15. Hukuk Dairesi 2014/7004 E. , 2015/5431 K.
"İçtihat Metni"Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı-birleşen dosya davalısı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı-birleşen dosya davalısı vekili Avukat S.. A.. ile davalı-birleşen dosya davacısı vekili Avukat Ş.. T.. geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
İş sahibi tarafından açılan asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan eksik ve ayıplı imalât nedeniyle fazla ödenen iş bedelinin iadesi; birleşen 2010/245 Esas sayılı dosyada iş sahibi tarafından açılan dava, iş sahibi tarafından imalâtta kullanılmak üzere yükleniciye teslim edilen malzemenin iade edilmemesi nedeniyle malzeme bedeli ile ayıplı imalâttan kaynaklanan zararın tazmini; birleşen 2010/648 Esas sayılı dosyada iş sahibi tarafından açılan dava, yüklenici tarafından iade edilmeyen malzemenin yeniden imal ettirilmesi nedeniyle meydana gelen maliyet ile bu malzemelerin asıl iş sahibince teste tabi tutulması nedeniyle oluşan test masraflarının tahsili; birleşen 2010/373 Esas sayılı dosyada yüklenici tarafından açılan dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap ilişkisinde, bakiye cari hesap alacağının tahsili; birleşen 2011/491 Esas sayılı dosyada yüklenici tarafından açılan dava, faturaya dayalı bakiye iş bedelinin tahsili amacıyla girişilen icra takiplerine itirazların iptâli, takiplerin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemlerine ilişkin olup; mahkemece birleşen 2010/648 Esas sayılı dosyada açılan davanın reddine, diğer dosyalarda açılan davaların kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı birleşen dosyada davalı iş sahibi şirket vekilince temyiz edilmiştir.
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 141 ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesi uyarınca mahkeme kararlarının gerekçeli olması zorunludur. Mahkeme kararlarının gerekçeli olması, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 27. maddesinde anlamını bulan "Hukuki Dinlenilme Hakkı"nın da en doğal sonucudur. Nitekim, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 27/2. maddesinde hukuki dinlenilme hakkının yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını ve en önemlisi mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerdiği açıkça ifade edilmiştir. Davanın taraflarının o dava yönünden hukuk düzenince hangi nedenle haklı ya da haksız olduğunu anlayıp değerlendirilebilmeleri ve Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimi yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta bir gerekçenin bulunması bu düzenlemelerin bir gereğidir.
Mahkeme kararının gerekçeli olması kuralı, tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin kararda yazılması ile yetinilmeyerek delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, bu kapsamda, hangi delile neden üstünlük tanındığının belirlenmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin de kararda mutlaka yazılı olmasını zorunlu kılar. Gerekçe sayesinde kararların doğru olup olmadığı denetlenebilir. Gerekçesiz bir kararın Yargıtay tarafından denetlenmesi de mümkün değildir. Gerekçe, doyurucu olmalı, kararın neden, nasıl, hangi hukukî gerekçeyle ve hangi deliller değerlendirilmek suretiyle verildiği hususlarını içermelidir. Ayrıca, kararda maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiği, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuki düzenlemelere dayandırıldığı ortaya konulmalı, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantı açıklanmalıdır. Aksi halde, kararın gerekçeli olduğundan bahsetmek mümkün değildir.
Ayrıca, maddi olgular ile hüküm arasındaki bağlantıyı açıklamayan sadece yapılan yargılamayı özetleyen kararın da gerekçe olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Bu şekilde gerekçeli karar yazılması yeterli olmadığından, bu türden kararların, doktrinde "Zahiri Gerekçeli Karar (Görünürde Gerekçeli Karar)" olarak adlandırıldığı unutulmamalıdır. Bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere, tarafların mahkemece hükmün hangi maddi ve hukuki sebebe dayandırıldığını anlayabilmeleri ve Yargıtay"ın kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığının denetlenmesi ancak kararın gerekçeli olmasıyla mümkündür. Gerekçesi olmayan ya da görünürde gerekçeli olan kararların Yargıtay"ca denetimi yapılamaz.
Bu ilkeler dairesinde somut olaya gelince; Kararın 16. sayfaya kadar olan kısmında dava ve cevap dilekçelerine yer verildiği, akabinde "Davanın Niteliği, Deliller ve Gerekçe" başlığı altında, toplanan delillerin gösterildiği ve tanık beyanlarının duruşma tutanaklarından kopyalanmak suretiyle karara yapıştırıldığı, 20. sayfadan itibaren alınan bilirkişi raporunun özetlenmeye başlanarak 21. sayfanın sonuna kadar tekrarlandığı ve sonuçta “Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve bilirkişi heyeti raporuna göre ve yukarıda açıklanan gerekçelere göre aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” ibaresine yer verildiği görülmektedir. Görüldüğü üzere kararın hangi hukuki sebebe dayandırıldığı, hangi delilin karara dayanak yapıldığı, hangi delilin diğerine neden üstün tutulduğu belli değildir. Karar, "Zahiri Gerekçeli Karar" niteliğindedir. Bu nedenle, kararın gerekçeli bir karar olduğundan söz edilemez. Gerekçesi belli olmayan kararın temyiz incelemesinin yapılması fiili olarak imkan dahilinde olmadığından, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı birleşen dosyada davalı iş sahibi R.. A.. Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hükmün anılan şirket yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalı birleşen dosyada davacı P.. Met Plastik Metal Sanayi İmalat ve Ticaret A.Ş."den alınarak kendisini Yargıtay duruşmasında vekille temsil ettiren davacı birleşen dosyada davalı R.. A.. Sanayi ve Ticaret A.Ş."ye verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacı-birleşen dosya davalısına geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 02.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.