11. Ceza Dairesi 2017/5124 E. , 2018/222 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
A)Dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıkların temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.03.1998 gün ve 6/8-69 sayılı kararında da açıklandığı üzere, önceden doğmuş borca karşılık sahte senet verilmesi halinde dolandırıcılık suçunun oluşmayacağı cihetle; somut olayda, sanıkların oluşturdukları sahte senedi ..."ya daha önceden doğmuş borçlarına karşılık vermiş oldukları tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden ve önceden doğan borç karşılığı senedin verildiği kabul edildiği halde, sanıklar hakkında beraat yerine mahkumiyet hükümleri kurulması,
2-Kabule göre de;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
B-Resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıkların temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıkların yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1)Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle; suça konu bono aslının duruşmada incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denetime olanak verecek şekilde belge aslının dosya içerisine konulması, aldatma niteliğinin ne şekilde gerçekleştiğinin karar yerinde tartışılması sonucuna göre, sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
a)Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.06.2008 gün 2008/7-133-162 sayılı kararında açıklandığı üzere, koşullu bir düşme nedeni oluşturan "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" müessesesinin objektif koşulların varlığı halinde, CMK"nın 231/7. maddesi uyarınca diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce ve re"sen mahkemece değerlendirilmesi gerektiği cihetle, kayden engel sabıkası bulunmayan hakkında erteleme hükümleri uygulanan sanık ... hakkında sanıkların zararı gidermelerine ilişkin makbuz ibraz etmeleri de dikkate alınarak, katılanlara zararının bulunup bulunmadığı varsa giderilip giderilmediği sorularak, sonucuna göre hükümden önce, 08.02.2008 gün ve 26781 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı karar yerinde tartışılmadan, bu maddenin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
b)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.