13. Hukuk Dairesi 2016/5315 E. , 2017/8347 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vekili ...ile Davalı ... vekili avukat ..."un gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar vekili, davacılardan Muhittin"in başının sağ arka bölümündeki deride bebekliğinden beri varolan 2X4 cm çapında bir tür benin, üzerinde düzensiz kırmızı lekeler bulunan bir lezyon halini alması üzerine davalı hastaneye başvurduğunu, davalı doktorun lezyonun operasyonla çıkarılması gerektiğini, çıkarılacak parçanın yerinde kalacak boşluğun etrafındaki deri dokusunun gerilerek birleştirilmesi yolu ile kapatılabileceğini, tek bir müdahale ile en fazla 20-30 dk da gerçekleştirilecek küçük bir işlem olduğunu, çok kısa ve kendisince çok kolay bir şekilde konuyu problemsiz ve ihtilafsız yaşam düzenini aksatmadan çözeceğini, bu konunun önemsiz ve kendisinin çok tecrübeli olduğunu ifade ettiğini, ancak ameliyatın 2,5 saat sürdüğünü ve ameliyattan sonra aylar süren sağlık sorunları yaşadığını ve üçü genel anestezi altında dört ameliyat geçirdiğini, akabinde nekahat dönemini zorluklarla geçirdiğini, bu arada psikolojik sorunlar yaşadığını belirterek, davacı ..."de meydana gelen beden ve ruh tamlığının ihlali ve kalıcı izler, ailede meydana gelen yıkıntı, üzüntü ve tahribatlar sebebiyle, davacılar lehine maddi manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davalı doktorun operasyonunun hatalı olmasından dolayı tekrar tekrar ameliyat olunmak zorunda kalındığı ve kalıcı ize neden olunduğu iddiasına dayalı maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki ilişki vekalet sözleşmesidir. Vekil, vekalet görevini yerine getirirken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden sorumlu değil ise de, bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın, yaptığı işlemlerin, eylemlerin ve davranışlarının özenli olmayışından doğan zararlardan sorumludur. O nedenle, vekil konumunda olan doktorların bilim ve teknolojinin getirdiği bütün imkanları kullanmak suretiyle özen borcunu yerine getirmeleri gerekir.
Mahkemece, davalı doktora kusur atfetmeyen, dosya içerisinde bulunan 28.01.2013 tarihli Adli Tıp 2. İhtisas Kurulu raporu ve itiraz üzerine alınan aynı görüşü benimseyen 05.02.2015 tarihli Adli Tıp Genel Kurul raporlarına dayanılarak, davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, dosya kapsamı incelendiğinde, davalı doktorun işlemi basite alması, oluşabilecek riskleri gözardı ederek, gerekli tüm hazırlıkları yapmadan operasyona girişmesi nedeniyle operasyonun kötüye gittiği iddiasının aydınlatılmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece, davaya konu olayda rapor düzenlemeye ehil ve donanımlı bir Üniversiteden, aralarında dava konusu hususta uzman, akademik kariyere sahip 3 kişilik bilirkişi kurulundan, yapılan işlemlerin tıp bilimi açısından yeterliliği ve uygunluğu hususunda, davacı iddialarını aydınlatacak şekilde, davalılara atfı kabil bir kusur olup olmadığı hususunda, nedenlerini açıklayıcı, taraf, Mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak, davalıların kusurlu olup olmadığının belirlenmesi, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu yönler göz ardı edilerek, eksik incelemeye dayanılarak, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacılar yararına BOZULMASINA, 1480,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.