13. Hukuk Dairesi 2016/5467 E. , 2017/8363 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat ... ... ile davacı ... Hiz. AŞ vekili avukat ..."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalılardan ..."in “müşavir avukatlık sözleşmesi” gereği şirketlerinin avukatı olduğunu, diğer davalı avukatın ise..."in eşi olduğunu ve yetki belgesine dayanarak şirketle ilgili işlemler yaptığını, davalı ... ... 01.10.2002 tarihinde azledildiğini, davalıların şirketten avans olarak aldıkları paraların bir kısmını önce kendi yedlerine geçirmek suretiyle ihtiyaçları doğrultusunda kullanıp, pek az bir kısmını daha sonra şirkete iade ettiklerini, bir kısmını ise bugüne kadar herhangi bir açıklamada bulunmaksızın iade etmeyerek zimmetlerine geçirdiklerini ileri sürerek; fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 37.113,40TL ana para ve 25.309,59TL faiz olmak üzere, toplam 62.422,99TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 26.993,00TL asıl alacak ile 17.101,80TL işlemiş faiz toplamı 44.094,80TL"nin davalılardan tahsiline ilişkin verilen kararın davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 29.01.2013 tarih 2011/20250 Esas ve 2013/1819 Karar sayılı kararı ile davacı şirketin defterleri üzerinde inceleme yapılması gerektiğinden bahisle davalılar yararına bozulmuş olup, mahkemece bozma ilamına uyularak, davanın kısmen kabulüne, 26.993,00TL asıl alacak, 17.222,72TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 44.215,72TL alacağın, asıl alacak 26.993,00TL lik kısmına dava tarihi olan tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir
2-Dava, davalı avukatların uhdesinde kalan paranın iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece 30.11.2010 tarihli 2002/1772 Esas ve 2010/569 Karar sayılı karar ile davanın 44.094,80TL yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş, iş bu kararın davalıların temyiz istemi üzerine Dairemizin 29.01.2013 tarih 2011/20250 Esas ve 2013/1819 Karar ilamı ile davalılar yararına bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmuş olmakla, önceki mahkeme kararı ile ilgili olarak hükmedilen miktar yönünden davalılar lehine usuli kazanılmış hak doğmuştur. Mahkemece bu husus göz ardı edilmek suretiyle davalıların usuli kazanılmış hakkı bertaraf edilerek yazılı şekilde 44.215,72TL den sorumlu tutulacak şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle kararın davalılar yararına BOZULMASINA, 1480,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.