14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/310 Karar No: 2018/784 Karar Tarihi: 05.02.2018
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/310 Esas 2018/784 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, mirasın gerçek reddi talebine ilişkindir. Davacılar, murisleri tarafından bırakılan mirasın gerçek reddini istemiştir. Mahkeme, davanın 3 aylık yasal süreden sonra açıldığından bahisle davanın reddine karar vermiştir. Ancak dava, TMK 606. maddesinde belirtilen 3 aylık süre içerisinde açıldığından yanılgılı değerlendirmeyle davanın reddedilmesi doğru görülmemiş ve hüküm bozulmuştur. Gerçek ret, mirasçıların sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanı ile yapılır. Miras 3 ay içerisinde reddolunabilir ve bu süre hak düşürücü niteliktedir. Mahkemece, reddin süresinde olup olmadığı ve ret edenin mirasçılık sıfatı bulunup bulunmadığının incelenmesi gerekmektedir. Süre koşulu ile mirasçılık sıfatının gerçekleştiği durumlarda, ret beyanı tespit ve tescil edilmelidir. Kanun maddeleri: TMK 605/1, TMK 606, TMK 609.
14. Hukuk Dairesi 2016/310 E. , 2018/784 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar tarafından, 10.03.2015 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 24.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, TMK 605/1. madde gereğince mirasın gerçek reddi talebine ilişkindir. Davacılar, murisleri ...’ın 21.12.2014 tarihinde vefat ettiğini, murisin mirasını kayıtsız şartsız reddettiklerinin tespitini istemiştir. Mahkemece, davanın 3 aylık yasal süreden sonra açıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar temyiz etmiştir. Gerçek ret, mirasçıların sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanı ile yapılır. TMK 606. maddesine göre; "miras 3 ay içerisinde reddolunabilir. Bu süre, yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe mirasbırakanın ölümünü öğrendikleri tarihten itibaren işlemeye başlar." Bu süre hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re"sen dikkate alınması gerekir. Böyle bir davada sulh hukuk mahkemesi hakiminin görevi, reddin süresinde olup olmadığı ve ret edenin mirasçılık sıfatı bulunup bulunmadığını incelemek, süre koşulu ile mirasçılık sıfatının gerçekleşmesi halinde ise, Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca ret beyanını tespit ve tescil etmekten ibarettir. Somut olayda, davacılar 04.03.2015 tarihinde mirasın gerçek reddini istediği, murisin ölüm tarihinin ise 21.12.2014 olduğu, mirasın gerçek reddi istenebilmesi için düzenlenen 3 aylık yasal sürenin ise 21.03.2015 tarihinde dolduğu anlaşılmaktadır. Dava TMK 606. maddesinde belirtilen 3 aylık süre içerisinde açıldığından, mahkemece davanın esası ile ilgili bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle davanın süresinde açılmadığından bahisle reddedilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hüküm bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 05.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.