Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/5892
Karar No: 2020/10284
Karar Tarihi: 21.10.2020

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/5892 Esas 2020/10284 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, avukatlık yaparken bir davada katılana ait bir konuda dava açma ve sonuçlandırma konusunda 12.000 TL ücret karşılığı anlaştıkları, katılana 4.000 TL ödeme yaptığı ve geri kalan tutarın dava sonunda ödenmesi kararlaştırıldığı sözleşme yapıldığı iddiasıyla nitelikli dolandırıcılıktan hüküm giydi. Ancak, sanığın sadece 8.100 TL aldığı kabul edildi ve farklı zamanlarda verilen paralara ilişkin delil bulunamadı. Sanığın avukatlık masraflarının 1.714,68 TL olduğu tespit edilmiş olmasına rağmen, önceden öngörülemeyen giderler karşısında fazladan avans alması suç kastını göstermediği ve açılması kararlaştırılan davalar için ilk etapta ödenmesi gereken harç ve tebligat giderleri gibi masrafların resmi tarife kapsamında denetlenebilirliği karşısında, dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle sanık beraat etmelidir. Mahkeme kararı, Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından incelenerek bozuldu. Sanığın mahkumiyetine ilişkin hükmün, TCK'nın 158/1-i, 43/1, 52/2, 53 maddeleri gereğince olduğu belirtildi.
15. Ceza Dairesi         2020/5892 E.  ,  2020/10284 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK"nın 158/1-i, 43/1, 52/2, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmü, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 12/10/2011 tarih, 2011/3; 2011/169 E. K. sayılı kararı lehine vaki temyiz istemi üzerine bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/34032 sayılı tebliğnamesiyle 23. Ceza Dairesine geldiği, 23. Ceza Dairesinin 26/11/2015 tarih, 2015/4028 ; 2015/7219 E. K. sayılı kararıyla hükmün bozulmasına karar verilmesinden sonra mahkemece bozmaya uyulmayarak daha önceki kararında direnilerek Yargıtay Ceza Genel Kurulu Başkanlığına gönderilen dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu Başkanlığınca da, yeni hüküm olması nedeniyle dairemize gönderildiği anlaşılmakla; dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi; bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak, bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak, bozma sonrasında yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak, ilk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak, suretiyle verilen hüküm, özde direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi halinde ise incelemenin Yargıtay’ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekmektedir.
    İncelenen dosya kapsamına göre; mahkemece bozmadan sonra yapılan 16/03/2016 tarihli oturumda "Mahkememiz UYAP kayıtlarının incelenmesinde sanık hakkında Mahkememizin 2015/268 Esas sırasına kayıtlı dosyada benzer mahiyette eylemlerden birleşen davalar olduğu görüldü ve yine bu hususta verilen kararların da olduğu anlaşıldı." bilgisine yer verilerek sanık hakkındaki 7 adet iddianame suretinin dosyaya eklendiği, yargılama sonucunda önceki kararda yer almayan "...Kaldı ki sanığın mahkememiz nezdinde benzer mahiyette suçlara ilişkin davaları da bulunmaktadır..." biçiminde Özel Daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile sanığın ilk hükümdeki gibi mahkûmiyetine karar verildiği, ayrıca ilk hükümde TCK"nın 62. maddesinin uygulanmama gerekçesi olarak "Sanığın geçmişi" gösterildiği halde direnme hükmünde "Sanığın benzer mahiyetteki suçları işlemeyi alışkanlık haline getirmiş olması, atılı suçtan dolayı dosyaya hiçbir pişmanlığının yansımamış olması, benzer suçlardaki yoğunluk ve yine mahkememizdeki benzer suçlardaki yoğunluk" şeklinde yeni ve değişik gerekçeler ile TCK"nın 62. maddesinin uygulanmamasına karar verildiği buna göre; ilk hükümde yer almayan bu hususlar, Özel Dairece denetlenmemiş olduğundan, Özel Dairece denetlenmeyen bir konunun ilk kez ve doğrudan Yargıtay Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmesine kanunen imkan bulunmamaktadır. Bu itibarla, yerel mahkemenin son uygulaması direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesinin Yargıtay özel dairece yapılması gerektiği anlaşılmakla;
    Avukat olan sanığın, katılana ait bir konuda dava açma ve sonuçlandırma konusunda 12.000 TL ücret karşılığı anlaşıp aralarında vekalet ilişkisi kurdukları, katılanın 4.000 TL parayı ilk başta verdiği, geri kalan tutarın dava sonunda ödenmesinin kararlaştırıldığı ve bu konuda sözleşme yapıldığı, sanığın aşamalarda çeşitli gerekçelerle para almak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda; sanığın toplam 8.100 TL aldığı yönündeki kabulü dışında, farklı zamanlarda verilen paralara ilişkin delil bulunmadığı, sanığın bu paranın 4.000 TL"sini vekalet ücreti, kalan kısmını da açılacak davalar için avans olarak aldığını savunduğu, bilirkişi raporu ile açılan davalar için yapılan toplam masrafın 1.714,68 TL olduğu tespit edilmiş ise de, önceden öngörülemeyen keşif, bilirkişi ücreti vs. giderler için 1136 sayılı Avukatlık Kanunu"nun 173/2 maddesine uygun şekilde fazladan avans alınmasının suç kastını göstermeyeceği gibi açılması kararlaştırılan davalar için ilk etapta ödenmesi gereken harç ve tebligat giderleri gibi masrafların resmi tarife kapsamında denetlenebilirliği karşısında, denetim imkanını ortadan kaldıran hileden de söz edilemeyeceği bu sebeplerle atılı dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21/10/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi