Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Sanığın tehdit eylemini kabul etmemesi karşısında, soruşturma evresindeki anlatımlarından olaya ilişkin görgüye dayalı bilgisi olduğu anlaşılan tek tanık ... ’un usulünce duruşmaya çağırılarak dinlenilmesi gerektiği gözetilmeyerek CMK"nın 210/1. maddesine aykırı davranılması, 2-Sanığın suçlamayı kabul etmeyerek olay yerinde uzun zamandan beri bulunmadığını ve mağdur ... ve tanık ... ’u tanımadığını, gerekiyorsa teşhis yaptırılmasını talep etmesi karşısında; tanık ... ve mağdur ...’ın sanık ile yüzleştirme işlemleri yapıldıktan sonra tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ve yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması; 3-Sanık hakkında, hükmün özünü ihtiva eden kısa kararda, TCK"nın 86/1, 86/3-e, 62. maddeleri uyarınca sonuç olarak 1 yıl 3 ay hapis cezası olarak belirlenmesine karşın, gerekçeli kararda, sanık hakkında TCK"nın 86/2, 86/3-e ,62. maddeleri uygulanmak suretiyle sonuç cezanın 5 ay hapis cezası olarak tayini suretiyle hükmün karıştırılması, 4-Kabule göre de; Anayasa Mahkemesi"nin karar tarihinden sonra 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 14/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.