7. Hukuk Dairesi 2013/17923 E. , 2014/3438 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Antalya 4. İş Mahkemesi
Tarihi : 18/04/2013
Numarası : 2011/32-2013/236
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekilince istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine
2-Davacı, davalı işyerinde aşçı olarak çalışırken 11.11.2010 tarihinde işinin başında iken işveren tarafından işi bırakmasının söylenerek iş akdinin haksız ve tazminatsız olarak feshedildiğinden bahisle kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının ödetilmesini istemiştir.
Davalı, davacının işini yaparken özensiz olduğu, mutfakta hijyen kurallarına uymadığı ve yemeklerin yenilmeyecek kadar kötü olduğu yönünde şikayetler olması nedeniyle kendisinin 10.11.2010 tarihinde yazılı olarak uyarılmak istendiğini , davacının tutanağı tebliğ almaktan imtina ettiğini ve ertesi gün işe gelmediğini hakkında devamsızlık tutanaklarının tutulduğunu ve iş akdinin çekilen ihtara rağmen davacının işe dönmemesi nedeniyle İŞ Kanunun 25/II. Bendine göre devamsızlık nedeniyle haklı olarak feshedildiğini, tüm diğer haklarının ödendiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, İş Sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona erdirildiğini işveren tarafından kanıtlanamadığı gerekçesiyle kısmen kabul karar verilmiştir.
İş sözleşmesinin, işçinin devamsızlıkta bulunması nedeniyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur. .../..
4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinin (g) alt bendinde, “işçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi” halinde, işverenin haklı fesih imkanının bulunduğu kurala bağlanmıştır.
Somut olayda, işyerinde hakkında yemeklerin yenilmeyecek kadar kötü ve özensiz, ayrıca mutfağın temiz olmadığı yönündeki 7.10.2010 ve 8.11.2010 tarihli şikayetler üzerine, davacıya yazılı olarak 10.11.2010 tarihinde bu konuda ihtarda bulunulduğu, davacının ihtarı almaktan imtina ettiğinin tutanak altına yazılarak tanıklarca imzalandığı ve duruşmada dinlenilen tanıkların tutanak içeriğini doğruladıkları sabittir. Bu ihtar üzerine davacının ertesi gün 11.11.201 tarihinden itibaren işe gelmediği ve bu konuda da (14-15 ve 16).11.2010 tarihlerinde işe gelmediğine dair tutanakların tutulduğu, davacıya 15.11.2010 tarihinde işe dönmesi ve varsa devamsızlığını haklı kılacak mazeretini bildirmesi yönünde ihtar çekilmesine rağmen davacının işine dönmediği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı 11.11.2010 günü işverenin kendisini kovduğunu iddia etmişse de, kendi tanığı S.. E.. de davacının işi kendisini bıraktığını bildirmiş, diğer tanıklar bu konuda bilgilerinin olmadığını beyan etmişlerdir. Bu durumda davacı, iş akdinin feshi konusundaki iddiasını ispat edememiştir. Davalı ise dosyaya sunulu ihtarname ve tutanaklarla davacının devamsızlığı nedeniyle iş akdinin haklı nedene dayalı olarak feshedildiğini ispatlamıştır. Böyle olunca davacının kıdem ve ihbar tazminatı talebinin reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirir.
O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde, davalıya iadesine 10.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.