Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/25053
Karar No: 2019/20130
Karar Tarihi: 04.11.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/25053 Esas 2019/20130 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/25053 E.  ,  2019/20130 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ: ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili; müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı neden olmaksızın işveren tarafından feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile ödenmediğini iddia ettiği yıllık izin ve fazla çalışma ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili; yüklenici şirketlerle davalı şirket arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporlarına dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Taraflar arasında davacının fazla çalışmasının bulunup bulunmadığı uyuşmazlık konusudur.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazı kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazı kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazı kayıt ileri sürülmemesi, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. Somut olayda; davacı endeks okuma işçisi olarak haftanın 6 günü 08.00- 18.00 saatleri arasında, bazı günler işler yetişmediğinde saat 20.00- 21.00"lere kadar çalıştığını, haziran, temmuz ve ağustos aylarında yazlıkçıların da bölgeye gelmesi sebebi ile çoğunlukla haftanın 7 günü, günde 12 saat çalıştığını ileri sürmüştür. Davalı şirket vekili; kayıtların kendilerince tutulmadığını, beyan edilen çalışma sürelerinin şirketlerinin çalışma saatleri içerisinde olmadığını, bu konuda bilgilerinin bulunmadığını beyan etmiştir. Mahkemece; çalışma düzenine ilişkin yazılı belge sunulmadığından, tanık beyanlarına göre yapılan değerlendirme ile bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının işyeri arkadaşı olan ve kendisinin de aynı işverene karşı davası bulunan ..."ın beyanı nazara alınarak, işyerinde yaz mevsiminde üç ay pazar günleri çalışıldığı, normal çalışmanın 08.00- 17.00 saatleri olduğu, yaz dönemindeki üç ay dışında haftanın yarısında 19.00"a kadar mesai yapıldığı, yazın üç ay ise haftanın her günü saat 20.00- 21.00"e kadar çalışıldığı, buna göre davacının yılın üç ayı için hafta tatili(pazar günü) çalıştığı, yılın geri kalan aylarında ise haftanın yarısından sonra saat 19.00’a kadar çalıştığı ve pazar günü çalışılmadığına göre haftanın üç gününde ikişer saat fazla çalışma yaptığı, ayrıca cumartesi günü saat 13.00’ten sonra yapılan çalışma fazla çalışma olduğundan bu gün için saat 13.00-17.00 arası dört saatlik çalışmanın da fazla çalışma olarak değerlendirilmesi gerektiği kabul edilmiştir. Gerekçeli kararda beyanı hükme esas alınan davacı tanığının açtığı aynı mahiyetteki alacak davası sonucunda mahkemece verilen hükmün temyizen incelendiği, Dairemizin 2017/15825 Esas sayılı ilamı ile, davacı ile birlikte aynı işyerinde ve aynı görevde çalışan işçinin; davalı işyerinde yaz dönemi olarak kabul edilen Haziran- Eylül arasındaki dönemde haftanın yedi günü 08.30-20.00 saatleri arasında, kış dönemi olarak kabul edilen Eylül- Haziran arasındaki dönemde ise haftanın altı günü çalışılıp bir günü hafta tatilini kullanarak, haftanın üç günü 08.30- 17.00 saatleri arasında, haftanın kalan diğer üç günü ise 08.30-18.00 saatleri arasında çalıştığı kabul edilerek fazla çalışma ücretinin hesaplanması gerektiği belirlenmiştir. Söz konusu değerlendirmenin, davacının yaptığı işin niteliği ve toplanan deliller nazara alındığında dosya kapsamına daha uygun düşeceği anlaşılmakla, fazla çalışma ücret alacağının bu kabule göre hesaplanarak hüküm altına alınması yönünden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi