23. Hukuk Dairesi 2015/8800 E. , 2016/356 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı, davalı kooperatife ait olan 14 numaralı bağımsız bölüme ait hisseyi ... Noterliği"nin 09.09.2013 tarih ve ... yevmiye sayılı hisse devir sözleşmesi ile devraldığını, aynı tarihte ... Noterliği"nin ... yevmiye sayılı ihtarnamesi ile hisse devir sözleşmesinin davalı kooperatife bildirildiğini, dava tarihi itibariyle davalı kooperatif tarafından kendisine bir yanıt verilmediğini, haricen üyeliğe kabul talebinin reddedildiğini öğrendiğini ileri sürerek, davalı kooperatife üyeliğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, hisse devir sözleşmesinin muvazaalı olduğunu, müvekkili kooperatif tarafından üyeliği devreden dava dışı ... hakkında... İcra Müdürlüğü"nün 2010/18874 E. ve 2012/8061 E. sayılı dosyalarında icra takibi başlatıldığını, dava dışı ..."nın ... İcra Müdürlüğü"nün 2010/18874 E. sayılı takip dosyasında itirazı üzerine... Asliye Ticaret Mahkemesi"nde itirazın iptali davası açtıklarını, davanın derdest olduğunu, davacının üyeliği devreden ..."dan daireyi devralmadan çıplak üyeliği 5.000,00 TL kadar düşük bir meblağ karşılığında devraldığını, davacıya yeni konut tahsis imkânının bulunmadığını, dava dışı devreden üyenin müvekkili kooperatife yaklaşık 20.000,00 TL borcunun bulunduğunu, bu borcu ödememek için söz konusu muvazaalı işleme girişildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ..."nın kooperatif ortaklığını eski ortak olan ..."dan devraldığı, taraflar arasındaki akrabalık ilişkisinin devir işlemine etkili olmadığı, devreden kişinin gerçekten kooperatif ortağı olup olmadığı hususunun gözetilmesi gerektiği,... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 19.12.2013 tarih ve 341 E., 598 K. sayılı ilamında ..."nın kooperatif ortağı olduğu hususunun belirlendiği, dolayısı ile davacı ..."nın kooperatifte ortaklığı sabit olan bir ortaktan ortaklığı devraldığı, itirazın iptali davalarının bulunmasının devre mani olmadığı, ortaklık devrinin reddedilmiş olmasının yasa ve anasözleşme hükümlerine uygun bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
HMK"nın 301. maddesi, "" (1) Hüküm yazılıp imza edildikten ve mahkeme mührü ile mühürlendikten sonra, nüshaları yazı işleri müdürü tarafından taraflardan her birine makbuz karşılığında verilir ve bir nüshası da gecikmeksizin diğer tarafa tebliğ edilir. Hükmün bir nüshası da dosyasında saklanır. (2) Taraflardan her birine verilen hüküm nüshası ilamdır. (3) Tarafların elinde bulunan hüküm nüshalarının farklı olması hâlinde karar kartonundaki esas alınır"" hükmünü, HMK Yönetmeliği"nin 56. maddesi, ""Elektronik ortamda hazırlanan hüküm, hükme katılan hâkimler ve zabıt kâtibi tarafından güvenli elektronik imza ile imzalanarak UYAP veri tabanında saklanır. Ayrıca hükmün çıktısı hükme katılan hâkimler ve zabıt kâtibi tarafından imzalanıp mahkeme mührüyle mühürlenerek karar kartonunda muhafaza edilir"" hükmünü, 58/3. maddesi, ""Tarafların elinde bulunan hüküm nüshalarının farklı olması hâlinde karar kartonundaki esas alınır"" hükmünü içermektedir. 06.08.2015 tarihinde yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 214 ve 216/3. maddeleri de benzer düzenlemeleri içermektedir.
Dairemizin, 05.10.2015 tarihli geri çevirme kararı üzerine, mahkemece karar kartonundaki hüküm nüshası gönderilmiş olup, esas alınması gereken anılan kararda davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olduğu görülmüştür.
Öte yandan, davalı kooperatif anasözleşmesinin 17/3. maddesi, “Devir halinde eski ortağın kooperatife karşı tüm hak ve yükümlülükleri yeni ortağa geçer” hükmünü içermektedir. Ortaklığın devir biçimi yasada gösterilmemiştir. Ancak pay devrinin alacağın temliki yolu ile yapılması, temlikin de dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TBK"nın 184. maddesi uyarınca yazılı olması gerekmektedir. Üyeliğe bağlı hak ve alacakların borçlusu kooperatif, alacaklısı ise üyeliği devir alan yeni ortaktır. Eğer devir eden ortak pay yönünden borçlu ise, borcun nakli hükümleri uygulanır (TBK 195 vd), borç devir alana geçer. Ancak, pay devri için resmi şekle bile gerek bulunmamaktadır. Her ne kadar yapı kooperatifinde, ortakları mal sahibi yapmak amacı olsa bile, pay devri, bir satış vaadi de değildir. Bu nedenle, adi yazılı devir dahi geçerlidir. Devredenin borçları, devre ve devrin kabulüne engel değildir, devredenin borçları devir alana geçer ve ödemediği takdirde devralanın ihraç edilme olanağı da her zaman vardır. Daire satımında üyelik kendiliğinden alıcıya satım ile birlikte geçmez. Satıcının üye olması ve üyeliğinin alıcı tarafından ayrıca devir alınması gerekmektedir. Üyelik ayrıca devredilmedikçe satıcının üyeliği kooperatif nezdinde devam eder. Satıcının üye olması, alıcının bu üyeliği ayrıca devir alması ve devir alanın kooperatif üyelik koşullarını taşıması halinde kooperatifin bu kişiyi 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 14/2. ve anasözleşmenin 17/2. maddesi uyarınca ortaklığa kabul etmesi zorunludur. Üyelik devir sözleşmesi yapıldığı tarih itibariyle sözleşmenin yanları arasında geçerli sonuç doğurmasına karşın, kooperatif bakımından ise 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 14/3. ve anasözleşmenin 17/1. ve 2. maddeleri hükümleri gereği, devrin kooperatife bildirilmesi ve yönetimin makul sürede yapacağı inceleme sonunda devir alanın ortaklık şartlarını taşıması durumunda devir alanı makul süre içerisinde üyeliğe kabulü kararı verdiği tarihte hüküm ifade eder. 17/1. madde hükmünde yer alan yazılı başvuru koşulu, devrin geçerliliğine ilişkin olarak değil, devrin kooperatife iletilmesi ve kabulü için ispat bakımından sevk edilmiştir. Bu nedenle, kooperatif üyelik hakkının devredildiğinin davadan önce davalı kooperatife bildirilmemesi, devir alanın hakkına olumsuz bir etki yapmaz. Devir alanın açtığı üyeliğin tespiti davası ile davalı kooperatife üyelik başvurusu yapılmış gibi olduğundan, üyelik koşullarını taşıdığının belirlenmesi halinde devir alanın üyeliğinin tespitine karar verilmesi gerekir.
Somut olayda, davacının dava dışı ..."nın üyeliğini devralmış olduğunun tespit edilmesi sebebiyle, ortaklığı sebebiyle dava dışı ..."ya tahsis edilen konutun davacıya devredilmesi gerekeceği, davacı adına yeni bir ortaklık ihdas edilmediğinden davalı kooperatif tarafından davacıya yeni bir konut tahsisinin gerekmediği tabiidir.
Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.