Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11567
Karar No: 2017/8371
Karar Tarihi: 20.09.2017

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/11567 Esas 2017/8371 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/11567 E.  ,  2017/8371 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün taraflar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı asil ... ile davalı asil ... ve vekili avukat ..., avukat..."ın gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacı asıl davada, davalı avukatın kendisine vekaleten, ...1. İş Mahkemesi"nin 2006/855 Esas sayılı dosyası ile verilen karar gereğince, ... 12. İcra Dairesi"nin 2010/8837 E sayılı dosyası üzerinden ilamlı takip başlattığını, 04.11.2010 tarihinde dosyadan 562.512,75 TL çekmesine rağmen, bu miktarın sadece 401.053,23 TL’lik kısmını ödediğini, aynı icra dairesinin 2010/8838 Esas sayılı dosyası ile de, lehine hükmedilen vekalet ücretini de tahsil ettiğini, davalının, hak ettiği avukatlık ücretinden daha fazlasını uhdesinde tuttuğunu, taraflar arasındaki ücret sözleşmesinin yasaya aykırı olup, geçersiz olduğunu, kaldı ki avukatın başarısından da söz edilemeyeceğini, ayrıca davalının karşı taraftan 30.223,39 TL vekalet ücreti tahsil ettiği halde, kendisinden de aynı miktar kesinti yaptığını, öte yandan KDV kesintisinin de yasal olmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının fazladan alıkoyduğu 115.339,22 TL’nin 7.12.2010 tarihinden yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 24.10.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 151.726,04TL"ye yükselterek, bu miktara paranın icra dosyasından tahsil edildiği tarih olan 4.11.2010 tarihinden faiz işletilmesini istemiştir.Birleşen davada ise davacı, iş kazası ve maluliyetten doğan zararın tazmini için iş veren aleyhine davalının... 1. İş Mahkemesi"nin 1997/1051 Esas sayılı dosyası ile dava açtığını ve verilen raporlar doğrultusunda davayı ıslah ettiğini, ancak maluliyet oranına göre hak edebileceği maddi tazminat miktarını tespit ettirmediğini, konu ile ilgili mevzuatı araştırmadığını, bu nedenle bilirkişi raporu ile tespit edilen tazminatın eksik ve hatalı olarak ortaya çıkmasına sebep olarak ek davayı zaman aşımı süresi içinde açmadığını, zaman aşımı süresi geçtikten sonra açtığı ek dava nedeniyle fazladan masraf yapıp, karşı taraf vekiline avukatlık ücreti ödemesine sebep olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak 50.000,00 TL"nin 31.01.1996 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 12.10.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile, talebini 260.399,00TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı, asıl ve birleşen davaların reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen ilk hüküm, tarafların temyizi üzerine Dairemizce diğer temyiz itirazları incelenmeksizin “kısa karar ile kararın gerekçesi ve hüküm fıkrası arasında çelişki bulunduğu” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda bu kez, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar ise yine tarafların temyizi üzerine Dairemizce “davaların birleştirilerek yargılamanın devam ettirilmesi ve hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi” gerekçesiyle bozulmuş, bu kez de mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, 86.356,62TL"nin 7.12.2010 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen davanın ise kısmen kabulüne, 7.622,00TL"nin 1.2.2011 tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Asıl dava, davalı avukatın icra dosyasından tahsil ettiği paradan uhdesinde kalan kısmın iadesi, birleşen dava ise, davalı avukat tarafından iş veren aleyhine açılan tazminat davasında ek davanın süresinde açılmayarak zaman aşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle reddedilmesi üzerine uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, birleşen dava yönünden yapılan değerlendirmede, tazminat dosyasında aktüerya hesaplarında zarar miktarının asgari ücretin artmasına bağlı olarak zaman içinde arttığı bu nedenle dava başında alınan rapor ile aradan bir süre geçtikten sonra alınan raporda miktarların artacağı bunun ücretlerdeki artışa bağlı hesaplanan aktüerya hesabının yapısından kaynaklandığı, bu nedenle açılan ek davanın zaman aşımına uğraması nedeniyle davalı avukatın kusurlu olarak kabul edilemeyeceği, ancak davalı avukatın zaman aşımı konusunu bilmesi gerektiği, bu hususta özensiz davrandığı gerekçe gösterilerek, ek dava nedeniyle davacının karşı tarafa ödemek zorunda kaldığı vekalet ücretinden davalının sorumlu olduğu kabul edilmek suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, zaman aşımı alacağın varlığını ortadan kaldırmaz, sadece borçluya ödemekten kaçınma hakkı verir. Bu nedenle davalı avukatın tazminat dosyasında alınan son rapordan sonra açtığı ek davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olmasında kusuru yoktur. Hal böyle olunca birleşen davanın tümden reddi gerekirken mahkemece hatalı değerlendirme sonucu davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    3-Davacı, asıl davaya ilişkin olarak verdiği 24.10.2011 tarihli ıslah dilekçesinde, talebini artırdığı gibi hükmedilecek alacağa da paranın icra dosyasından çekildiği tarih olan 4.11.2010 tarihinden itibaren faiz işletilmesini talep etmiştir. Mahkemece bu hususun değerlendirilip sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, kabul edilen alacağa 7.12.2010 tarihinden faiz işletilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    4-Kabule göre de, davacı hem asıl davada hem de birleşen davada mahkemeye sunduğu ıslah dilekçeleri ile, talep sonucunu yükseltmiştir. Mahkemece, ıslah edilen miktarlar dikkate alınmayarak davalı avukat lehine asıl ve birleşen dosyada reddedilen miktarlar üzerinden eksik ve hatalı vekalet ücreti takdir edilmesi de usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 4 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, 1480,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan 29,20 TL harcın davacıya, 1.605,00 TL harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi