7. Ceza Dairesi Esas No: 2017/7348 Karar No: 2020/4680 Karar Tarihi: 12.05.2020
5607 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2017/7348 Esas 2020/4680 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir karara ilişkin yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin temyiz talebinin reddedilmesi ve sanıkların temyiz istemlerinin kabul edilmesi neticesinde hükmün bozulduğu belirtilmiştir. Kararda, suçun 5607 sayılı Kanuna muhalefet olduğu ve sanıkların eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı fakat sonrasında yapılan düzenlemelerle bu suça ilişkin düzenlemenin farklı kanun maddeleri kapsamına alındığı ifade edilmiştir. Bununla birlikte, yeni düzenlemelerin sanıkların lehine olduğu belirtilerek, somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezaları karşılaştırma gerekliliği ve yerel mahkemenin bu görevi yerine getirmesi zorunluluğu vurgulanmıştır. Kararda, kararı etkileyen kanun maddeleri olarak 4733 sayılı Yasana, 5607 sayılı Yasanın 3/5, 3/10, 3/18, 3/22 ve 5/2. maddelerine, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesine, 7242 sayılı Yasanın 61. ve 62. maddeleri ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2.fıkrası gösterilmiştir.
7. Ceza Dairesi 2017/7348 E. , 2020/4680 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; I) Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin temyiz istemi yönünden yapılan incelemede; Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre, suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresinin davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığı gibi katılmasına karar verilmesi de hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden, Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi gereğince REDDİNE, II) Sanıkların temyiz istemleri yönünden yapılan incelemede; Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle, Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22 ve 5/2. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2.fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 12.05.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.