Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2017/1748
Karar No: 2022/3207
Karar Tarihi: 13.06.2022

Danıştay 10. Daire 2017/1748 Esas 2022/3207 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2017/1748 E.  ,  2022/3207 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONUNCU DAİRE
    Esas No : 2017/1748
    Karar No : 2022/3207

    KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE
    BULUNAN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : …Gayrimenkul Danışmanlık İnş. Mak. San. ve Tic. A.Ş.
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN_KONUSU : …İdare Mahkemesinin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararının onanmasına dair Danıştay Onuncu Dairesinin 26/01/2017 tarih ve E:2016/1587, K:2017/368 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Dava dışı … Sağlık Tesisleri San. Tic. A.Ş. adına kayıtlı İstanbul ili, Pendik ilçesi, … Mah. … pafta, … ada, …parsel sayılı taşınmazı vergi borcu nedeniyle çıkarıldığı ihaleden 20/09/2004 tarihinde satın alan davacı tarafından, ihalenin feshi davası sonucunda usulsüz tebligat nedeniyle ihalenin feshine, satışın iptaline karar verildiği, anılan taşınmazdan başlangıçtan itibaren hiç faydalanamadığı, ihalenin feshine idarenin hizmet kusurunun sebep olduğundan bahisle, paranın ödendiği 20/09/2004 tarihinden iadenin gerçekleştiği 25/09/2012 tarihine kadar geçen 8 yılı aşkın sürede gerçekleşen müspet zararının tazmin edilmesi gerektiği ileri sürülerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesince, dava dışı … Sağlık Tesisleri San. Tic. A.Ş. adına kayıtlı İstanbul ili, Pendik ilçesi, …Mah. … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmazın çıkarıldığı ihalede 20/09/2004 tarihinde davacı tarafından satın alındığı, davacı adına tapuda tescilin gerçekleştirildiği, bu satış nedeniyle davalı İdareye tellaliye ücreti hariç 2.124.000 TL ödendiği, ancak daha sonra tapu kaydındaki 2. derece ipotek hakkı sahibi Tarkan Doğan isimli şahıs tarafından …İcra Hukuk Mahkemesinde E:… sayı ile açılan ihalenin feshi davası sonucunda usulsüz tebligat nedeniyle ihalenin feshine, satışın iptaline karar verildiği, Yargıtay aşamasından geçen kararın 20/11/2011 tarihinde kesinleştiği, ihalenin feshinde davacıya yükletilecek herhangi bir kusur bulunmadığı, olayda davalı idarenin kusuruna bağlı sorumluluğunun söz konusu olduğu, davacının uğradığı zararın tespit edilmesi amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, yapılan bilirkişi incelemesi sonucu davacıya iade edilmesi gereken tutarın 1.882.562,18 TL olduğu, denkleştirici adalet ilkesi gereğince bu tutarın 25/09/2012 tarihine uyarlanmış değerinin 3.731.426,50 TL olduğu ve davacıya ödenen 1.862.736,62 TL'nin tenzili ile davacının zararının 1.678.160,46 TL olduğu yönünde görüş bildirildiği, söz konusu bilirkişi raporunun hükme esas alınabilir nitelikte olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 1.678.160,46 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
    Daire kararının özeti: Davalının temyiz başvurusu üzerine Danıştay Onuncu Dairesince, temyize konu karar hukuk ve usule uygun bulunmuş ve kararın onanmasına karar verilmiştir.

    KARAR DÜZELTME
    TALEP EDENİN_İDDİALARI: Davalı idare tarafından, temyiz aşamasında ileri sürülen iddiaların değerlendirilmediği belirtilerek Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.

    KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI: Düzeltilmesi istenen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ :Karar düzeltme isteminin reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
    Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Onuncu Dairesinin 26/01/2017 tarih ve E:2016/1587, K:2017/368 sayılı kararı kaldırılarak davalının temyiz istemi yeniden incelendi:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    MADDİ OLAY :
    Dosyanın incelenmesinden, İstanbul ili, Pendik ilçesi, …Mah. … pafta, …ada, … parsel sayılı taşınmazın davalı idarece vergi borcu nedeniyle satışa çıkarıldığı, davacı şirketin yapılan ihaleden 20/09/2004 tarihinde 2.124,000 TL bedelle taşınmazı satın aldığı, … İcra Hukuk Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla ihalenin usulsüz tebligat nedeniyle feshine, satışın iptaline karar verildiği, anılan kararın 20/11/2011 tarihinde kesinleştiği, davalı idare tarafından davacıya 25/09/2012 tarihinde 324.000,00 TL ve 1.344,738,64 TL, 13/11/2012 tarihinde 194.000,00 TL ödeme yapıldığı, davacı tarafından 14/11/2012 tarihinde davalı idareye başvurularak ihale bedelinin yedi yıl sonra kendilerine iade edilmesine karşın faiz işletilmediği belirtilerek, değişen oranlarda işletilecek reeskont faizi uygulanmak suretiyle bulunacak tutarın kendilerine ödenmesinin istenildiği, davalı idarece bu başvuruya 07/12/2012 tarihinde verilen cevapta konu ile Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğünden bilgi istenildiği, verilecek cevaba göre bilgi verileceğinin bildirildiği, davacı tarafından 24/05/2013 tarihinde bir kez daha idareye başvurularak kendilerine kesin cevabın verilmesinin talep edildiği, davalı idarenin 01/07/2013 tarihli cevabıyla konuyla ilgili istenilen görüşün gelmesi halinde cevap verileceğinin bildirilmesi üzerine davacı tarafından kendilerince ödenen ihale bedelinin 8 yıl geçmesine karşın anaparayı dahi karşılamayacak şekilde yapılan iadeye bağlı olarak ihale bedelini kullanamaması nedeniyle yoksun kaldığı kar ve malvarlığındaki azalma nedeniyle uğradığı zararın ödenmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı görülmektedir.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    Kural olarak idare yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve işlemlerden doğan zararlar idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir. İdarenin yürütmekle görevli olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya eksiklik şeklinde tanımlanabilen hizmet kusuru; hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır.
    Öte yandan, Anayasanın 138. maddesinin son fıkrası "Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez." hükmünü içermektedir.
    Buna göre idarenin, hukuka aykırı bir işlemi nedeniyle oluşan zararın tazmin yükümlülüğü altında bulunduğu aşikardır.
    Öte yandan, 3095 sayılı Kanun'un 2. maddesinde "Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için 1 inci maddede belirlenen orana göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur."hükmü yer almaktadır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Dava konusu uyuşmazlıkta, 22/05/2015 tarihli bilirkişi raporunda, davacının ödediği satış bedeli olan 2.124.000,00 TL'den davacının vergi borcu olan toplam 205.812,26 TL ile 35.625,56 TL emlak vergisinin de mahsup edilmesi sonucu davacıya iade edilmesi gereken tutarın 1.882,562,18 TL olduğu, bu tutarın denkleştirici adalet ilkesine göre 25/09/2012 tarihine göre uyarlanmış değerinin 3.731.426,50 TL iken davacıya iade edilen tutarın ise 1.862,738.62 TL olması karşısında davacının yatırmış olduğu satış bedelinin, davalı idare tarafından iade edilmesine kadar geçen süre zarfında davacının uğradığı müspet zararın 1.678.160,46 TL olduğu yönünde tespite yer verilmiş, Mahkemece söz konusu bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Uyuşmazlıkta, davacının, yatırmış olduğu satış bedelinin, davalı idare tarafından iade edilmesine kadar geçen sürede zarara uğradığı, bu süreçte uğradığı zararın davalı idarece tazmin edilmesi gerektiği hususunda tereddüt bulunmamaktadır.
    Bununla birlikte, dava konusu uyuşmazlıkta davalı idarece tazmin edilmesi gereken zarar davacıya iade edilmesi gereken tutarın "denkleştirici adalet ilkesine göre güncellenmiş hali" değil, davacı tarafından ödenen satış bedelinin davalı idareye ödendiği tarih ile bu tutarın davalı idarece davacıya iade edildiği tarih arasında işleyecek "yasal faiz tutarından" oluşmakta olup, Mahkemece bu miktarın maddi tazminat kapsamında hüküm altına alınması gerekmektedir.
    Bu durumda, Mahkemece bu doğrultuda hesap yapılması amacıyla yeni bir bilirkişi raporu alınarak karar verilmesi gerekmekte olup, yeniden yapılan hesaplamada, zararın 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunda öngörülen yasal faiz oranları kullanılarak belirlenmesi, ayrıca davacı tarafından 20/09/2004 tarihinde davalıya ödenen 2.124,000,00 TL(ana para) ve bu miktar için ödeme tarihinden (20/09/2004) işletilmeye başlanacak yasal faiz borcundan oluşan gerçek zarar miktarından, davalı idarece 25/09/2012 tarihinde davacıya ödenen 324.000,00 TL ve 1.344,738,64 TL olmak üzere toplam 1.668,738,64 TL'lik kısmın ve davalı idarece 13/11/2012 tarihinde yapılan 194.000,00 TL tutarındaki ödemenin; borcun, ana para borcuna ilişkin kısmından düşülmesi, ardından davacı şirkete ait vergi borçlarının (gecikme zamları ayrı ayrı hesaplanmak suretiyle) kalan ana para borcundan mahsup edilmesi gerekmektedir.
    Bu itibarla, Mahkemece yukarıda yer verilen hususlar doğrultusunda hesap yapılması amacıyla yeni bir bilirkişi raporu alınarak karar verilmesi gerekmekte olup, davanın kabulü yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davalı İdarenin temyiz isteminin KABULÜNE,
    2. Davanın kabulüne ilişkin …İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 13/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi