ve tanınan hakları tek tek belirtmesi gerekir. Aksi halde hükmün icrası sırasında şüphe ve tereddütlerin doğmasına ve ilamın infaz edilememesine neden olur.
Bilindiği üzere ecrimisil davalarında, her dönem için belirlenen miktara dönem sonu (tahakkuk tarihi) itibariyle faiz yürütülmesi gerekmektedir. Davacı, dava dilekçesinde dava tarihinden geriye dönük olmak üzere 5 yıl için talep ettiği ecrimisilin kademeli aylık yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş olup, mahkemece davacının davasının ıslah edilmiş haliyle kabulü ile her bir malik için 23.720’şer TL olmak üzere toplam 71.160 TL ecrimisilin 01.04.2009 tarihinden itibaren işleyecek kademeli yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile mirasçılık payları oranında davacılara ödenmesine hükmedilmişse de, hükmün bu haliyle infaza elverişli olduğu söylenemez.
Mahkemece, dosya arasında bulunan 06.01.2015 tarihli bilirkişi raporuna atıfta bulunularak, hangi dönem için kaç lira ecrimisilin tahsili gerektiğinin ve buna göre faizin başlama tarihinin, diğer bir deyişle dönem sonlarının hükümde açıkça belirtilmesi gerektiği halde, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK"un 438/7. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda 2. bentte açıklanan sebeple davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile; hüküm fıkrasının 1. bendinde “el atılması nedeniyle” bölümünden sonraki kısmın hükümden çıkartılarak yerine,
“01.04.2009 – 31.12.2009 dönemi için 9.450 TL’nin 31.12.2009 tarihinden itibaren,
01.01.2010 – 31.12.2010 dönemi için 12.825 TL’nin 31.12.2010 tarihinden itibaren,
01.01.2011 – 31.12.2011 dönemi için 13.755 TL’nin 31.12.2011 tarihinden itibaren,
01.01.2012 – 31.12.2012 dönemi için 15.165 TL’nin 31.12.2012 tarihinden itibaren,
01.01.2013 – 31.12.2013 dönemi için 15.972 TL’nin 31.12.2013 tarihinden itibaren,
01.01.2014 – 01.14.2014 dönemi için 4.029 TL’nin 01.04.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak, mirasçılık payları oranında davacılara verilmesine” yazılmasına, ayrıca hükme 6. bent olarak, “Bilirkişiler ..., ... ve ... tarafından düzenlenen 06.01.2015 tarihli bilirkişi ek raporunun kararın eki sayılmasına” bendinin eklenmesine, hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK"un 438/7. fıkrası gereğince düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının 1. bentte gösterilen nedenlerle reddine, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 24.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.