14. Hukuk Dairesi 2016/8560 E. , 2018/740 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, 24.09.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 15.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacı ..."nin gerçek anne ve babasının ... ve ... olmasına rağmen nüfusa abisi ... ve yengesi ..."nin çocuklarıymış gibi kaydedildiğini, ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2007/126 esas, 2013785 Karar sayılı ilamıyla; davacının annesinin ..., babasının ... olarak tashih ve tesciline karar verildiğini, 2001 yılında vefat eden davacının annesi ..."nin nüfusa kaydı yaptırılmadan vefat ettiğini, murisin 774, 776, 308 ve 336 parsel sayılı taşınmazlarda tam veya hisseli olarak malik olduğunu, adı geçen taşınmazlardaki yazım yanlışlıkların giderilmesi amacıyla ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2007/161 Esas sayılı tapuda isim tashihi davası açtıklarını belirterek nüfusa kayıt edilmeden ölen muris ..."nin mirasçılık belgesinin verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacı ile muris arasındaki irs bağının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 598. maddesine göre, başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince veya noterlikçe mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir.
Mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davada irs ilişkisi kural olarak nüfus kayıtları ile ispat olunur. Nüfus kayıtları belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur. Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça herhangi bir şekle tabi değildir (TMK m. 7). Hakim çekismesiz yargıda re"sen araştırma ilkesi uyarınca, davanın ispatı için gerekli bütün delillere başvurabilir.
Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda taraflarca hazırlama ilkesi geçerli olup, hakim tarafların talepleri ile bağlıdır. Hakim, talepte bulunan tarafların iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü delillerle yetinerek karar vermek zorundadır. Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re"sen araştırma prensibi egemendir. Hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararlar açılacak bir iptal davası sonucunda değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir.
Mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin davalarda davacı, mirasçılık belgesi verilmesini isteyebilmek için murisin öldüğünü ve ölüm tarihini, muris ile kendisi arasındaki irs bağını kanıtlamak zorundadır. Bu tür davaların reddine karar verilebilmesi için murisin hiçbir şekilde yaşamadığının, böyle bir kişinin mevcut olmadığının belirlenmesi veya davacının murisin mirasçısı olmadığının tespiti gerekir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 03.02.1999 tarih, 1999/2-58 Esas, 1999/53 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi, nüfusa kayıtlı olamayan bir kişi için de mirasçılık belgesi istenilebilir. Murise ait olduğu belirtilen tapu kayıt ve dayanak belgeleri getirtilmeli, davacıdan tanık dahil bu konuda göstereceği diğer delilleri sorulup incelendikten sonra bir karar verilmelidir.
Somut olaya gelince; mahkemece murisin malik olduğu 308 ve 776 parsel sayılı taşınmazlar ile 1/2 oranında hissedar olduğu 336 ve 774 parsel sayılı taşınmazların 1977 tarihinde kadastro gördüğü, taşınmazların tüm tedavüllü tapu kayıtları, bu taşınmazlardaki yazım yanlışlıklarının giderilmesi amacıyla açıldığı iddia edilen ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2007/161 Esas sayılı dosyası getirtilmeden, tanık beyanları dikkate alınmadan eksik incelemeyle karar verildiği anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece yapılması gereken iş; 308 ve 776 parsel sayılı taşınmazlar ile 1/2 oranında hissedar olduğu 336 ve 774 parsel sayılı taşınmazların tüm tedavüllü tapu kayıtları ve bu taşınmazlardaki yazım yanlışlıklarının giderilmesi amacıyla açıldığı iddia edilen ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2007/161 Esas sayılı dosyası getirtilerek incelenmeli, davacıdan tanık da dahil olmak üzere bu konuda göstereceği tüm deliller sorulup araştırılmalı ve tüm dosya kapsamına göre karar verilmelidir.
Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 05.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.