20. Hukuk Dairesi 2015/11153 E. , 2017/385 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi, davacı ... temsilcisi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ...köyü 156 ada 1 parsel sayılı 1116,50 m² yüzölçümündeki taşınmaz, senetsizden, ""...... ve bahçesi"" niteliği ile davalı ... KTK. adına; ... ada ... parsel sayılı 1.264,10 m² yüzölçümündeki taşınmaz, senetsizden, "..., WC ve arsası"" niteliği ile davalı ... KTK. adına; ...köyü ... ada ... parsel sayılı 5.152,55 m² yüzölçümündeki taşınmaz, senetsizden, "Tarla"" niteliği ile davalı ... KTK adına tesbit edilmiştir.
Davacı Hazinenin, 20.02.2007 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; ...köyünde kain 143 ada 70 Parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına tespit gördüğünü, imar-ihya edilmediğini, genelde taşlık kayalık, çalılık olduğunu, tarım arazisi vasfında olmadığını, zilyetlik ile iktisap için gerekli yasal şartların oluşmadığını, davalı adına yapılan tespitin iptali ile ... adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir. Davacı Hazinenin, birleşen 2007/353 Esas sayılı dosyasındaki 20.02.2007 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; "...köyünde kain ... ada ... parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına tespit gördüğünü, imar-ihya edilmediğini, genelde taşlık kayalık, çalılık olduğunu, tarım arazisi vasfında olmadığını, zilyetlik ile iktisap için gerekli yasal şartların oluşmadığını, davalı adına yapılan tespitin iptali ile ... adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir. Davacı Hazinenin, birleştirilen 2007/354 E. sayılı dosyadaki 20.02.2007 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; ...köyünde kain 156 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına kadastro tespitinin yapıldığını, taşınmazın zilyetlikle edinilemeyen, imar-ihya edilmemiş, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan taşınmazlardan olduğunu, tespitin iptali ile ... adına tapuya kayıt ve tescilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davacının ... ada 70 sayılı parsele ilişkin açmış olduğu davasının kabulüne, taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile orman vasfıyla davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline; ... ada ... ve ...ada 1 parsel sayılı taşınmazlara yönelik açılan davaların ise reddine, taşınmazların tespit gibi tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş, davacı Hazinenin temyizi üzerine, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 27/06/2008 tarih ve 2008/3292 - 2008/2886 sayılı kararı ile hüküm bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Çekişmeli taşınmazlardan ... ada ...ve ... ada 1 parsel sayılı taşınmazların sınırlarında eylemli orman olduğu, ancak mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmadığına" ilişkin hususlara değinilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davacının ... ada 70 sayılı parsele ilişkin açmış olduğu davasının kabulüne, taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile orman vasfıyla davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline; ... ada ... ve ... ada 1 parsel sayılı taşınmazlara yönelik açılan davaların ise reddine taşınmazların tespit gibi tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş, hüküm ... temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1944 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan ilk orman kadastrosu ile 1996 yılında yapılıp kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosuna, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli ... ada ... ve ... ada 1 parsel sayılı taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davalı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 24/01/2017 günü oy birliği ile karar verildi.