Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/1204
Karar No: 2017/4096
Karar Tarihi: 28.09.2017

Zimmet - görevi kötüye kullanma - 1163 sayılı Yasaya muhalefet - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2017/1204 Esas 2017/4096 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi         2017/1204 E.  ,  2017/4096 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Zimmet, görevi kötüye kullanma, 1163 sayılı Yasaya muhalefet
    HÜKÜM : Sanık ..."ın zincirleme zimmet suçundan mahkumiyetine, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..."ın görevi kötüye kullanma ve 1163 sayılı Yasaya muhalefet suçlarından mahkumiyetlerine ve hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına, sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ..."ün görevi kötüye kullanma suçundan beraatine

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
    CMK"nın 260/1. maddesine göre zimmet suçundan katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükümlerin 22/12/2016 havale tarihli dilekçe ile vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Kanunun 18. maddesindeki "...Hazine avukatının yazılı başvuruda bulunması halinde Maliye Bakanlığı, başvuru tarihinde müdahil sıfatını kazanır." düzenlemesinin verdiği yetkiye ve CMK"nın 237/2. maddesine dayanılarak Hazinenin sadece bu suçtan açılan kamu davalarına katılan olarak KABULÜNE, görevi kötüye kullanma suçundan doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan Hazinenin, bu hükümleri temyiz etme hakkı bulunmadığı anlaşıldığından vekilinin bu suçtan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, yine hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların ise CMK"nın 231/12. maddesi karşısında itiraza tabi olup temyizi mümkün bulunmadığından, aynı Kanunun 264. maddesi de gözetilerek temyiz isteğinin itiraz mahiyetinde kabulü ile merciince değerlendirilip gerekli kararın verilmesi mümkün görüldüğünden, incelemenin sanık ... hakkında zimmet suçundan kurulan mahkumiyet hükmü ile sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında görevi kötüye kullanma suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak, yasal süreden sonra vaki duruşma isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 318. maddesi uyarınca REDDİNE, incelemenin duruşmasız olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Sanık ... hakkında iddianamede sevk maddesi gösterilmeden zimmet suçunu işlediğinin belirtildiği isnada ilişkin mahallince işlem ifası olanaklı görülmüştür.
    Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında görevi kötüye kullanma suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle ... dışındaki sanıklar hakkında verilen beraat hükümleriyle gerekçesi yerinde olmamakla beraber savunmasının aksine iddianın şüpheli kaldığı, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince suç kastıyla hareket ettiğine dair delil bulunmadığından sonucu itibariyle doğru olan sanık ... hakkındaki beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılanlar vekilleri ile O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
    Sanık ... hakkında zimmet suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sanık ile müdafiin aşamalardaki savunmalarında bir kısım yem, süt ve akaryakıt alış ve satışlarının vadeli çek ve senetlerle yapıldığını beyan ettikleri, kontrolör raporunda firmalara ait kooperatif yetkililerince ibraz edilen firmalara ait hesap extrelerine göre tespit yapıldığının belirtildiği, bilirkişi raporlarında ise bu konuda açıklık bulunmadığı, 25/06/2014 günlü bilirkişi raporunda ise kanuni defterlere kaydedildiği halde raporda belirtilen gider pusulalarına rastlanılmadığının ifade edilmesi karşısında, bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya yeterli olmadığı gözetilerek, zararın fazlalığının ve zincirleme biçimde gerçekleştirilen eylem sayısının temel cezanın ve zincirleme suç artırım miktarının belirlenmesinde gerekçe gösterildiği de nazara alınıp öncelikle; ana sözleşme ve yönetim kurulu kararlarına göre kooperatifi temsile kim ya da kimlerin yetkili olduğunun, yine kooperatif adına para tahsilatı yapma hususunda kimin görevlendirildiğinin belirlenmesi, ... süt firması tarafından sütteki asit oranının yüksekliği yağ ve kuru maddenin düşük gelmesi ve ayrıca tonajın farklı olduğu gerekçesi ile 2011 ve 2012 yıllarında toplam 25.002 TL az ödeme yapıldığına ilişkin belge olup olmadığının araştırılması, suç tarihlerine ilişkin olarak kooperatife ait süt defterlerinin, ... Petrol, ... isimli firmalardan Kooperatif ile yapılan alım satım ve ödeme işlemlerine ilişkin kayıt, defter ve belgeler ile sanığın (yapılmasına rağmen kayıtlarda gösterilmediğini iddia ettiği) ibraz etmesi halinde ödeme ve diğer belgeleri temin edilerek, kooperatife ait defter, kayıt, belgeler, banka hesap ekstreleri ve tüm dokümanların kül halinde dava dosyasıyla birlikte üç kişilik bir bilirkişi heyetine tevdi ile suç tarihleri arasındaki kooperatifin tüm gelirleri ile giderleri belirlenip, kasa ve banka mevcutlarıyla karşılaştırılması, dönemler halinde herhangi bir borcunun bulunup bulunmadığı, mevcutsa miktarı ve bunun hangi tarihte ve nereden kaynaklandığı, iddia ve savunmalar da değerlendirilmek suretiyle, kooperatifin suç tarihleri arasındaki sağlanan tüm gelirleri ile tüm giderlerinin ne kadar olduğu belirlenip karşılaştırılarak arada bir farkın bulunup bulunmadığı, ayrıca kooperatif adına yapılan ödemeler ve bu ödemelerin kaynaklarının ayrıntılı olarak tespiti hususlarında savunmayı da irdeler şekilde rapor alınmasından sonra sanığın uhdesinde kooperatif parası bulunup bulunmadığının tesbiti ve sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik tahkikatla yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    5237 sayılı TCK"nın 3/1. maddesindeki "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklindeki yasal düzenlemeler ile dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, olayın oluş şekli, süresi, eylem sayısı ve suçu sürdürmedeki ısrarlı tutumu göz önüne alınarak sanık hakkında zincirleme suç nedeniyle yapılacak artırımın hak ve nesafete uygun bir şekilde belirlenmesi gerekirken, orantılılık ilkesine aykırı olarak, denetime olanak verecek yasal ve yeterli gerekçeler de gösterilmeden üst sınıra yakın tayin edilmesi,
    Suçun 5237 sayılı Yasanın 53/1-d maddesindeki hak ve yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlendiği kabul edilmesine rağmen sanık hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesinin uygulanmaması,
    Kanuna aykırı, eşi ile sanık ... müdafiin, katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, Yargıtay Ceza Kurulunun 18/09/2012 gün ve 2012/1-941-1780 sayılı ve 12/04/2011 gün ve 51-42 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere temyiz aşamasında geçen sürenin CMK"nın 102. maddesinde yazılı azami tutukluluk süresinin hesabında dikkate alınmayacağı, 5271 sayılı CMK"nın 102. maddesinde öngörülen tutuklama sürelerindeki sınırların da aşılmadığı anlaşılmış olup sürdürülen tutuklama tedbirinin orantılı bulunması ve tutuklama tarihine göre sanık ..."ın tahliye isteminin REDDİNE, karardan bir suretin istemde bulunan müdafiine tebliğine, 28/09/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi