4. Ceza Dairesi 2020/1236 E. , 2020/9929 K.
"İçtihat Metni"Tehdit suçundan sanık ... ’ın (Akkaya) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-1. cümle, 43/1 ve 62. maddeleri uyarınca 6 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının anılan Kanun"un 51/1-3. maddesi gereğince 1 yıl süre ile ertelenmesine dair Mersin (Kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/09/2012 tarihli ve 2012/788 esas, 2012/1087 sayılı kararıyla ilgili olarak hükümlünün memnu hakların iadesi talebi üzerine talep konusunda karar verilmesine yer olmadığına ilişkin Mersin (Kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 24/05/2018 tarihli ve 2012/788 esas, 2012/1087 sayılı ek kararın, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 06/02/2020 gün ve 94660652-105-33-20576-2019-Kyb sayılı kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17/02/2020 gün ve 2020/19506 sayılı istem yazısıyla, dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında; yasaklanmış hakların geri verilmesine ilişkin karara dayanak teşkil eden 5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu 13/A maddesinde yer alan, ""5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir. Bunun için; Türk Ceza Kanununun 53. maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla, a) Mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması, b) Kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması gerekir."" şeklindeki düzenleme dikkate alındığında, anılan kararın 03/10/2012 tarihinde kesinleştiği ve erteleme süresinin tamamlandığı 03/10/2013 tarihinde infaz edilmiş sayıldığı ve bu tarihten itibaren de 3 yıllık sürenin tamamlanmış olduğu nazara alınarak, sanık hakkındaki mahkûmiyet kararında herhangi bir hak yoksunluğu yer almasa da, sanığın mahkûmiyetin doğal neticesi olarak yasaklanan hakların geri verilmesi talebinde bulunulabileceği ve hakkındaki adlî sicil arşiv kaydının bulunmasının yasaklanmış hak kavramına dahil olduğu, mahkemesince yapılacak değerlendirmede sanığın daha sonra yeni bir suç işleyip işlemediği incelenerek, hayatını iyi hâlli olarak sürdürdüğü hususunda kanaate ulaşılması durumunda yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Hükümlü ... hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-1. cümle, 43/1 ve 62. maddeleri uyarınca 6 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının anılan Kanun"un 51/1-3. maddesi gereğince 1 yıl süre ile ertelenmesine dair Mersin (Kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/09/2012 tarihli ve 2012/788 esas, 2012/1087 sayılı kararı üzerine cezanın 03/10/2013 tarihinde infaz edilmiş sayıldığı, hükümlünün 16/05/2018 havale tarihli dilekçesi ile memnu haklarının iade edilmesini talep etmesi üzerine, aynı mahkemenin 24/05/2018 tarihli ek kararıyla memnu haklarla ilgili herhangi bir karar bulunmadığından talep konusunda karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verildiği, bu karar üzerine kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
II-Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
05/04/2012 tarihli ve 6290 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonrasında, adli sicil arşiv kaydının silinmesine yönelik talebin, hükmü veren mahkemesince mi yoksa Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce mi değerlendirileceğine ilişkindir.
III-Hukuksal Değerlendirme:
5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu"nun “Adli sicil ve arşiv bilgilerinin silinmesi” başlıklı 12. maddesinde; "(1) (Değişik: 5/4/2012-6290/2 md.) Arşiv bilgileri;
a) İlgilinin ölümü üzerine,
b) Anayasanın 76. maddesi ile Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunlarda bir hak yoksunluğuna neden olan mahkûmiyetler bakımından kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren;
1.Yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşuluyla onbeş yıl geçmesiyle,
2.Yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşulu aranmaksızın otuz yıl geçmesiyle,
c)Diğer mahkûmiyetler bakımından kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren beş yıl geçmesiyle, tamamen silinir.
(2) Fiilin kanunla suç olmaktan çıkarılması halinde, bu suçtan mahkûmiyete ilişkin adlî sicil ve arşiv kayıtları, talep aranmaksızın tamamen silinir.
(3) Kanun yararına bozma veya yargılamanın yenilenmesi sonucunda verilen beraat veya ceza verilmesine yer olmadığı kararının kesinleşmesi halinde, önceki mahkûmiyet kararına ilişkin adlî sicil ve arşiv kaydı tamamen silinir.” hükmüne yer verilmiş,
Aynı Kanun’un 05/04/2012 tarihli ve 6290 sayılı Kanunla değiştirilen geçici 2. maddesinde de; “(1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, Adalet Bakanlığı Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce toplanmış olsun veya olmasın, suç tarihi itibarıyla bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki kayıtlar hakkında, 3682 sayılı Kanuna göre süre yönünden silinme koşulu oluşanlar silinir; diğer kayıtlar için bu Kanun hükümlerine göre işlem yapılır. (Mülga cümle: 05/04/2012-6290 S.K./3.md.)
(2) (Değişik fıkra: 05/04/2012-6290 S.K./3.md.) Bu Kanunun yayımı tarihinde, Anayasanın 76. maddesi ile bazı özel kanunlarda yer alan ve bir hak yoksunluğuna neden olan mahkûmiyetler bakımından, arşive alınan veya şartları oluştuğu halde ya da henüz şartları oluşmadığı için arşive alınmayan kayıtlar hakkında 12. maddenin birinci fıkrası hükmü uygulanır.
(3) (Ek fıkra: 05/04/2012-6290 S.K./3.md.) İkinci fıkrada sayılanlar dışında, birinci fıkra gereğince işlem yapılarak arşive alınan kayıtlar 3682 sayılı Kanunun 8. maddesinde öngörülen sürelerin dolduğu veya ertelenmiş olan mahkûmiyetin esasen vaki olmamış sayıldığı hallerde bu tarih esas alınarak Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce silinir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Adli Sicil Yönetmeliği"nin "Adlî sicil ve arşiv bilgilerinin silinmesi" başlıklı 13. maddesinde ise; "(Değişik:RG-20/4/2013-28624)
Arşiv kayıtları;
İlgilinin ölümü üzerine,
Anayasanın 76. maddesi ile Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunlarda bir hak yoksunluğuna neden olan mahkûmiyetler bakımından kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren;
Yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşuluyla onbeş yıl geçmesiyle,
Yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşulu aranmaksızın otuz yıl geçmesiyle,
Diğer mahkûmiyetler bakımından kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren beş yıl geçmesiyle,
Fiilin kanunla suç olmaktan çıkarılması hâlinde, bu suçtan mahkûmiyete ilişkin adlî sicil ve arşiv kayıtları, talep aranmaksızın,
Kanun yararına bozma veya yargılamanın yenilenmesi sonucunda verilen beraat veya ceza verilmesine yer olmadığı kararının kesinleşmesi hâlinde, önceki mahkûmiyet kararına ilişkin adlî sicil ve arşiv kaydı,
Genel Müdürlükçe tamamen silinir.
Birinci fıkrada belirtilen hâllerde silme işlemi, Genel Müdürlüğün teklifi ve Bakanın onayı ile kurulan komisyonca re’sen yapılır." hükmüne yer verilmiştir.
5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu"nda değişiklik yapan, 6290 sayılı Kanun 11/04/2012 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 11/04/2012 tarihinden itibaren arşiv kaydının silinmesi işlemleri, 5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu’nun geçici 2/3. maddesi uyarınca, Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yerine getirilecektir.
İnceleme konusu somut olayda; hükümlü ... "ın 16/05/2018 havale tarihli dilekçesi ile tehdit suçundan Mersin (Kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/09/2012 tarihli ve 2012/788 esas, 2012/1087 sayılı kararı ile verilen ve infaz edilen hapis cezasına ilişkin memnu hakların iadesi talebinde bulunduğu, ancak mahkemenin memnu hakla ilgili bir karar bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verdiği, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun, 05/04/2012 tarihli ve 6290 sayılı Kanun’la değiştirilen geçici 2/3. maddesi uyarınca, arşiv kaydının silinmesine ilişkin değerlendirmenin, Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yerine getirileceğinden, kararının sonucu itibariyle yerinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
IV-Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Kanun yararına bozma istemine ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ihbarname içeriği yerinde görülmediğinden bozma isteminin CMK"nın 309. maddesi gereğince REDDİNE, sonraki işlemlerin, CMK"nın 309/4-a maddesi gereğince mahallinde Adli Sicil Genel Müdürlüğü"nce yerine getirilmesine, 14/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.