Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4708
Karar No: 2022/13691
Karar Tarihi: 11.10.2022

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/4708 Esas 2022/13691 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2022/4708 E.  ,  2022/13691 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesi



    Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesince, davalı idare vekilinin istinafı üzerine İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu...İlçesi, ... Mahallesi 2922 ada 32 parsel sayılı taşınmazın davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı halde fiilen bir kısmının yol olarak kullanıldığını, arta kalan kısmının ise müstakil olarak kullanılamadığını, bu nedenle taşınmazın tamamının bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    II. CEVAP
    Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmaza fiilen el atılmadığı gibi kamulaştırma kararı da alınmadığını, husumetin kendilerine yöneltilemeyeceğini bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazın tapusunun iptali ve davalı idare adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    B. İstinaf Sebepleri
    Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde; kaldırma/gönderme kararı gereğinin yerine getirilmediğini, taşınmaza fiilen el atılmasa dahi kalan kısmında zaten yapılaşma imkanı bulunmadığını bu nedenle arta kalan kısmın tamamının verilmesinin hatalı olduğunu, taşınmazın geldi parselinden yola terk edilen alanın oransal olarak düzenleme ortaklık payı kabul edilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması isteminde bulunulmuştur.
    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek, emsal karşılaştırılması yoluyla değerinin tespit edildiğini, bilirkişi raporunda emsal alınan taşınmaz ile dava konusu taşınmaz imar parseli olduğundan düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmamasının doğru olduğunu, dava konusu taşınmazın m² birim fiyatının dava tarihi itibarıyla 989,00 TL olarak tespit edildiğini, emlak vergisine esas m² birim değerleri ile bilirkişi raporunda belirlenen değerlerin uyumlu olduğunu, tespit edilen metrekare birim bedelinin uygun olduğunu, el atılmayan ve krokide "C" harfi ile gösterilen 89,00 m²lik kısımda yapılaşma imkanının bulunmadığının ... İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün 19.11.2019 tarihli cevabi yazısında bildirildiğinden bu kısmın da bedeline hükmedilmesinin doğru olduğunu, bu hususta davalı idare vekilinin istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususların yerinde görülmediğini, böylece mahkeme kararının usûl ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazın imar uygulaması düzenleme sahası içerisinde olduğunu, fen bilirkişisi raporunda C harfi ile gösterilen 89 m²lik kısmın imar planında gelişme konut alanında kaldığını, bu kısmın yürürlükte bulunan mevzuat gereği yapılaşmasının uygun olmadığının belirtildiği bu nedenle bu kısmın tamamının bedelinin hesaplandığı, ancak düzenleme sahası içerisinde bulunan taşınmazın imar uygulaması tamamlandıktan sonra yapılaşma hakkı verileceğinin gözden kaçırıldığını, kararın eksik incelemeye dayandığını, kaldı ki dava konusu taşınmazın imar parseli olduğunu, ilk uygulama sırasında %18.81 oranında düzenleme ortaklık payı kesildiğini, idaremizce yapılacak ikinci düzenleme ile % 45’e kadar kesinti yapılabileceğini, fiilen el atılan kısmın bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini, arta kalan alandaki değer azalışının yüzde 50'yi geçmesi halinde yerleşmiş Yargıtay uygulaması gereği tarafımıza taşınmazın tamamını kamulaştırmak isteyip istemediklerinin sorulmadığını ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
    Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili ile arta kalan kısmın tamamının değerinin verilip verilmeyeceğine ilişkindir.
    2. İlgili Hukuk
    1. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
    2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
    3. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) "Kısmen Kamulaştırma" kenar başlıklı 12 nci maddesinin ilgili bölümleri şöyledir:
    “(...)
    b) Kamulaştırma dışında kalan kısmın kıymetinde, kamulaştırma nedeniyle eksilme meydana geldiği takdirde; bu eksilen değer miktarı tespit edilerek, kamulaştırılan kısmın (a) bendinde belirtilen esaslar dairesinde tayin olunan kamulaştırma bedeline eksilen değerin eklenmesiyle bulunan miktardır.”
    (...)
    Bir kısmı kamulaştırılan taşınmaz maldan artan kısmı yararlanmaya elverişli bir durumda değil ise, kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda dava açılmayan hallerde mal sahibinin en geç kamulaştırma kararının tebliğinden itibaren otuz gün içinde yazılı başvurusu üzerine, bu kısmın da kamulaştırılması zorunludur.”

    3. Değerlendirme
    1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    2.Dava konusu ... İli, Karabağlar İlçesi, ... Mahallesi 2922 ada 32 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi doğru olup, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda somut emsal kabul edilen satış, aynı kamulaştırma kapsamında kalan ve dava konusu taşınmaza komşu, benzer özellikteki Dairemiz denetiminden geçen dosyalarda da kullanılmış olup, tespit edilen metrekare birim fiyatı denetimden geçen dosyalar ile uyumludur.
    3. Dava konusu taşınmazın arta kalan ve fen bilirkişisi raporunda C harfi ile gösterilen 89 m²lik kısmının bedeline hükmedilmesi de ... İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün 19.11.2019 tarihli cevabi yazısı nazara alındığında yazılı gerekçeyle yerinde olup, ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin bir numaralı alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davalı idare vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı kalan harcın alınmasına, 11.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi