13. Hukuk Dairesi 2016/7092 E. , 2017/8335 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı asil ... ve vekili avukat ... geldi, karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile 1999 yılında ... Bankası"nda müşterek hesap açtıklarını, 2005 yılında bu hesabın davalı tarafından tamamen kapatıldığını ve kendi payına düşen paranında davalı tarafından tahsil edildiğini beyanla başlangıçta hesaba yatan paranın yarısının faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, hesaptaki paranın tamamen kendisine ait olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 768.372,61 TL"nin 15.12.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak daacıya erilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, müşterek hesaptan çekilen paranın tahsiline ilişkin olup, davacı, davalı tarafından 1999 yılında açılan müşterek hesabın 2005 yılında kendisinden habersiz olarak kapatıldığını ve kendisine düşen payın ödenmediğini iddia etmiş, davalı ise hesaba ilk açıldığı tarihten bu yana yatan tüm paraların kendisi yada ölen eşine ait olduğunu, davacının hesaptaki paralar üzerinde her hangi bir hakkı olmadığını savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece verilecek kararda iddia ve savunmalarının özeti, tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar ihtilaflı konular hakkında toplanan deliller delillerin tartışılması, ret ve üstün tutma sebepleri sabit görülen vakıalarda bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin bulunması gerektiğini hükme bağlamaktadır. Mahkeme kararlarının gerekçeli olması mevzuat dışında, İnsan Hakları ... Sözleşmesi ve ... İnsan Hakları Mahkemesinin kararları doğrultusunda da zorunludur.
Somut olayda, mahkemece hesapta var olan paranın miktarının tespiti ve müşterek hesap olması nedeniyle yarı yarıya bölündüğünde taraflara düşen miktarın belirlenmesi gibi hususlarda bilirkişi raporu alınmış ve bu rapor doğrultusunda 768.372,61 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak gerekçede kabul edilen bu miktarın hesap kapatıldığı tarihte hesapta bulunan 3.855.885,00 USD" ın yarısı olduğu ve bilirkişilerce yapılan hesaplama neticesinde bu miktarın yarısı olan 768.372,61 TL üzerinden davanın kabulü gerektiği şeklinde hüküm kurulmuştur. Oysa bilirkişi raporunda ulaşılan ve kabul edilen bu miktar hesabın açıldığı tarihte ilk yatan paranın yarısı ve faizden oluşmakta olup gerekçede bahsedilen hesaplama yöntemi ile bilirkişinin hesaplama yöntemi birbirinden farklıdır. Mahkemece, kabul edilen miktara ne şekilde ulaşıldığı hususu gerekçede açık ve anlaşılır bir şekilde yer almalıdır. Bu hususlar göz ardı edilerek yetersiz ve çelişkili gerekçe ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 1480,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.