5. Hukuk Dairesi 2020/7103 E. , 2021/3552 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 16/06/2020 gün ve 2020/230 Esas - 2020/5537 Karar sayılı ilama karşı taraf vekillerince verilen dilekçeler ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine istemine ilişkin davada mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce onanmış, bu karara karşı taraf vekillerince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, Yargıtay ilamında yazılı gerekçelere göre davalılar vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki husus dışında kalan sair karar düzeltme istekleri HUMK"nun 440. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından yerinde değildir. Şöyle ki,
1-Hükme esas alınan fen bilirkişisi rapor tarihi 15.01.2018 olduğu halde maddi hata sonucu 30.04.2018 olarak gösterildiği,
2-Davacı idarece fazla ödenen 101.921,52-TL’ye faiz işletilmemesi gerektiğinin düşünülmediği,
3-Davacı idarece 6459 sayılı Yasa gereğince toplam 150.659,01-TL faiz bedeli bankaya bloke edilmiş ise de; bozma öncesi verilen kararlarda tespit edilen kamulaştırma bedelleri ile acele el koyma bedelinin mahsubundan sonraki fark bedellerine davanın dört ay sonrası olan 09/07/2005 tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekirken bankaya bloke edilen kamulaştırma bedelinin de fazla olduğu gözardı edilerek infazda tereddüt oluşturur şekilde faize ilişkin açıkça hüküm kurulmadığı, bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından;
Davacı idare vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 16.06.2020 tarih ve 2020/230 E. -2020/5537 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davalılar vekilinin tüm, davacı idare vekilinin ise aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin olduğundan yerinde değildir. Şöyle ki;
1- Hükme esas alınan fen bilirkişisi rapor tarihi 15.01.2018 olduğu halde maddi hata sonucu 30.04.2018 olarak gösterilmesi,
2- Davacı idarece fazla ödenen 101.921,52-TL’ye faiz işletilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi,
3-Davacı idarece 6459 sayılı Yasa gereğince toplam 150.659,01-TL faiz bedeli bankaya bloke edilmiş ise de; bozma öncesi verilen kararlarda tespit edilen kamulaştırma bedelleri ile acele el koyma bedelinin mahsubundan sonraki fark bedellerine davanın dört ay sonrası olan 09/07/2005 tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekirken bankaya bloke edilen kamulaştırma bedelinin de fazla olduğu gözardı edilerek infazda tereddüt oluşturur şekilde faize ilişkin açıkça hüküm kurulmaması,
Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının;
a- 2 ve 3. paragraflarındaki (bilirkişiler ... ... ve ..."nin 30/04/2018 tarihli) ibaresinin çıkartılmasına, yerlerine ayrı ayrı (fen bilirkişisi ... Polat’ın 15.01.2018 tarihli) ibaresinin yazılmasına,
b- 6. paragrafındaki (101.921,52-TL’nin) ibaresinden sonra gelen kısmın hükümden çıkartılmasına, yerine (davalılardan tapu kaydındaki payları oranında alınarak davacı idareye iadesine,) cümlesinin yazılmasına,
c-5. paragrafının hükümden tümüyle çıkartılmasına, yerine (Mahkemenin 2005/296 Esas sayılı dosyasında tespit edilen 86.383,95-TL"den acele el koyma dosyasında ödenen bedelin mahsubundan sonra kalan 20.438,44-TL"ye 09/07/2005 tarihinden ilk karar tarihi olan 04/04/2006 tarihine kadar, 2008/89 Esas sayılı dosyasında tespit edilen 184.875,15-TL"den ilk kararda yazılı bedel ile acele el koyma dosyasında ödenen 22.868,48-TL’nin mahsubundan sonra, kalan 75.622,72-TL"ye 09/07/2005 tarihinden ikinci karar tarihi olan 30/01/2009 tarihine kadar, 2011/771 Esas sayılı dosyasında tespit edilen bedel en son kararda hükmedilen bedelden fazla olduğu için son kararda hükmedilen 253.595,31-TL"den 2008/89 Esas sayılı dosyasında tespit edilen 184.875,15-TL’nin mahsubundan sonra kalan 68.720,16-TL"ye 09/07/2005 tarihinden 15/03/2012 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine, davacı idarece bankaya fazla bloke edilen faiz miktarlarının davalılardan alınarak davacı idareye iadesine, halen bankada bloke ise davacı idareye iadesine,) ibaresinin yazılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacı idareden peşin alınan karar düzeltme ve temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davalılardan peşin alınan temyiz harcının ve tarafların temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, davalılardan peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına, H.U.M.K’nun 442. maddesi gözönünde bulundurularak takdiren 490,00-TL. para cezasının karar düzeltme isteyenden davalılardan alınarak Maliye Hazinesine gelir kaydedilmesine, 17/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.