Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/19275
Karar No: 2014/3446
Karar Tarihi: 10.02.2014

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2013/19275 Esas 2014/3446 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı işçi, davalı işyerinde 24 saat mesai - 48 saat istirahat şeklinde çalıştığını ancak fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğinden bahisle alacaklarının ödenmesini istemiştir. Mahkeme davacının haftalık çalışma süresinin 45 saati aşmadığını belirlemiş ve fazla mesai ücretlerinin hesabı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık olduğunu belirtmiştir. İşçinin imzaladığı bordroların sahte olmadığı sürece kesin delil niteliğinde olduğunu belirtmiştir. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları ve tanıkların beyanları delil niteliğinde olabilir. Kanuni olarak işçilerin günlük çalışma süresi 11 saat, gece çalışmaları günde 7.5 saat, bir yıllık fazla çalışma süresi ise 220 saat olarak sınırlandırılmıştır. Davacı işçinin yaptığı fazla mesaileri gösterir belgelerin sunulduğu, nöbet günlerinde de fazla mesai ödemesinin yapıldığı belirtilmiştir. Ancak mahkemenin bilirkişi raporuna dayanarak eksik inceleme ile karar vermiş olması bozma nedenidir. İş Kanunu'nun 41. maddesi fazla çalışma süresinin toplamının bir yılda 220 saatten fazla olamayacağını öngörmektedir. Günlük çalışma süresinin onbir saati aşamayacağı, gece çalışmaları için de günlük 7.5 saatlik çalışma süresinin aşılması durumunda fazla çalışma ücreti ödenmesi gerektiği belirtilmektedir.
7. Hukuk Dairesi         2013/19275 E.  ,  2014/3446 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Düzce İş Mahkemesi
    Tarihi : 08/03/2013
    Numarası : 2012/33-2013/164

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekilince istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    Davacı, davalı işyerinde itfaiyeci olarak çalıştığını, itfaiye bölümünde 24 saat mesai - 48 saat istirahat üzerinden çalışma yapıldığını ancak karşılığının ödenmediğinden bahisle fazla çalışma alacağının ödetilmesini istemiştir.
    Davalı, davacının ücret bordrolarında yaptığı fazla mesaiye ilişkin sütun bulunduğunu ve burada fazla çalışma süreleri ile hak edişlerinin gösterildiğini, davacının ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin bordroları imzaladığını, bu durumun aksini davacı tarafın ancak yazılı delille ispatlamak zorunda olduğunu, davacının sürekli 24 saat çalışma - 48 saat dinlenme şeklinde bir çalışması olmadığını ve talep edilen alacağın 5 yıllık zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davacının 24 saat çalışma ve 48 saat dinlenme esasına göre çalıştığı; bu halde ayda 3 hafta 2 gün, 1 hafta 3 gün çalışarak, haftada 2 gün çalıştığında haftada 28 saat, haftada 3 gün çalışılması halinde ise haftada 42 saat çalışmasıyla haftalık çalışma süresinin 45 saati aşmadığı; ancak 4857 sayılı İ.K."nın günde en çok 11 saat çalışılacağını öngördüğü; davacı işçinin günde 14 saat çalıştığı göz önüne alındığında 14-11=3 saat günlük fazla çalışması olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Fazla çalışma ücretlerinin hesabı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    Günlük çalışma süresinin onbir saati aşamayacağı Kanunda emredici şekilde düzenlendiğine göre, bu süreyi aşan çalışmaların denkleştirmeye tabi tutulamayacağı, zamlı ücret ödemesi veya serbest zaman kullanımının söz konusu olacağı kabul edilmelidir.
    Yine işçilerin gece çalışmaları günde yedibuçuk saati geçemez (İş Kanunu, Md. 69/3). Bu durum günlük çalışmanın, dolayısıyla fazla çalışmanın sınırını oluşturur. Gece çalışmaları yönünden, haftalık kırkbeş saat olan yasal çalışma sınırı aşılmamış olsa da günde yedibuçuk saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti ödenmelidir. Dairemizin kararları da bu yöndedir.
    Fazla çalışma yönünden diğer bir yasal sınırlama da, İş Kanununun 41 inci maddesindeki, fazla çalışma süresinin toplamının bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamayacağı şeklindeki hükümdür. Ancak bu sınırlamaya rağmen işçinin daha fazla çalıştırılması halinde, bu çalışmalarının karşılığı olan fazla mesai ücretinin de ödenmesi gerektiği açıktır. Yasadaki sınırlama esasen işçiyi korumaya yöneliktir.
    Somut olayda, davalı işyerinde itfaiyede görevli olan davacının, yaptığı fazla çalışmaları ve ödemeleri gösterir puantajlar ve bordrolar ile nöbet çizelgelerinin sunulmuş olduğu görülmektedir. Her ne kadar davacı tanıkları, yapılan fazla mesai ödemelerinin nöbet harici çalışılan günler için olduğunu beyan etmişlerse de, birkaç adet nöbet çizelgesi-puantaj karşılaştırmasından nöbette oldukları günleri de kapsar şekilde fazla mesai ödemesinin yapıldığı görülmüştür. Bu durumda yapılacak iş, bilirkişiden yeni bir rapor alarak, puantaj cetvelleri ile nöbet çizelgelerini karşılaştırarak nöbet günleri için yapılan fazla mesailerin hesaplanarak, doğru yöntemle belirlenen fazla mesailerden, yapılan ödemelerin mahsubu suretiyle fazla mesai alacağını belirlemektir. Bu husus göz ardı edilerek eksik inceleme ile hükme esas almaya elverişli olmayan bilirkişi raporuna dayanarak karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir.
    O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde , davalıya iadesine, 10.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi