5. Ceza Dairesi 2017/2081 E. , 2017/4084 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ...’un, toplam 154 yapının İmar Kanununa aykırı olduğuna dair tutulan yaptırım tutanaklarını belediye encümeninin gündemine getirmemek suretiyle görevi kötüye kullanma suçundan;
Sanık ..."nın gerekli onayları almadan bütçe gelirlerinin yüzde onunu geçen iç borçlanma yapmak suretiyle görevi kötüye kullanma suçundan;
Sanıklar ..., ..., ..., , ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ..."ın gerekli ilkeleri uygulamaksızın kat artırımına müsaade edip imar planına aykırı toplam 250 yapı ruhsatı vererek yapı yoğunluğuna sebebiyet vermek suretiyle görevi kötüye kullanma suçundan;
Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ..."ın İmar Mevzuatına aykırı olarak Belediye Meclis kararıyla plan tadilatı yapılmasına rağmen kaldırılan yeşil alanın yerine eşdeğer alan ayırmayarak mülk sahiplerine menfaat sağlamak suretiyle görevi kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
Afşin Belediye Başkanlığına yazı yazılarak sanıkların görev ve yetkilerinin ayrıca görev yaptıkları tarihlerin duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesinden sonra sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hükümler kurulması,
Somut olayın taraflarına ve niteliğine göre tarafsız ve bağımsız bir bilirkişi heyetinden rapor alınması gerekirken, İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünde çalışan kişilerden teşekkül eden bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen rapora istinaden karar verilmesi,
Kabule göre de;
Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ...’un, toplam 154 yapının İmar Kanununa aykırı olduğuna dair tutulan yaptırım tutanaklarını belediye encümeninin gündemine getirmemek şeklinde kabul edilen eylemlerinin TCK"nın 257/2. maddesi kapsamında kaldığı gözetilmeden 257/1. maddesiyle uygulama yapılması,
Sanık ...’ın beyanına göre göreve başladığı tarih olan 02/04/2009 itibariyle Anayasa Mahkemesinin İmar Kanununun 42. maddesinin iptaline ilişkin kararının yürürlüğe girmiş olması nedeniyle idari para cezalarının tahsil edilemeyecek oluşu ile 5271 sayılı CMK"nın 231/5. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için, aynı maddenin 6. fıkrasında zararın ödenmesi koşulu öngörülmüş ise de, bu koşulun aranabilmesi için suçun niteliği veya işleniş biçimine ve doğurduğu sonuçlarına göre ortada giderilmesi gereken maddi bir zararın bulunmasının zorunlu olduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, Dairemizce de benimsenen 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı Kararında da açıklandığı üzere, CMK’nın 231/6-c maddesinde düzenlenen "giderilmesi gereken zarar" kavramının, somut, belirlenebilir maddi zarar olduğu, manevi zararların bu kapsamda bulunmadığı birlikte değerlendirildiğinde meydana gelen zararın ne olduğu somut bir şekilde açıklanmadan zararın giderilmediği şeklinde yasal olmayan gerekçe ile anılan müessesenin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Sanık ..."nın gerekli onayları almadan bütçe gelirlerinin yüzde onunu geçen iç borçlanma yapmak suretiyle görevi kötüye kullanma suçundan; Afşin eski Belediye başkanı olan sanığın aynı suç işleme kararının icrası kapsamında değişik tarihlerde oluşu kabul edilen eylemleri nedeniyle zincirleme tek suçtan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden ve eylemlerin neden bağımsız suç olarak kabul edildiği, suç kastının nasıl yenilendiği de karar yerinde denetime imkan verecek şekilde gerekçeleriyle gösterilip tartışılmadan yazılı şekilde ayrı hüküm kurulması,
Sanıklar ..., ..., ..., , ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ..."ın gerekli ilkeleri uygulamaksızın kat artırımına müsaade edip imar planına aykırı toplam 250 yapı ruhsatı vererek İmar Kanununa aykırı olarak yapı yoğunluğuna sebebiyet vermek suretiyle görevi kötüye kullanma suçundan;
5271 sayılı CMK"nın 231/5. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için, aynı maddenin 6. fıkrasında zararın ödenmesi koşulu öngörülmüş ise de, bu koşulun aranabilmesi için suçun niteliği veya işleniş biçimine ve doğurduğu sonuçlarına göre ortada giderilmesi gereken maddi bir zararın bulunmasının zorunlu olduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, Dairemizce de benimsenen 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı
Kararında da açıklandığı üzere, CMK’nın 231/6-c maddesinde düzenlenen "giderilmesi gereken zarar" kavramının, somut, belirlenebilir maddi zarar olduğu, manevi zararların bu kapsamda bulunmadığı birlikte değerlendirildiğinde meydana gelen zararın ne olduğu somut bir şekilde açıklanmadan, daha önceden kasıtlı bir suçtan mahkumiyeti bulunmayan sanıklar hakkında zararın giderilmediği şeklinde yasal olmayan gerekçe ile anılan müessesenin tüm sanıklar yönünden uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Sanık ...’in sadece 10/10/2008 tarihli davaya konu belediye meclis kararına katıldığı gözetilmeksizin uygulama maddesinin 43/2 yerine 43/1 maddesi olarak gösterilmesi ve bu madde gereği yapılan artırımda teşdit uygulanarak cezada şahsileştirme ilkesinin gözetilmemesi,
Afşin eski Belediye başkanı olan ...’nın aynı suç işleme kararının icrası kapsamında değişik tarihlerde oluşu kabul edilen eylemleri nedeniyle zincirleme tek suçtan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden ve eylemlerin neden bağımsız suç olarak kabul edildiği, suç kastının nasıl yenilendiği de karar yerinde denetime imkan verecek şekilde gerekçeleriyle gösterilip tartışılmadan yazılı şekilde ayrı hüküm kurulması,
Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ..."ın İmar Mevzuatına aykırı olarak Belediye Meclis kararıyla plan tadilatı yapılmasına rağmen kaldırılan yeşil alanın yerine eşdeğer alan ayırmayarak mülk sahiplerine menfaat sağlamak suretiyle görevi kötüye kullanmak suçundan;
Belediye Başkanı ... ile belediye meclis üyesi olan sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ..."ın aynı suç işleme kararının icrası kapsamında değişik tarihlerde oluşu kabul edilen eylemleri nedeniyle zincirleme tek suçtan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden ve eylemlerin neden bağımsız suç olarak kabul edildiği, suç kastının nasıl yenilendiği de karar yerinde denetime imkan verecek şekilde gerekçeleriyle gösterilip tartışılmadan yazılı şekilde ayrı hüküm kurulması,
5271 sayılı CMK"nın 231/5. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için, aynı maddenin 6. fıkrasında zararın ödenmesi koşulu öngörülmüş ise de, bu koşulun aranabilmesi için suçun niteliği veya işleniş biçimine ve doğurduğu sonuçlarına göre ortada giderilmesi gereken maddi bir zararın bulunmasının zorunlu olduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, Dairemizce de benimsenen 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı Kararında da açıklandığı üzere, CMK’nın 231/6-c maddesinde düzenlenen "giderilmesi gereken zarar" kavramının, somut, belirlenebilir maddi zarar olduğu, manevi zararların bu kapsamda bulunmadığı birlikte değerlendirildiğinde meydana gelen zararın ne olduğu somut bir şekilde açıklanmadan, daha önceden kasıtlı bir suçtan mahkumiyeti bulunmayan sanıklar hakkında zararın giderilmediği şeklinde yasal olmayan gerekçe ile anılan müessesenin tüm sanıklar yönünden uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Mahkumiyete konu tüm hükümlerle ilgili olarak; hüküm fıkrasında uygulama maddesinin TCK 53/5. maddesi yerine TCK 50/5. maddesi olarak gösterilmesi ve sonuç yasaklılık süresi açıkça belirtilmeyerek infazda tereddüt oluşturacak biçimde hüküm kurulması,Kanuna aykırı, sanıklar ve O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27/09/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.