17. Hukuk Dairesi 2017/2664 E. , 2019/9313 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 08.10.2019 Salı günü davalı vekili Av. ... ve Av. ... geldiler. Davacı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının işleteni olduğu aracın karıştığı kazada ölen üç kişinin yakınları tarafından açılan dava sonunda hükmedilen destek tazminatlarının icra takibine konu edildiğini, davacının 14.12.2006"da 179.095,73 TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, ödenen bedelin zarar sorumlularından rücuen tahsili için başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek davalının takibe itirazının iptalini ve % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının ödeme tarihinden sonraki 2 yıl içinde davayı açmamış olması nedeniyle alacağın zamanaşımına uğradığını, araç işleteni sıfatı bulunmayan davalının zarardan sorumlu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalının sadece emtia taşıyan konumunda olduğu ve kaza yapan aracın malik ya da işleteni olmadığı, zarar sorumlusu da olmadığı, ... Yönetmeliği"nin 16. maddesinde belirtilen rücu şartları oluşmadığı için davacının davalıya rücu edemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen hükmün, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyizi üzerine; Dairemizin 04.03.2013 tarih, 2013/2097 Esas ve 2013/2672 Karar sayılı ilamı ile; "eldeki davanın tarafları aleyhine Bahçe Asliye Hukuk Mahkemesi"nde açılan davada davacı ... davalımızın sorumluluğuna karar verildiği; anılan dosyada davalının CMR belgesine göre taşıyan
sıfatında olduğu ve araç üzerinde fiili hakimiyet kurup aracın tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği için zarardan sorumlu olduğunun kabul edildiği; verilen hükmün onanarak kesinleştiği; anılan dosyada verilen kararın işbu davada güçlü delil niteliğinde olduğu gözetilerek karar verilmesi gerekirken, taşıyan davalının sıfatında yanılgıya düşülerek yazılı gerekçeyle hüküm tesisinin doğru görülmediği" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile davalının icra takibine itirazının 179.095,75 TL. asıl alacak ve 5.210,95 TL. işlemiş faiz yönünden iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, işlemiş faiz yönünden fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm tesis edilmiş olmasına; davaya konu ödemenin dayanağı olan zarardan davalı ile birlikte müteselsilen sorumlu olan davacının, 14.12.2006 tarihinde ödediği bedel için davalı aleyhine 11.04.2007 tarihinde icra takibi başlattığı ve davalının 13.04.2009 tarihindeki borca itirazından sonraki yasal 1 yıllık sürede itirazın iptali için eldeki davayı açtığı dikkate alındığında, davacının rücuya ilişkin alacak hakkını 2 yıllık zamanaşımı süresi içinde kullanmış olmasına; davacı ..., kaza tarihindeki kişi başına 40.000,00 TL"lik limitle sınırlı biçimde asıl alacağı ve fer"ilerini ödemiş olduğundan, limiti aşan bir ödemesinin bulunmamasına göre; davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 9.442,49 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 14/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.