Esas No: 2022/7841
Karar No: 2022/4573
Karar Tarihi: 13.06.2022
Danıştay 5. Daire 2022/7841 Esas 2022/4573 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2022/7841 E. , 2022/4573 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/7841
Karar No : 2022/4573
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … adına vasi …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı / ANKARA
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin istinaf başvurusunun ehliyet yönünden reddine ilişkin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İzmir ili, Foça Deniz Üs Komutanlığı emrinde … olarak görev yapan davacının, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 35/B maddesi uyarınca kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin Milli Savunma Bakanlığının … tarih ve … sayılı işleminin iptali ile bu işlem nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen mali ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; Türk Silâhlı Kuvvetlerine tâbi personelin kamu görevinden çıkarılması için terör örgütleriyle iltisaklı ya da irtibatlı olduğuna yönelik değerlendirmenin yeterli olduğu dikkate alındığında, davacının … Ağır Ceza Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla Silâhlı Terör Örgütüne (FETÖ/PDY'ye) Üye Olma suçu nedeniyle 7 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırıldığı ve anılan cezanın kesinleştiği görüldüğünden, 7145 sayılı Kanun ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen Geçici 35. maddenin (B) fıkrası uyarınca tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 21/10/2021 tarihli ara kararı ile davacıya vasi tayin edilmiş olan …'dan Sulh Hukuk Mahkemesinden alınacak bir karar ile davaya devam iradesini gösterir belge istenildiği halde iş bu ara kararına cevap verilmediği, yine 23/12/2021 tarihli ara kararı ile kısıtlanan davacı vasisi …'dan davaya devam konusunda icazet verip vermediği tekraren sorulduğu, ayrıca davacının kısıtlanması ile vekilliği düşen Av. …'den de vasiden alınacak bir vekaletnamenin sunularak, davaya devam edip etmeyeceği konusunda icazeti istenildiği halde, verilen süre içinde ara kararına herhangi bir cevap verilmediğinden hakkında verilen ceza mahkemesi hükmü kesinleşerek, kısıtlı duruma gelen davacının, vasisi veya vasisi tarafından usule uygun bir vekaletname ile yetkilendirilmeyen avukatı Ahmet Gümüş tarafından verilen istinaf dilekçesinin ehliyet yönünden reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle istinaf başvurusunun ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; … İdare Dava Dairesinin 23/12/2021 tarihli ara kararında gönderdiği yazının 3. maddesinde "vasi tarafından verilmiş vekaletnamenin gönderilmemesi halinde davanın devamında vasi tarafından takip edileceğinin kabul edilmiş sayılacağının bildirilmesine" şeklinde ifadeye yer verildiği, bu beyana istinaden vasi tarafından vekile vekaletname verilmesine gerek bulunmadığının değerlendirildiği, söz konusu ara kararda açıkça davanın ehliyet yönünden reddedilebileceği şeklinde bir ihtar bulunmadığı belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından; usul ve kanuna uygun Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NİN DÜŞÜNCESİ : Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra davacının "adli yardım" talebinin kabulü yönünde ilk derece mahkemesince karar verildiği görüldüğünden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 335. maddesinin üçüncü fıkrasında, adli yardımın, hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceğinin belirtilmesi karşısında, davacının temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
İzmir ili, Foça Deniz Üs Komutanlığı emrinde üsteğmen olarak görev yapan davacının, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 35/B maddesi uyarınca kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin Milli Savunma Bakanlığının … tarih ve … sayılı işlemi ile kamu görevinden çıkarılmasına karar verilmiştir.
Bunun üzerine, anılan işlemin iptaline, bu işlem nedeniyle uğradığını ileri sürdüğü mali ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın "Hak arama hürriyeti" başlıklı 36. maddesinde, herkesin meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılama hakkına sahip olduğu hükme bağlanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14/3. maddesinde, dilekçelerin görev ve yetki, idari merci tecavüzü, ehliyet, idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, süre aşımı, husumet ve aynı Kanun'un 3 ve 5. maddelerine uygun olup olmadıkları yönlerinden sırasıyla inceleneceği belirtilmiş; 15/1-d maddesinde de, dilekçelerin 3 ve 5. maddelere uygun olmadıklarının tespiti halinde, yeniden dava açılmak üzere dilekçenin reddedileceği, hüküm altına alınmıştır.
Öte yandan, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 14. maddesinde, kısıtlıların fiil ehliyetinin bulunmadığı; 407. maddesinde, bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkum olan her erginin kısıtlanacağı, cezayı yerine getirmekle görevli makamın, böyle bir hükümlünün cezasını çekmeye başladığını, kendisine vasi atanmak üzere hemen yetkili vesayet makamına bildirmekle yükümlü olduğu; 413. maddesinde, vesayet makamının, bu görevi yapabilecek yetenekte olan bir ergini vasi olarak atayacağı; 462/8. maddesinde, vasinin dava açabilmesi için vesayet makamının izni gerektiği; 471. maddesinde ise, özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkumiyet sebebiyle kısıtlı bulunan kişi üzerindeki vesayetin, hapis halinin sona ermesiyle kendiliğinden ortadan kalkacağı hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarda yer verilen Kanun hükümlerinden de anlaşıldığı gibi, kısıtlılarda dava açılması veya açılmış bulunan bir davaya devam edilmesi ve verilmiş bir mahkeme kararının istinaf veya temyiz isteminin kanunen geçerliliği vasinin vesayet makamından alacağı izin ile mümkündür. Ancak, olayımızda olduğu gibi davaya devam edip etmeyeceği, davacı tarafından yapılan işlemlere icazet verip vermeyeceği şeklinde Mahkemece yapılan bildirime vasi tarafından herhangi bir cevap verilmemesi durumunda nasıl bir yol izleneceği Kanunda açıkça yer almamakla birlikte, vasilik müessesesinin vesayet altındaki kişinin menfaatlerini korumaya yönelik olduğu hususu dikkate alındığında, vasinin susmasının lehe yorumlanması gerektiği Yargıtay kararları ile de sabittir (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 7.6.2012 tarih ve E:2011/9402, K:2012/9993). Bu nedenle, açılan davaya devam edilebilmesi veya kısıtlının istinaf veya temyiz isteminin geçerli sayılması için vasiye gönderilen yazıda, "kanuni süre içinde davaya/istinafa/temyize izin verip vermeyeceği, davacı yerine vasi olarak yeni bir istinaf veya temyiz dilekçesi verebileceği, bu süre içinde herhangi bir beyanda bulunulmadığı takdirde kısıtlı tarafından açılan davaya/yapılmış olan istinafa veya temyize izin vermiş ve kabul etmiş sayılacağı, davaya izin vermiyorsa/istinafı veya temyizi kabul etmiyorsa bunu açıkça bildirmesi gerektiği" kaydına yer verilmelidir.
Dosyadaki belgelerden, Mahkemece vasiye gönderilen davaya izin yazısında, "Görülmekte olan bu davayı davacının vasisi olarak takip edip etmeyeceğinin sorulması ile dava takip edilecek ise vesayet makamı olan Sulh Hukuk Mahkemesinden alınmış bu davaya icazet verilmesine ilişkin Mahkeme karar örneğinin gönderilmesinin istenilmesine," ve istinafa izin yazısında ise, "… vasisi …'dan; … vekili Av. …'ün … İdare Mahkemesince verilen … tarihli ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yaptığı istinaf başvurusuna icazet verilip verilmediğinin sorulmasına, eğer icazet veriliyor ise buna ilişkin beyanının verilen süre içerisinde dosyaya ibraz edilmesinin istenilmesine, Davanın bu aşamaya kadarki yargılama safahatında davacının vekil ile temsil edildiği görülmekle, dava bir vekil aracılığı ile takip edilecek ise vasi tarafından usulüne uygun verilmiş vekâletnamenin dosyaya ibrazının istenilmesine, Av. …'den: 1-Görülmekte olan bu davayı takibe devam edip etmeyeceğinin sorulmasına, 2-Davayı takip edecekse, vasi tarafından vasi sıfatıyla verilmiş vekâletnamenin aslı veya usulüne uygun düzenlenmiş örneğinin dosyaya sunulmasının istenilmesine, 3-Vasi tarafından verilmiş vekâletnamenin gönderilmemesi halinde, davanın devamında vasi tarafından takip edileceğinin kabul edilmiş sayılacağının bildirilmesine," şeklinde kayıtlara yer verildiği, ancak vasinin susması halinde nasıl bir yol izleneceğine ilişkin bir kayda yer verilmediği görülmektedir.
Bu nedenle, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun ehliyet yönünden reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, vasiye gönderilen davaya devam edip etmeyeceği ve icazetinin olup olmadığının sorulmasına ilişkin yazılara herhangi bir cevap verilmemesine dayandığı, ancak anılan yazılarda vasinin beyanda bulunmamasının sonucunun ne olacağına ilişkin bir kayda yer verilmediği görülmekle, usule uygun olmayan yazılara dayanılarak verilen istinaf başvurusunun ehliyet yönünden reddine ilişkin temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun ehliyet yönünden reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 13/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.