Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/22063
Karar No: 2018/5917

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2017/22063 Esas 2018/5917 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2017/22063 E.  ,  2018/5917 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 9. HUKUK DAİRESİ
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ...3. İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesinin red kararına karşı davacı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi davacı avukatının istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi"nin kararı süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    YARGITAY KARARI
    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının davalı işyerinde ürün tanıtım temsilcisi olarak işe başladığını, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından 4857 sayılı İş Kanununun 25/II-e maddesine göre feshedildiğinin bildirildiğini, oysa feshin haksız olduğunu ileri sürerek feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine, boşta geçen süreler için 4 aya kadar ücreti ve diğer haklarıyla işe iade edilmemesi halinde 8 aylık ücreti tutarında tazminatın belirlenmesine ve işverenden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının verdiği bilgilendirme yazısında Bölge Müdürü Seylan Doğar’la birlikte gerçekleştirdiklerine dair raporlama yaptıkları bazı doktor ziyaretlerini aslında yapmadıkları halde yapmış gibi raporladıklarını itiraf ettiğini, bu nedenle savunmasının istendiğini, davacının savunmasında da bu hususları doğruladığını, Line Müdürünün Denizli’ye giderek ilgili doktorlarla görüştüğünü, bazı doktorların Bölge Müdürünü tanımadıkları, bazılarının da davacıyı tanımadığını tespit ederek raporladığını, bu raporun da davacının işverenin güvenini kötüye kullandığını ortaya çıkardığını, bu nedenle de davacının iş sözleşmesinin feshedilmesine karar verilerek fesih bildiriminin gönderildiğini, davacının iş sözleşmesinin feshedilmesinin haklı nedene dayandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davalı işverenin 21.07.2015 tarihli yazıyla davacının savunmasını istediği, davacının aynı tarihte yazılı savunmasını verdiği, işverenin 23-24.07.2015 tarihlerinde olayla ilgili olarak soruşturma yaptığı, Satış Müdürü ...’ın Denizli’ye gelerek ilgili doktorlarla görüşüp tespitlerini rapor ettiği ve işverenin davacının iş sözleşmesinin haklı nedene dayanarak feshedilmesine karar vererek 4857 sayılı İş Kanunu’nun 26/1 maddesinde belirlenen yasal süre içerisinde iş sözleşmesini feshettiği anlaşılmıştır. Davacı işçinin, iş sözleşmesiyle yüklendiği görevin getirdiği yükümlülüklerden olan Bölge Müdürüyle birlikte yapması gereken ikili ziyaretleri yapmayarak görevinin gereklerini yerine getirmediği, gerçeğe aykırı şekilde raporlama yaparak da işvereni yanılttığı tespit edilmişse de, bu şekilde davranılmasının amiri olan Bölge Müdürünün ziyaretleri yapmak istememesinden kaynaklandığı anlaşıldığından eylemlerin davacı işçi için 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-e maddesi kapsamında haklı neden olarak değerlendirilemeyeceği düşünülmüştür. Ancak bu ziyaretlerin aylar öncesinden beri pek çok kereler yapılmış gibi raporlandığı ve sonuçta yine davacının işverene bildirmesiyle durumdan haberdar olunduğu, Bölge Müdürünün kendi isteğiyle işten ayrıldığı dikkate alındığında, davacının bu aşamaya kadar işverene durumu bildirmesi gerekirken bildirmemesinin işveren için feshe geçerli neden teşkil ettiği sonuç ve kanaatine varılarak feshin geçerli nedene dayanması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
    D) İstinaf başvurusu :
    İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    E) İstinaf Sebepleri:
    Davacı vekili; ret kararının yerinde olmadığını ileri sürerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
    F) Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
    Bölge adliye mahkemesince, HMK 355. Madde kapsamında dosya üzerinde yapılan incelemede; davacının bölge müdürüyle birlikte ziyarete gitmedikleri halde gitmiş gibi rapor hazırladığı ve bu hususun iş akdinin feshi için geçerli neden teşkil ettiği anlaşılmakla, ...3. İş Mahkemesi 2015/398 Esas 2017/18 sayılı kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    G)Temyiz başvurusu :
    Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına karşı davacı vekili temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
    H) Gerekçe:
    İstinaf kanun yoluna başvurulduğunda, Bölge Adliye(İstinaf) Mahkemesi dava ile ilgili hem maddi vakıaları değerlendirir hem de hukukilik denetimi yapar. Temyiz incelemesinde ise, Yargıtay Bölge Adliye (İstinaf) Mahkemesi tarafından verilen kararı sadece hukukilik yönünden denetlemektedir. Yargıtay, ilgili kanun maddelerinin dosyadaki delillerle oluşan maddi vakıaya yerinde uygulanıp uygulanmadığı yönünde hukuki bir denetim yapar. Bu kapsamda istikrarlı uygulanan içtihatlara uygun karar verilmemesi, istikrar kazanan içtihada aykırılık olarak hukukun yanlış uygulanması olacağından hukukilik denetimi kapsamında değerlendirilecektir.
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/II.c.1 maddesinde açıkça, feshin geçerli nedenlere dayandığının ispat yükü davalı işverene verilmiştir.
    İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel koşullarına uyduğunu kanıtlayacaktır. Buna göre fesih işlemini yazılı yapmış olması, belli durumlarda işçinin savunmasını iste-diğini belgelemesi, yazılı fesih işleminin içeriğinde dayandığı fesih sebeplerini somut ve açık olarak göstermiş olması gerekir. İşverenin biçimsel koşulları yerine getirdiği anlaşıldıktan sonra, içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli (veya haklı) olduğunun kanıtlanması aşamasına ge¬çilecektir.
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenlerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi vermiştir. İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesihte takip edilen amaç, işçinin daha önce işlediği iş sözleşmesine aykırı davranışları cezalandırmak veya yaptırıma bağlamak değil; onun sözleşmesel yükümlülükleri ihlale devam etmesi, tekrarlaması olasılığından kaçınmaktır. İşçinin davranışları nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilebilmesi için, işçinin iş sözleşmesine aykırı, sözleşmeyi ihlal eden bir davranışının varlığı gerekir. İşçinin kusurlu davranışı ile sözleşmeye aykırı davranmış ve bunun sonucunda iş ilişkisi olumsuz bir şekilde etkilenmişse işçinin davranışından kaynaklanan geçerli bir fesih söz konusu olur. Buna karşılık, işçinin kusur ve ihmaline dayanmayan sözleşmeye aykırı davranışlarından dolayı işçiye bir sorumluluk yüklenemeyeceğinden işçinin davranışlarından kaynaklanan geçerli fesih nedeninden de bahsedilemez.
    İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenler, aynı yasanın 25. maddesinde belirtilen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işyerlerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen nedenlerdir. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli nedenlere dayandığını kabul etmek gerekecektir.
    İspat yükü kendisinde olan işveren, geçerli ve haklı nedende davacının davranışının veya yetersizliğinin işyerinde olumsuzluklara yol açtığını ve iş ilişkisinin çekilmez hal aldığını da ispat etmelidir.
    Dosya içeriğine göre tanıtım faaliyeti için yapılmayan ziyaretlerin yapılmış gibi gösterilmesi olayının davacının ihbarı ile ortaya çıktığı, soruşturma başlatıldığı, davacının açıkça bölge müdürünün kendi gelmediği halde ziyaretlere gelmiş gibi kendisine tutanak tutulması için baskı yaptığını belirttiği anlaşılmaktadır. Yapılan soruşturma sonucunda bölge müdürünün ziyarette bulunmadığı anlaşılmıştır. Bölge müdürünün baskısıyla tutanak tutulan davacı işçinin ihbarı üzerine olayın ortaya çıktığı gözetildiğinde güven ilişkisinin zedelendiğinden bahsedilemez. Davacının şikayeti ile olayın ortaya çıktığı sabit olduğundan bu davranışların işyerinde olumsuzluklara yol açtığından da sözedilemez. Feshin geçerli nedene dayanmadığı sabit olup davanın kabulü yerine hatalı değerlendirme ile reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    4857 sayılı İş Yasası" nın 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
    HÜKÜM: Yukarıda belirtilen nedenlerle;
    1-İlk derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi"nin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2- Davanın kabulü ile feshin geçersizliğine, davacının İŞE İADESİNE,
    3- Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi ve fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
    4- Davacının süresi içinde başvurması halinde kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aylık ücret ve diğer haklarının davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine,
    5- Davacı vekil ile temsil edildiğinden karar tarihindeki AAÜT. si uyarınca belirlenen 2.180,00- TL. maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
    6- Alınması gereken 35,90 TL. karar harcından davacının yatırdığı 27,70 TL. peşin harcın mahsubu ile 8,20 TL. bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
    7-Davacı tarafça yapılan 319,50 TL. Yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
    8- Davalının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
    9-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, kesin olarak oybirliğiyle 21.03.2018 tarihinde karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi