Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/3474
Karar No: 2018/220
Karar Tarihi: 11.01.2018

213 sayılı Vergi Usul Kanununa aykırılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/3474 Esas 2018/220 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, 2006 yılında sahte fatura düzenlemek suçundan suçlu bulunmuş ancak diğer yıllardaki suçlamalarından beraat etmiştir. 2003-2006 yıllarına ait defterleri ibraz etmeme suçu nedeniyle mahkumiyetine karar verilmiş ancak 2007 yılına ait defter ve belgeleri ibraz edememesi suçlaması hem beraat hem de mahkumiyet hükmü verilmesi nedeniyle bozulmuştur. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanığın cezasının ertelenmesinde objektif ve sübjektif şartların tartışılmaması nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmamasına karar verilmiştir.
Kanun maddeleri: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 139. maddesi, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/7. maddesi, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/6-c maddesi, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi.
11. Ceza Dairesi         2017/3474 E.  ,  2018/220 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 213 sayılı Vergi Usul Kanununa aykırılık
    HÜKÜM : 2006 takvim yılına ait Sahte fatura kullanma suçu nedeniyle red, 2007 ve 2008 takvim yıllarına ait Sahte fatura kullanma suçundan beraat, 2007 yılına ait defter ve belgeleri ibraz etmeme suçundan beraat, 2003,2004,2005 ve 2006 yıllarına ait defterleri ibraz etmeme eylemi nedeniyle mahkumiyet.

    A) Sanık hakkında 2006 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sanık hakkında aynı fiille ilgili olarak mükerrer açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK"nın 223/7. maddesi uyarınca reddi, dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
    B) Sanık hakkında 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Yüklenen sahte fatura kullanma suçlarının sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
    C) Sanık hakkında 2003, 2004, 2005, 2006 ve 2007 yıllarına ait defter ve belgeleri ibraz etmeme suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince,
    1- 2003, 2004, 2005 ve 2006 yıllarına ait defter ve belge ibraz etmeme suçu yönünden; 213 sayılı Kanunun 139. maddesinde yazılı istisnaların bulunmaması halinde vergi incelemesinin mükellefin işyerinde yapılması gerektiği, sanığa vergi denetmeni tarafından 2003, 2004, 2005 ve 2006 yıllarına ait defter ve belgelerini ibraz etmesi için çıkarılan tebligatın 05.05.2008 tarihinde iş yerinde yapıldığı anlaşılmakla; hesapların dairede incelenmesine imkan veren 213 sayılı Kanunun 139/2. maddesindeki istisnalardan birinin varlığının önceden belirlenip belirlenmediğinin, işyerinde faaliyete devam edip etmediğinin incelemeyi yapan vergi denetmeninden sorulması, işyeri dışında inceleme yapılmasını gerektiren bir tespiti varsa belgesinin dosyaya ibrazının istenmesi, aksi takdirde yapılan tebligatın hukuki geçerliliği bulunmadığından bu yıllara ilişkin defter ve belge ibraz etmeme suçundan sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- 2007 yılına ait defter ve belge ibraz etmeme suçu yönünden; sanığın, 2007 yılına ait defter ve belgelerin kaybolması sebebiyle ibraz edemediğini savunması karşısında; defter ve belgelerin çalındığı, kaybolduğu ve bulunmadığı ileri sürülerek ibrazından kaçınılması halinde VUK"nun 139. maddesinde yazılı hususlarla usulüne uygun tebligatın aranmayacağı anlaşılmakla; sanığın üzerine atılı 2007 yılına ait defter ve belgeleri ibraz etmeme suçunun sübuta erdiği gözetilmeden aynı suçtan dolayı hem beraat hem de mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle hükmün karıştırılması,
    3- İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Denetim Grup Müdürlüğünün 02.05.2008 tarih ve 2008/339-17 sayılı yazısı ile 2003, 2004, 2005 ve 2006 takvim yılına, 03.03.2009 tarih ve 2008/339-39 sayılı yazı ile de 2007 takvim yılına ait hesaplarının incelenmesinin talep edilmesi üzerine, her iki yıla ait defter ve belgelerin, 05.05.2008 ve 03.03.2009 tarihli iki ayrı yazıyla ibrazının istenmesi ve 15 günlük süre içerisinde ibraz edilmemeleri sonucu açılan davada; aynı yazı ile birden fazla takvim yılına ait defter ve belgelerin incelenmek üzere ibrazının istenmesi halinde, tek bir “defter ve belgeleri ibraz etmemek” suçunun oluşacağına ilişkin yerleşik uygulama ile ilgili yıllara ait hesapların incelenmesinin talep edildiği yazıların birbirine yakın tarihli olması da dikkate alınarak, anılan yıllara ait hesapların incelenmesi aynı yazı ile talep edilebilecek iken, birbirine yakın iki ayrı tarihli yazıyla istenmesinin nedenleri İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Denetim Grup Müdürlüğünden sorularak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiğinin gözetilmemesi,
    4 – Kabule göre; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03.02.2009 gün ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nın 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan, zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belge ibraz etmeme suçunda anılan maddenin aradığı anlamda somut bir zarardan söz edilemeyeceği dikkate alındığında; ileride bir daha suç işlemeyeceği yönünden mahkemeye kanaat geldiğinden cezası ertelenen ve suç tarihlerinde engel adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında yasanın aradığı objektif ve sübjektif şartlar karar yerinde tartışılmadan, katılan kurumun zararının karşılanmadığından bahisle yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi