11. Hukuk Dairesi 2019/455 E. , 2019/7664 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 27/01/2017 tarih ve 2015/691 E- 2017/43 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi"nce verilen 31/10/2018 tarih ve 2018/251 E- 2018/1024 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin taraflar arasında akdedilen, 18.04.2014 tarihli "Türk Hava Yolları Yurtiçi Yetkili Yolcu Bileti Satış Acenteliği Sözleşmesi" uyarınca, davalı şirketin yetkili acentesi olduğunu ve bu sözleşme doğrultusunda yolcudan alacağı servis ücreti karşılığı THY adına uçak bileti satışı yaptığını, sözleşme gereği, tahsil edilen biletlerin müvekkili adına açılan hesaba aktarıldığını ve bu hesaptan da davalı yanca periyotlar halinde bilet bedellerinin çekildiğini ancak davalı yanın bu hesaptan 03.02.2015 tarihinde, herhangi bir gerekçe sunmaksızın ve bilet satış bedeli de olmayan 50.597,00 TL"yi çektiğini, müvekkilince davalıya hitaben keşide edilen ihtarnameyle, haksız olarak tahsil edilen bu tutarın iadesi talep edilmişse de sonuç alınamadığını ileri sürerek, 50.597,00 TL"nin ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davacı acentenin müşterinin haklarını azami ölçüde koruma ve talimatlarına uygun davranma borcuna aykırı davrandığını, menfaat elde etmek için usulsüz işlemler yaparak müvekkilini zarara uğrattığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 6. maddesiyle, acentenin yönetmelik, talimat ve tarife hükümlerine uymakla yükümlü olduğunun ve acente tarafından gerçekleştirilen bütün satışların, THY’nin yürürlükteki taşıma kurallarına ve bu satışları düzenleyen THY’ce yayınlanan tarifelerde, ücret tarifelerinde duyularda yer alan ve diğer şekillerde açıklanan yürürlükteki usul yönetmelikler ve talimatlara tabi olduğunun düzenlendiğini, bu doğrultusunda tüm acenteler tarafından kullanılan acenteler portalında 04.03.2014 ve 24.04.2014 tarihinde yayınlanan duyurularla married segment suistimali tespit edilmesi halinde uygulanacak cezanın bildirildiğini, tahsil edilen tutarın bu duyularla belirtilen miktarlara uygun olduğunu, düzenlenen faturanın davacı yan adresine tebliğ edildiğini ancak davacı sözleşmeye aykırı olarak adres değişikliğini müvekkiline bildirmediğinden tebligatın yapılamadığını, bunun üzerine faturaya konu işlemin davacı şirket yetkilisinin mail adresine bildirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davalı şirket tarafından yayınlanan ve taraflar arasındaki sözleşmenin bir parçası haline gelmiş duyurularla, hangi tip davranışlara ceza uygulanacağının davacı yana bildirildiği, bu duyurulara itiraz etmeden sözleşmeye devam eden davacının duyuru içeriklerini kabul etmiş sayılacağı, davacı şirketçe yapılan işlemlerin duyurularla ilan edilmiş cezanın uygulanmasını gerektirir nitelikte olduğu, davalı yanca tahsil edilen tutarın duyurulara uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 02/12/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.