20. Hukuk Dairesi 2016/12858 E. , 2017/373 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 24/01/2017 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davacı ... vekili Av. ... .. ile diğer taraftan Hazine vekili Av...geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 13/09/2013 havale tarihli dilekçesi ile davacının ..., Merkez, ... mahallesi, 15 ada 1 parselin ifrazı sonucu oluşan 606 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8 - 607 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve 8 - 608 ada 1, 2, 3, 4, 5 ve 6 - 611 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve 8 - 612 ada 1, 2, 3, 4, 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazları eski maliklerinden satın aldığını, bir süre sonra adaların tamamını etkileyecek şekilde birbirine yakın mesafede iki adet orta ve yüksek gerilim hattı geçtiğini fark ettiğini, taşınmazların ana kütük sahifesindeki 19/01/1994 tarih ve ... yevmiye sayılı kamulaştırma şerhinin ifraz sonucu oluşan parsellere taşınmaması nedeniyle, taşınmazların hukuki durumları hakkında bilgi sahibi olmadan, sadece tapu sicilinin devletin güvencesi altında olduğuna güvenerek satan alan davacının zararına karşılık, şimdilik 50.000.-TL tazminatın, Türk Medeni Kanununun 1007. maddesi gereğince, davalılardan tahsiline karar verilmesini ve tapu kayıtlarının iptalini talep etmiş, daha sonra 10/12/2014 tarihli harçlandırılmış dilekçesi ile dava değerini 959.789,46.-TL olarak ıslah etmiştir.
Mahkemece, "Tapu Genel Müdürlüğüne izafeten Hazine yönünden açılan davanın esastan reddine, diğer davalılar yönünden açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesinden ve kamulaştırmasız el atma isteminden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
4721 sayılı TMK"nın sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesi "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur" hükmünü içermekte olup, bu maddede düzenlenen sorumluluk, kusura dayanmayan (objektif) bir sorumluluk türü olup, tapu müdür ya da memurunun kusuru olsun ya da olmasın, sicilin tutulmasında; kişilerin mal varlığı çıkarlarını koruyan hukuk kurallarına aykırı davranılmış olması yeterlidir. Kusurun varlığı ya da yokluğu devletin sorumluluğu için önem taşımamakta; sadece, Devletin memuruna rücuu halinde iç ilişkide etkili olmaktadır.
Davanın açıklanan niteliğine göre; TMK 1007. maddeye göre açılan tazminat davasında, davalı olarak Hazinenin taraf gösterilmesi gerekirken, dava Kadastro Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılmıştır. Davacının asıl dava etmek istediğinin, Hazine olduğu belirgin
olup, temsilde yanılma hali bulunduğundan, bu durumun mahkemece resen gözetilmesi ve davanın usulünce gerçek hasıma yönlendirilmesi için davacı tarafa olanak sağlanması, Hazine davaya dahil edilerek taraf oluşturulup, savunma ve delilleri sorulduktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemiş olması usul ve yasaya aykırıdır. (HGK 12/2/2010 gün ve 2010/7-70-86 EK).
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 1480,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalı ... Müdürlüğüne; davalı ... Müdürlüğünden alınarak davacıya verilmesine, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/01/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.